Biz engellilerin öyle olmayacak uçuk kaçık beklentileri yoktur. Sadece bizler büyük beklentilerin yerine elimizde olan imkanlarımıza razı olup huzurlu yaşam istiyoruz.
Bunun için mücadelemizi yaparken sahip olduğumuz haklarımızdanda olduk. Sanki sanırızki, ülkenin ekonomisini engelliler dibe çökertiyor.
Resmi kayıtlara göre 5 milyon küsür engelli vatandaşımızı tüketici gören zihniyetler 2020 sayılı yasayı iptal ederek, engeli maaşlarını, aile gelirine baz tutarak kaldırdılar.
Konuşmaya gelince ilk sözlerinden biri; “her engelli bir bireydir” diyenler. O zaman birey olan engellinin gelirini hesaplamak varken, üç kuruş alan ailesinin gelirine göre kişiyi mağdur etmek doğru bir karar mı?..
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Şahin hanımefendi, 2014 yılında yapılan seminerde bizzat kendisi biz engellilere müjde diyerek bu konuda yapmış oldukları çalışmaların olumlu olduğunu söylemişti. Yıl 2025 ve 2026’ya ramak kaldı. Biz hala bekliyoruz. Hani bir atasözümüz derki, “sabır acıdır, meyvesi tatlıdır.” İnşallah öyle olur. Biz engelliler derviş misali bekliyoruz bekliyoruz.
Engellilere gösterilen saygı, insanlığa gösterilen saygıdır. Ülkemizin yükü değil, bizler ülkemizin değerlileriyiz. Sadece 3 Aralık Engelliler Günü ve 10-16 Mayıs Engelliler Haftasında süslü sözleriyle değil yapılan icraatlarıyla yanımızda olsunlar.
Hayatın ne getireceğini bilemeyiz. Bugün devletin başında söz sahibi iken yarın uyandığında hiç bir uzvunu kullanamayan kişide olabilirsin. Ne yaparsan onunla anılırsın. Yolumuz iyilik, dostluk ve sevgi olsun. Koltuk görevi bittiğinde, insanların yüzünü çevirdiği değil bağrına bastığı kişi olmalıyız.
Allah sabırlı kulunu sever diyerek bizler askıda kalan devletimizin sözlerinin gerçekleştiği zamanı bekliyoruz.
Her engelli bir birey olduğuna göre aile gelirine bakılmadan kendi gelir düzeyine göre karar verilip ona göre maaşa bağlanması gerekir.
Yüreğimizdeki sevgi bitmesin ve bedeniz değil hayatımız engelli olmasın.
Sevgi ve saygılarımla
Meral Demirbaş