ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK NEREDE.!?

’Çevrenin korunması ve iyileştirilmesi ile çevre kirliliğinin önlenmesi için prensip ve politikalar tespit etmek, standart ve ölçütler geliştirmek, programlar hazırlamak; bu çerçevede eğitim, araştırma, projelendirme, eylem planları ve havza koruma planları ile kirlilik haritalarını oluşturmak, bunların uygulama esaslarını tespit etmek ve izlemek, iklim değişikliği ile ilgili iş ve işlemleri yürütmek.’’ diye Bakanlığın ve İl müdürlüklerinin görev ve yetkileri sıralanarak devam ediyor.   Buraya kadar her şey güzel iş bundan sonrasında bu maddenin uygulanıp uygulanmaması veya ne  kadar uygulandığı konusunda başlıyor, kadim Şehrim Kastamonu nun çevresine çıktığımda bu şehrin insanı olarak  emin olun utanıyorum, Güzel şehrimin ormanlarla çevrili  başta Kadı dağı,Açık maslak ve benzeri yerlerdeki piknik alanlarının çevresi, yolları kendini bilmezlerin bıraktığı,döktüğü pislik ve çöp yığınlarından geçilmez hale gelmiş. Buradan sesleniyorum, konunun yetkilileri kimse, kim üzerine alınıyorsa o güzelim makam araçlarınıza  binip şehrin dışına şöyle bir çıkın ,nereye mi derseniz, öncelikle Ankara ve İstanbul ana yol güzergahları kenarları, sonra Baraj yolu ile İhsangazi, Mergüze yol kenarları ve orman içlerine, sonra havaalanından itibaren  Kaşcılar yol güzergahına, doğu ve batı çevre yolları güzergah kenarların orman içlerine, Tosya, Taşköprü, İnebolu, Daday yol güzergahı ve kenar orman içlerine bir bakın arkadaş, sizler buralardan hiç  mi geçmezsiniz, etrafınıza hiç mi bakmazsınız bu ne görmemezliktir, bu ne vurdum duymazlıktır. Hadi kendini bilmez, cahil, vurdum duymaz insanlıktan nasipsizler bu pisliği yapıyorlar da yukarıda kanun ve maddesini ,yazdığım görev ve yetkinin yetkilileri ne yapıyor, onun için çevre ve şehircilik nerede diye soruyorum , neredesiniz beyler, neden görevinizi yapmıyorsunuz ,o sıcak makam koltuklarını bırakın etrafta ne oluyor diye odalarınızdan çıkıp çevreyi bir kolaçan edin, gerekirse  bu yazdıklarımı resimli olarak ta yayınlayabilirdim ama vicdanımım elvermedi. Turizm, doğa ,tabiat,yeşillik hepsi çok güzel ama bu çevre kirliliği de bir o kadar kötü ve çirkin .Poşetli ,naylonlu, şişe ve çam kırıklı say sayabildiğin her türlü rezil görüntünün memleketime gelen yerli yabancı turistler üzerinde bırakacağı olumsuz intiba  herkesi derinden düşündürmeli ve üzmelidir. Bizim insanımız yasaktan anlamaz yasak dedikçe daha üstüne gider. Bakanlığın bu (b) maddesi çok önemli  orada  ‘’ programlar hazırlamak; bu çerçevede eğitim, araştırma, projelendirme,’’ den bahsediliyor, konunun uzmanlarının görüşleri alınarak bu saydığım kirlenme bölgelerine ve kirlenme olabilecek bölgelere  uyarıcı, eğitici yazı ve levhalar konulabilir, çöp kovaları konula bilir, çevre bilinci ve temizliği ile ilgili eğitici ve önleyici değişik etkinlikler yapılabilir. Hasılı ne yapı edip bu çevre ve görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak için her yol denenmelidir.Buradan şunu da üzülerek belirtmek isterim ki ne yazık ki yukarıda  görerek bahsettiğim kirliğe baktığımızda sıfır atık projesi kapsamında uygulanan market ve mağazalarda   naylon poşetlerin ücretlendirilmesi, çevre kirliliğine hiç etki etmemiş ,çöp yığınlarında yine naylon poşet,yine naylon poşet. Konu ile ilgili, yetkili  kim varsa tekrardan söylüyorum, bu önemli mesele sadece şahsımın meselesi değil çevre ve çevre temizliğine önem veren  tüm Kastamonu insanının üzüntü duyduğu bir meseledir. Kastamonu insanına Çevre ve Şehircilik nerede diye bir daha sordurtmayın lütfen.   Yazan: Ahmet Baysan İmza