Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihi olan 29 Ekim 1923 neden özellikle bu güne denk getirildi? Cumhuriyet fikri nasıl olgunlaştı, Atatürk ve silah arkadaşları bu tarihi neden seçti? 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden sonra ülkenin yönetim biçimi nasıl şekillendi? Osmanlı’nın ardından doğan yeni devletin yönetim biçimi neden “cumhuriyet” olarak belirlendi? Bu sorular, Türkiye tarihinin en kritik dönüm noktalarından birini anlamak açısından büyük önem taşıyor. Peki 29 Ekim tarihinin anlamı neydi ve neden başka bir gün değil de tam olarak bu tarih seçildi? İşte Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan tarihine dair tüm detaylar…
29 Ekim Tarihinin Seçilmesinin Tarihsel ve Siyasi Sebepleri
Cumhuriyet’in 29 Ekim 1923’te ilan edilmesi, hem siyasi olgunlaşmanın tamamlanması hem de simgesel bir bütünlük oluşturması amacıyla planlanmış bir karardı. Kurtuluş Savaşı sonrasında 1920’de Meclis’in açılmasıyla fiilen yeni bir devlet kurulmuştu; ancak yönetim biçimi henüz resmen tanımlanmamıştı. 1923 yılının yaz aylarında hükümet krizleri yaşanmış, Meclis içinde kabine düzeninin işlemediği görülmüştü. Mustafa Kemal Paşa, bu krizi bir fırsata dönüştürerek Türkiye’nin yönetim sistemini netleştirmeye karar verdi. 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarına “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.” sözleriyle süreci başlattı.
29 Ekim’in seçilmesindeki bir diğer neden, 23 Nisan 1920’de açılan Meclis’in devamı niteliğinde bir tarihsel çizgi oluşturmaktı. Bu tarih, hem ulusal egemenlik ilkesinin somutlaşmasını hem de yeni rejimin resmî başlangıcını simgeliyordu. Ayrıca Ekim ayı, Lozan Antlaşması’nın yürürlüğe girmesinden sonraki döneme denk gelerek Türkiye’nin uluslararası alanda da egemen bir devlet olarak tanındığı bir zaman dilimini ifade ediyordu. Böylece 29 Ekim, hem bağımsızlığın hem de halk egemenliğine dayalı yönetim anlayışının tescillendiği tarih olarak belirlendi.
Cumhuriyet’in 29 Ekim’de ilan edilmesi, tesadüfi bir tercih değil; Türkiye’nin siyasal, toplumsal ve tarihsel dönüşümünün bilinçli bir sonucudur. Bu tarih, ulusal egemenliğin en yüksek ifadesi olarak kabul edilir ve her yıl coşkuyla kutlanır.