Yavuzyılmaz, 43 madenciyi minnet duygularıyla andığı açıklamasında, TTK’nın ve Amasra Müessesesinin geleceğine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
“FELAKETE GİDEN YOLUN TAŞLARINI HÜKÜMET DÖŞEDİ”
“Bugün 14 Ekim 2025. Amasra Maden Faciası’nın üzerinden tam 3 yıl geçti.
Amasra’da yaşanan felaket doğal bir afet değildi; tüm uyarılara rağmen alınmayan tedbirlerin, eksik istihdam politikasının ve liyakatsizliğin sonucuydu. Zonguldak ve Bartın maden facialarına yabancı değil. Geçmişte çok sayıda madencimizi yitirdik. Teknoloji ilerlemesine rağmen, daha fazla tedbir almak, her yıl düzenli işçi alımıyla tecrübe zinciri kurmak mümkünken, bunlar yapılmadı, acılardan ders çıkarılmadı. Sayıştay raporlarındaki uyarılar dikkate alınmadığı, hayati kurallara uyulmadığı için göz göre göre bir felaket daha yaşandı. Felakete giden yolun taşlarını bir kez daha hükümet döşedi.”
“FACİA SONRASINDA YAŞANANLAR GERÇEK NİYETİ ORTAYA ÇIKARDI”
“Facianın üzerinden 3 yıl geçti. Amasra’daki en temel sorunlardan biri, yeterli sayıda işçinin bulunmamasıydı. Her yıl emekli olanların yerine yeni işçi alınmadığı için güvenli üretim için zorunlu olan ‘norm kadro’ standardına ulaşılamadı. Faciadan sonra, daha güvenli ve güçlü bir Amasra Müessesesi kurulması mümkünken; ataması yapılmayan işçiler ve hâlâ söndürülmeyen yangın gerekçe gösterilerek müessese adeta üstü örtülü biçimde kapatılma sürecine sokuldu. Amasra faciasının ardından yaşananlar, hükümetin TTK’yı küçültme ve sonunda kapatma niyetini açıkça ortaya koydu.”
“GERÇEK SORUMLULAR CEZASIZLIK KALKANI İLE KORUNDU”
“Amasra taş kömürü açısından çok zengin bir bölge. Ancak siyasi irade, akıl almaz bir yaklaşımla bölgenin en verimli, adeta ‘kaymak tabakasını’ özelleştirip, TTK’yı en tehlikeli kotlarda çalışmaya mahkûm etti. Facianın ardından Meclis çatısı altında kurulan komisyona bile Soma Faciası döneminin Enerji Bakanı başkan olarak seçildi. Felakette sorumluluk almak ve yüzleşmek yerine yine ‘kader’ ve ‘fıtrat’ denildi. Gerçek sorumlular yargıdan kaçırılarak cezasızlık kalkanı ile korundu. Uyarılar dikkate alınmadı, raporlar görmezden gelindi, madencinin sesi susturuldu. Facianın ardından ise gerçek sorumlular korunurken, aileler adalet arayışında yalnız bırakıldı.”
“HİÇBİR ÇOCUK BABASININ BARETİNİ HATIRA DİYE SAKLAMAK ZORUNDA KALMAMALI”
“Bu ülkenin madencileri yerin altında alın teri dökerken, biz yeryüzünde adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bir daha hiçbir ocak mezara dönüşmesin, hiçbir çocuk babasının baretini hatıra diye saklamak zorunda kalmasın diye adaleti sağlayana kadar durmayacağız. İhmallerin ve tedbirsizliklerin can aldığı, sorumluların ise cezasızlık kalkanı ile korunduğu bu düzeni er ya da geç değiştireceğiz. Gerçek sorumlulardan adalet önünde mutlaka hesap soracağız. Amasra’yı kapattırmayacağız, TTK’yı kapattırmayacağız. Sözümüz olsun. Amasra Maden Faciasının 3. yılında, yitirdiğimiz 43 madencimizi derin bir üzüntüyle, saygı ve minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun.”