Çaycuma da karantina ne durumda? / Önümüz kış ve elektrik tellerinin altında ağaçlar “bizi budayın” diye bekliyor..

Yaklaşık bir ay önce Çaycuma ilçesi genelinde büyük baş hayvanlarda şap hastalığının devam etmesi dolayısıyla karantina süreci tekrar başlatıldı.

Abone Ol

Ancak önceki uygulama 15-20 köyü kapsıyordu. Bu kez ilçe genelinde ki tüm köyler kapsamaya girdi.
Buna bağlı olarak hayvanların mera ve otlaklara salınmaması, ahırdan dışarıya çıkarılmaması istendi.
Hatırlayınız benzeri bir durumu pandemi döneminde insanlar da yaşadı.
Sokağa çıkma yasağı uygulandığında insanların can sıkıntısından çeşitli illegal işlere bulaştığını gördük.
Gizli gizli evden çıkıp berberde tıraş olanlar yakalandı..
Gizli gizli buluşan arkadaşlar okey oynarken yakalandı..
Gizli saklı parklara çıkanların polis sireniyle kaçışmalarını gördük..
Merdiven boşluklarında komşu sohbetleri başladı..
Balkona çıkıp “canım sıkılıyor” diye bağıran birisine bir başka binadanı “benimde canım sıkılıyor” diye seslenen insanları gördük..
Sadece alış veriş için evden bir kişinin sokağa çıkabildiği durumlarda vatandaşlar bu süre içinde bunalıma girdi.
Peki hayvanlar için bu süreç çok mu kolay.
Bugün bir çiftçi arkadaşımızla sohbet ediyoruz,
“Benim 50 baş hayvanım var. Hayvanlarım strese girdi” diyor.
“Birileri sorumsuzca dışarıya hayvanını salarken biz sorumlu bir vatandaş olarak hayvanlarımızı adeta esir ettik” diye devam ediyor..
Bir başka arkadaşımız “kış gelmeden kışlık yemleri yarıladık. Ekonomik olarak buna daha ne kadar dayanacağız” diye sitem ediyor.
Bir başkası “strese giren ineğimin süt verimi düştü” diyor.
Çaycuma ilçe genelinde ki tüm köylerde uygulanan bu karantina sürecini “AFET” olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Daha kış gelmeden, kış yem stokları yarıya indi,
Hayvanlar kapalı alanda strese girdi..
Yağmurda, doluda, selde vb afetlerde zarar gören tarım alanlarında Devletimiz her zaman üreticimizin yanında olmuş, onların zararlarını büyük ölçüde karşılamıştır.
Bu afetlerde çiftçiye uzanan Devletin şefkatli eli Çaycuma’da ki büyük baş hayvan sahiplerine de uzatılmalı.
Devletimiz bu bölgede ki hayvan sahiplerinin mağduriyetini gidermeli.
Onlara, yem, saman vb destek sağlamalı.
Çiftçilerimiz, bölge milletvekillerimizin bu konuya duyarlı davranmalarını ve konuyu TBMM de gündeme getirmelerini bekliyor ve mağduriyetlerinin giderilmesini istiyorlar.
Ayrıca bölgede ki karantina sürecinin de tedbirler alınarak nihayete erdirilmesi beklentilerini de buradan ilgililere duyurmuş olalım.
Önümüz kış ve elektrik tellerinin altında ağaçlar bizi budayın diye bekliyor.
Bir mahalle muhtarımız elektrik tellerinin altında ki ağaçların budanması için belediyeye dilekçe vermiş. Budama yapılabilmesi için gerekli işlemlerin başlatılmasını beklediğini söyledi.
Bunlar resmi prosedürler..
Peki vatandaşlarımız elektrik telleri altında ki ağaçlarını görmüyor mu?
Sonuçta elektrik kesintilerinden kendileri de etkileniyor. Belki de herkesten daha çok tepki veriyorlar.
Bir muhtarın yada başka bir görevlinin bununla ilgili girişimde bulunmasına gerek var mı?
Herkes kendi bahçesinde ki ağacını budasa, bu tarz sıkıntıları başlamadan çözse olmaz mı?
“Ben budayamam, yapacak kimsem yok” diyen olursa, mahallesinin muhtarına bildirmesi durumunda yetkililer bunu gelip kesiyorlar.
Beldemizde yarıdan fazla hane artık doğalgaz yakmaya başladı. Borular söküldü, Sobalar indi, mahzene kilitlendi, bir çoğu da hurdacıya sattı..
Kış ayında sebep olunacak bir elektrik kesintisinde ısınma problemi yaşamamak ve başkalarını da mağdur etmemek için lütfen muhtarlarımıza yardımcı olalım. Kendimiz budayabileceksek henüz tellere değmeden budamalarımızı yapalım..