Yoksul bir öğrenci olmanın bütün halleriyle tanıştım. Ayakkabının olmadığı,montun delinip yamanarak tekrar giyildiği, formaların eskidikçe paylaşıldığı günlerden geçtim. Lise ve üniversite yıllarımda da,aileme yük olmamak için hep çalışmayı tercih ettim.
Çok çocuklu bir ailenin ferdi olmanın zorluklarını yaşadım. Fakat o yıllar bana bir gerçeği öğretti... Yoksulluğun izleri unutulmaz ama paylaşmanın ve dayanışmanın gücü her yarayı hafifletir.
Bugün,geçmişimin bana bıraktığı bu izlerle hareket ediyorum.Yıllardır kendi imkânlarımla ve dostlarımın desteğiyle,ihtiyaç sahibi öğrencilerimize ayakkabı,mont, forma ve benzeri temel ihtiyaçlarını karşılamak için elimden geleni yapıyorum.
Bir vakıf ya da dernek çatısı altında değil,bizzat şahsi gayretlerimle onlarca öğrencimize destek olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Sosyal medya üzerinden yaptığım yardım çağrılarına kulak veren, gönülden katkı sunan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.
Çünkü biliyorum ki hayat paylaştıkça güzelleşiyor.
Bizler paylaşmayı, dayanışmayı bilen bir milletiz.
Zor günleri atlatmanın,yaraları sarmanın yolu da budur. Eminim ki,bu kültürümüz bizleri her daim ayakta tutacak.