Karar, yalnızca çevre örgütlerinin değil, toplumun geniş kesimlerinin de dikkatini çekti. Zira bu gelişme, “Ülkenin yararına mı, yoksa yeni rant alanlarının önünü mü açıyor?” sorularını beraberinde getirdi.
Bu karar, 2018 yılında Orman Kanunu’na eklenen 16. maddeye dayanıyor. Söz konusu maddeye göre, bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında hiçbir yarar görülmeyen, “verimsiz” veya “taşlık, kayalık” nitelikteki alanlar, Cumhurbaşkanlığı kararıyla orman statüsünden çıkarılabiliyor.
15 Ağustos 2025 tarihli ve Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalı karar doğrultusunda Samsun ve Zonguldak’taki alanların yanı sıra, İstanbul Büyükçekmece’deki bir bölge de “özel endüstri bölgesi” ilan edildi. Kararda ayrıca, orman sınırlarından çıkarılan alanların iki katı kadar yeni alanın ağaçlandırılacağı taahhüdü yer aldı.
Teoride bu düzenleme, orman varlığını artırmaya yönelik olumlu bir adım gibi görünebilir. Çünkü çıkarılan alanların yerine iki katı büyüklüğünde yeni alanın ağaçlandırılacağı ifade ediliyor. Ancak uzmanlar, yıllar içinde oluşmuş orman ekosistemlerinin birkaç fidan dikilerek yeniden oluşturulamayacağına dikkat çekiyor.
OLUMLU GÖRÜNEN GEREKÇELER
Bazı kesimler, bu kararın kamu yararı gözetilerek alınmış olabileceğini düşünüyor. Örneğin:
Verimsiz alanların farklı amaçlarla değerlendirilmesi,
Yeni ağaçlandırmalarla orman varlığının artırılması,
Ekonomiye katkı sağlayacak yatırımlar için uygun alanların açılması.
Bu yönleriyle bakıldığında, uygulamanın mantıklı gerekçelere dayandığı söylenebilir.
VE ELESTİRİLER!
Ancak kararın kamuoyunda daha çok eleştirilerle anıldığı da bir gerçek.
Ekolojik kayıp: İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden Doç. Dr. Cihan Erdönmez, bu tür uygulamaları “yeşil badana” (greenwashing) olarak nitelendiriyor. Ona göre, bir ekosistemin yıllar içinde oluşturduğu dengeyi birkaç fidanla geri getirmek mümkün değil.
Hangi kriterlerle bu alanların seçildiği, gerçekten bilimsel raporlarla mı desteklendiği belirsiz. Bu da kararın toplum nezdinde meşruiyetini zedeliyor.
KAMUOYUNUN BEKLENTİSİ: ŞEFFAF VE TATMİN EDİCİ AÇIKLAMA..
Toplumda oluşan kafa karışıklığını gidermek için en önemli adım, yetkililerin şeffaf ve tatmin edici açıklamalar yapmasıdır.
Çıkarılan alanların neden seçildiği,
Hangi bilimsel raporlara dayandığı,
Ağaçlandırma taahhütlerinin nasıl ve nerede gerçekleştirileceği,
Bu kararın ekonomiye, çevreye ve topluma somut katkılarının ne olacağı,
kamuoyuna net biçimde aktarılmalıdır.
Bu açıklamalar yapılmadığı sürece, her benzer karar “rant mı var?” sorusuyla karşılanacak, toplumun güveni zedelenecektir.
1 milyon metrekarelik orman alanının statüden çıkarılması, kâğıt üzerinde gerekçelere dayansa da, ekolojik kayıpların telafisi zor, kamuoyundaki şüpheler ise büyüktür. Yıllar içinde oluşmuş doğal ormanların yerini birkaç yıl içinde dikilecek fidanlar tutamayacak, üstelik alanların imara açılma ihtimali kamuoyunda ciddi endişe yaratacaktır. Bu nedenle, kararın kamu yararına olup olmadığını belirleyecek olan şey, yapılacak şeffaf açıklamalar ve taahhütlerin somut biçimde yerine getirilmesidir.