KARABÜK

Doğa sevdalısı emekli imam, meyve ağaçlarını kurtarıyor...

Karabük’te yaşayan 44 yaşındaki Dursun Başkaya, Şirinevler Mahallesi'nde emekli bir imam olarak hayatını sürdürürken, 12 yıl önce aldığı bir kararla kendi bahçesini doğaya dönüştürmeye karar verdi.

Abone Ol

 Kendiliğinden yetişen ancak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan meyve ağaçlarını koruma amacıyla harekete geçti.

Hobi Olarak Başlayan Aşılama Çalışmaları

Başkaya, hobisi olan ağaçları aşılamaya başlayarak, doğada yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan kiraz, vişne, elma, limon gibi meyve ağaçlarına sahip çıktı. Hobi olarak başladığı bu çalışma, zamanla bölgedeki birçok meyve ağacına el attı.

Şirinevler Mahallesi'nde yaşayan Başkaya, her gün kilometrelerce yol kat ederek ormanlık arazide yetişen bu meyve ağaçlarını tespit ediyor. Bu doğal meyve ağaçları, genellikle bilinçsizce yapılan orman tahribatlarından etkilenerek zamanla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.

Göz ve Kalem Aşısı

Başkaya, bulduğu meyve ağaçlarına özenle göz ve kalem aşıları uygulayarak, bu ağaçların yaşamasını ve meyve verimini artırmayı hedefliyor. Özellikle göz aşısı, meyve kalitesini yükselterek ağacın daha dayanıklı olmasına katkı sağlıyor.

Sürdürülebilir Tarım ve Doğal Hayatın Korunması

Başkaya'nın bu çabaları, sadece bireysel bir hobi olmanın ötesine geçerek sürdürülebilir tarım ve doğal yaşamın korunması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu emekli imamın çabaları, bölgedeki doğal ekosistemin korunması ve meyve çeşitliliğinin artırılması açısından büyük önem taşıyor.

Toplumsal Farkındalık ve İlgi

Dursun Başkaya'nın özverili çalışmaları, bölge halkı arasında ve sosyal medyada geniş ilgi görüyor. Toplumsal farkındalık yaratma adına yapılan bu aşılamalar, doğa sevgisini artırarak doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde korunmasına katkı sağlıyor.

Gelecek Nesillere Yeşil Bir Miras

Başkaya'nın meyve ağaçlarına yaptığı aşılamalar, gelecek nesillere sağlıklı ve çeşitli bir doğal miras bırakma hedefini taşıyor. Bu çaba, bölgede doğal yaşamın korunması ve biyoçeşitliliğin artırılması konusunda örnek bir model oluşturuyor.

Dursun Başkaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Şehir ormanımızda 270 dönüm alan var burada. Aralarında acı meyveler var. Elma, armut, kiraz gibi. Onların tespitini yapıp onların aşılama işlemlerini yapmaktayım. Bunları niçin yapıyoruz? Bunları gelecek kuşaklarımız, gelecek nesillerimiz gelecek çocuklarımız artık bir elmanın hangi ağaçta elma ağacını görmez oldu. Hep hazır alıyoruz. İstiyorum ki burada yürüyüş yapanlar, doğada yürüyüş yapanlar, gezenler, sporlarını yapanlar, bisikletine binenler. Buradaki meyvelerden, çeşitli meyve ağaçlarından, dalından koparsınlar, elmayı bir dalında yesinler. Umumi alan olduğu için herkesin istifade edebileceği bir mekan olması sebebiyle inşallah onlara güzel bir hizmet sunmayı hedefliyorum” dedi.

2012 yılından beri hobi olarak yaptığını belirten Başkaya, “Emekli olmadan da kırsal bölgede görev yaptığım için umumi alandaki meyve ağaçlarına sürekli böyle baktım. Acı olan meyveler vardı. Orada başladım bu işe. Orada da yaklaşık 200’ün üzerinde meyve ağacı aşılamam programım oldu. Oradaki elmalar, armutlar kirazlar büyüdüler. Meyve veriyorlar. Meyvelerini oradaki halk, mahalle sakinleri yiyorlar. Bazen bana telefon ediyorlar. Seviniyorum, bu güzel bir duygu benim için” diye konuştu.
Şirinevler Mahallesindeki şehir ormanında da 200’ün üzerinde aşılama yaptığını ifade eden Başkaya şunları söyledi: “Çeşitli, her türlü meyvelerimiz var. Elmasından, kayısından, eriğinden, kirazından, vişnesinden. Hatta Hünnap'ına kadar var burada. Limon ağacım bile var. Zeytin ağacımız var. Tabii küçük bazı yerdekiler ama neticede bugün dikmezsen yarın büyümezler. Yani bugün dikeceğiz, yarın büyüyecekler ve gelecek nesiller bunlardan istifade edecek.”

İHA

Karabük Haberleri