Emekliye zam ayı!.

Abone Ol

Kök maaş safsatası...

Yeni bir zam ayına girdik. Ne hikmetse enflasyon birden yılın en düşüğü oluverdi. Sn Maliye bakanı bunu nasıl ayarlıyorsa artık bu düşük enflasyonu yıl boyuna yaysa da tüm vatandaşlar enflasyon ezilmekten kurtulsa!.

Adalet ve kalkınma partisi özellikle son krizli süreçlerden sonra Adaleti ve Kalkınmayı askıya aldı. Kalkınma yine var. Türkiye geneli yatırımlar durmaksızın devam ediyor. Yeni projeler ortaya çıkıyor kaynak bulunup projelere başlanıyor. Bunla güzel şeyler. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu gelişmelerden elbette keyif alıyor, gurur duyuyoruz.

Ancak kalkınmadan payını vatandaş da almak istiyor elbette. 15 bin TL bile olmayan emekli maaşı, ev kendinizin de olsa ay sonunu görmüyor..

Oysa Recep Tayyip Erdoğan’a o kadar çok güveniyor ki vatandaş. İşte bu yüzden Türkiye’de ki yatırımsal manada ki kalkınmanın cebe yansımasını bekliyor doğal olarak.

Zam ayına 15 gün kala zamlar konuşulmaya başlanır. TV lerde ekonomistler, SGK uzmanları kendilerince yorum yaparlar. Sanki bakanlar kurulunda konuşulan ve netleşen rakamları duymuş gibi “kesin kaynak” falan diye vatandaşta algı oluşturmaya başlarlar. Ancak zam verilecek ayın ortalarına doğru Emekli zam oranı ancak kesinleşir. E-devletten bakarsınız maaşınız ne kadar artmış diye ancak “düzenleme sebebiyle” falan diye bir uyarı notu çıkar karşınıza. Yani Altı ay maaş düzenlemesiyle alakalı bakanlık hiç bir çalışma yapmamış da sanki birden ortaya zam yapasıları gelmiş gibi çalışmalar son hızla devam eder...

Sn Cumhurbaşkanımıza “her şey mükemmel oldu, emeklileri enflasyona ezdirmeyecek rakamları ayarladık, açıklamayı yapabilirsiniz” derler. Ancak, Cumhurbaşkanımız vatandaşımızın karşısına bir kaç kez yeni düzenleme ile çıkmak zorunda bırakılır!.

Bu hareketlerin hepsi Türkiye’nin en güvenilir adamının güvenini her defasında maalesef yerle yeksan ediyor. Gençlik kolları başkanlığından buyana üstüne koya koya büyüttüğü “GÜVEN” olgusunu maalesef üç kuruş tasarruf edeceğiz diye zayıflatıyorlar. Oysa “Recep Tayyip Erdoğan uzaya yol yapacağız dese inanırız” diyen kesim şimdi müjde olarak duyurduğu bazı gelişmelere bile gülüp geçiyor...

“KÖK MAAŞ” nedir?. Sosyal güvenlik uygulamasında bunun olması gerekiyordur mutlaka ama bunu değiştirmek iktidarımızın elinde değil mi? Neyi nasıl hesaplıyorlar da sineğin yağının yağını çıkartmaya çalışıyorlar. Bu kadar matematiksek aksiyona gerek var mı? Net maaş 14.469 TL, kök maaş 11,140 TL. Zammı 11,140 TL den hesaplamak Türkiye’yi ekonomisi gelişmiş ülkelere ekonomisine denkleştirecekse hesaplayın arkadaş. Ama bunun yanında vatandaşın “milletvekilleri de asgari ücret üzerinden maaş alsın” önerisini de uygulayın!.

Emeklileri çok mağdur ettik!.

Temel gıda artışlarını engelleyemedik.

Fahiş fiyat uygulayanlara milyonlarca lira ceza kestik ancak bu cezaların geri dönüşü vatandaşın cebine asla yansımadı.

Tabiri caizse emeklileri kurda kuşa, altı oka yem ettik. Hiç güvenmedikleri siyasilerin peşine takılmaya, onlardan medet ummaya başladılar. Onlara takılmayan sandığa gitmedi. Her iki seçenekte de denize düştüler, yılana sarılmaya mecbur kaldılar. Bizde, onların feryadını duymak, çözüm üretmek yerine “nankör” dedik.

En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmalı!

“Emekli maaşı kişinin tek başına geçimi için verilen maaştır, çocuk okutmak, toruna para vermek demek değildir. Dünyanın hiç bir yerinde 40 yaşında emekli olup 40 sene emekli maaşı alan yoktur”. Diyerek emeklilerin sorunlarından kaçmak da dünyanın hiç bir yerinde yoktur. Özellikle teşkilatların vatandaşlara böyle bir cevap vermesi asla etik değildir. 23 yıldır SGK da radikal bir değişim yapılmamışsa bu “sorunları biliyoruz ,yine biz çözeceğiz” diyerek vatandaşın oylarına talip olup Ankara ya gittikten sonra kendi işlerinin derdine düşenlerin sorunudur.

Erdoğan’ın kaybolan imajını, prestijini, güvenini geri getirmek milletvekillerinin, teşkilatların görevidir. Bu görev de “çözeceğiz” demek değil, bizzat çözmeye başlamakla olur!.

“Erdoğan çok yalnız, danışmanları ne iş yapıyor, bakanlar ne iş yapıyor, milletvekilleri vatandaşın durumunu genel merkeze bildirmiyor mu, teşkilatlar halkın sesi olamıyor mu?” serzenişleri son yıllarda Erdoğan hayranlığını Erdoğan düşmanlığına dönüşmüştür.

Bu yazım kimlere ulaşır, kimler okur bilmem, ama Cumhurbaşkanımız sn Recep Tayyip ERDOĞAN’a ulaşması, sn Cumhurbaşkanımızın okuması şart!

Mehmet Çelebi