Kusurlarımızı bize, memnuniyetinizi dostlarınıza anlatınız.
Birçok firmanın kendini geliştirme yöntemidir bu ifade. Ve bu ifade hizmeti sunduğunuz müşterileriniz tarafından “önemsenme” olarak da algılanır.
Daha önceleri bazı firmaların alış veriş poşetlerinde de rastladım bu yazıya.
“Memnuniyetinizi dostlarınıza, şikayetlerinizi bize bildiriniz”.
Siyasette bunu yaptığınız an bittiniz. Çünkü orada kral çıplak denmeyi kabul görmeyenler, aynaya baktıklarında kendilerini dev gibi görenlerin egolarının, kibirlerinin hedefi olursunuz.
Sizden, kendi eksikliklerini duymak hoşlarına gitmez. Yüzlerine söylersiniz yine kaldıramazlar. Hep poh poh, hep alkış isterler. Kalabalık olmazsa sahneye çıkmazlar, biraz daha bekletirler alan dolsun diye. Niye burası boş diye sorgulamazlar?
Kentini değil kendini düşünen bu tarz kişilerin toplumsal olayları çözme gibi bir dertleri olabilir mi?
Sen kendini geliştir ki temsil ettiğin sivil toplum kuruluşuna bir katkın olsun. Hele bu sivil toplum kuruluşu memleketin yönetimiyle ilgili bir kulvarda ise, sorumluluğun, fedakârlığın, yükün daha çok artmıyor mu?
Mavi tik nedir?.
Mavi tik, bazı iletişim siteleri ve uygulama programları için “güvenli” olarak nitelendirilir.
“Güvenebilirsin” diyor yani..
Peki whatsapp iletişim platformunda ne işe yarar bu mavi tik?
“Seni gördüm, OKUDUM, bana ne yazdığını biliyorum” anlamı ifade eder.
Mavi tiki genellikle illegal işler yapanlar kapalı konuma getirir...
Teşkilatçılığı GÖNÜL İŞİ olarak görenler whatsapp iletişiminde “mavi tik”i neden kapalı konuma getirir”?.
Yahu siz gönüllü olarak bu partiyi temsil etmeye aday oldunuz, halkı en iyi ben anlarım dediniz, bana 24 saat ulaşabilirsiniz dediniz!...
Eee, neden mavi tik kapalı?
Korkmayın, orada ki emoji maviye döndüğünde dünyayı kurtarmıyorsunuz, bir suça alet de olmuyorsunuz.
“.. benim mesajımı okudu” demesi mi hoş olur, yoksa, “ulan adam mesajıma bakmadı bile” demesi mi?. Hangisi temsil ettiğiniz siyasi partiye olumlu yazar?
Tabanından tavanına, iktidarından muhalefetine tüm siyasilerin esas görevi hizmet etmek, hizmet götürmek, yatırım yapmak, aksaklık, eksiklik, kusur nerede var ise tespit edip onun çözümünde rol almak değil mi?. Bunun aksi bir durum düşünülebilir mi?
Eleştirilmek ödüldür!
Sizi yolda gördüklerinde, makamınıza geldiklerinde ve ya sosyal medyada eleştirirler.
Ya hu bundan büyük bir nimet var mı? Bundan nemalanmak yerine o eleştiren kişiye cephe almak, sosyal medyada engellemek, ya da yazdığını görmemiş, okumamış gibi davranmak, tiye almamak, iki satır cevap yazmamak nasıl bir anlayış?.
Ulu orta herkesin göreceği yerde cevaplayamıyorsanız bari “özelden” arayın, yazın!
Beni sırf bu sebeple sosyal medyada kimler engellemedi, kimler arkadaşlıktan atmadı..
İlçe başkanı, il başkanı, belediye başkanları, öğretmen, doktor, mühendis , akademisyen...
Siyasi olarak hepsini mi aynı görüşte bunların?
Tabi ki de değil.
Adam Bodrumda ki yatında, masasında viski şişesi, kendi düzeyinde arkadaşlarıyla toplanmış kendi sayfasında Recep Tayyip Erdoğan’a yazmadığını bırakmıyor. Hırsız diyor, diktatör diyor, Bilalin gemicikleri diyor...,
limanı nasıl engellediğini anlatıyor..
Bizde kendisine, kendi seviyesine inmeden layığıyla cevap veriyoruz. Lakin tepkiye bakar mısınız?. “Burası benim evim, evimi kirletme, terk et burayı!” diyor...
O gün bu gündür onun evine misafir olamıyorum.
Bir diğeri, seçimi kaybettiği muhalefetin belediye başkanıyla kol kola girmiş, adeta “birlikte nasıl kazandık” pozu veriyor..
“Sen kimin ilçe başkanısın” diyorum, beni sayfasında engelliyor.
Tanış olduğum doktorlardan birisi çıkıyor Tabipler odasının terörist cenazeleri için “Suçlu Devlettir” paylaşımına destek oluyor. Biz kendisini Vatan, Millet, Sakarya olgusuyla uyardığımızda sayfasından kovuyor, basıyor engeli..
Örnekler çok. Mesele tüm örnekleri yazmak değil.
Mesele “Yola niçin çıktın, şimdi hangi yoldasın”?
Çekidüzen iyidir, kendinizi “check” edin!
Mehmet Çelebi