Gazeteci Orhan Akyüz’ün haberine göre, Baltaş, “Kıyılarımızda Yağışlar Dışında Denizin Renginin Değişmesine Neden Olan Faktörler” konusunda sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Doğal etmenlere örnek olarak bol yağışlı geçen günlerde ilimizin kıyılarında deniz üzerinde renk değişimini hepimiz gözlemleyebiliyoruz. Zonguldak’ın topografik yapısının önemli bir bölümünü oluşturan vadiler boyunca akan irili ufaklı derelerin taşıdığı çakıl, kum, çamur vb. maddeler suyun bulanıklaşmasına ve rengini kahverengi veya yeşile dönüşmesine yol açmaktadır. Akarsu akıntısıyla denize taşınan kırıntılı kayaçlar, fırtınalı havalarda dalga etkisiyle de karışarak kıyıya yakın bölgelerde denizin rengini değiştirmektedir.
‘Su Kütlelerinin Çarpışmasıyla Deniz Üzerinde Belirgin Renk Sınırları Oluşmaktadır’
Böylece akıntıyla taşınan su kütlesi ile durgun olan su kütlesinin çarpışmasıyla deniz üzerinde belirgin renk sınırları oluşmaktadır. Ayrıca, denize hiç malzeme taşınmasa bile, plajlarımızın kıyıya yakın bölümlerinde dalgalı havalarda deniz üzeri gri bir renk alır. Bu durum kirlilikten değil dalgaların deniz altında kalan kumları karıştırarak asıya almasından (yani kumların yüzmesinden) kaynaklanır.
‘İklim Değişikliği Nedeniyle Suların Isınması Denizin Renginin Değişmesine Yol Açmaktadır’
Yanı sıra iklim değişikliği nedeniyle suların ısınması mikroskobik bitkilerin (fitoplankton) ve alglerin çoğalmasına, bu da denizin renginin değişmesine yol açabilmektedir. Ayrıca suyun derinliği de denizin aldığı rengi etkilemektedir. Kıyıya yakın sığ kısımlarında su daha açık mavi veya turkuaz renk alırken, derin bölgelerde koyu mavi veya siyahımsı renk alır. Bu durum suyun ışık spektrumunda kırmızı ışığı emmesi ve mavi ışığı yansıtmasından kaynaklanır. Güneş ışığının açısı da gün batımı örneğinde olduğu gibi denizin rengin gün içinde değişmesine yol açar. Rüzgâr ve dalgaların deniz yüzeyde oluşturduğu köpükler veya hava kabarcıklarıyla da suyu rengi daha açık görülür.
‘İnsan Faktörlerinden Kaynaklanan Renk Değişimleri, Denizlerimizde Kimyasal Kirliliğe Yol Açmaktadır’
Kıyılarımızda denizin rengini değiştiren insan kaynaklı faktörler ise; kömür madenciliği, termik santral atıkları ile sanayi tesisleri ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklı atıklardır. Gemi geçişleri, liman faaliyetleri ve petrol sızıntıları da denizin renginin değişmesine yol açabilmektedir. Yeterli arıtma yapılmadan bırakılan söz konusu atıklar sadece kıyılarımızda renk değişimine değil, aynı zamanda denizimizin kirlenmesine de yol açmaktadır.
Sonuç olarak kıyılarımızda doğal nedenlerden kaynaklanan renk değişimleri hem uzun ömürlü olmamakta ve hem de denizimizde uzun süreli kirlilik oluşturmamaktadır. Buna karşın insan faktörlerinden kaynaklanan renk değişimleri uzun süreli olmakta ve denizlerimizde kimyasal kirliliğe yol açmaktadır.”