Çaresizliğin en kötüsü de böyle bir şeydi.
Belki bıraksalar, çıkıp koşar adım gelirdim yanına.
Bıraksalardı eğer, gelip sarılırdım sana.
Bırakmadılar, ben de güneşe küstüm.
Yıldızlardan umudu kestim.
Zaman zaman çocuklar gibi haykırdım.
İçimdeki kapılara yumruk attım.
Kimse duymadı çığlıklarımı.
Ben de, kendi kendimle dertleşmeye karar verdim.
Ne de olsa, sen deli yüreğime, bir teselliyi bile çok gördün.
Güller soldu, leylekler göç eyledi Avşar ellerine.
Değer miydi ettiğin zulm, hem bana hem de kendine?
Sevgisiz, sensiz geçen bir ömre değer miydi?
Koca bir şehir, yalnızlıktan ağlıyor.
Beton hanelere sığdırılmış tüm umutlar.
Benim yüreğim zindanda.
Gönlüme vurulmuş prangalar.
Artık, son bulacaksa da, bu aşk sana gelmesin adımlarım.
Nasıl olsa, bu aşk beni adam eder.
Murat İLERİ