Gelinlik, damatlık,davul zurna,komşular, akrabalar…
Fakat işin bir de görünmeyen yüzü vardır,siyasetin gölgesi...
Bugün bakıyoruz; milletvekilleri, belediye başkanları ya da parti yöneticileri,gariban ailelerin düğünlerinde pek görünmezler.
Çünkü garibanın tek sahibi Allah’tır. Garibanın hayatı siyasetin radarına girmez.
Çünkü,ne bir oy deposudur onlar,ne de çıkar ilişkilerinde bir değerleri vardır. Onlar sade, basit ve kendi halinde bir hayat sürerler.Mutlulukları da acıları da kendi içlerindedir.
Oysa,işin ucu zengin ailelere geldiğinde, tablo bambaşka olur.Siyasetçilerin programları birden açılır,düğün salonlarının en ön masaları dolup taşar.
Çünkü, o zengin düğünün mutlaka parti içinde bir amcası,dayısı,halası ya da güçlü bir dostu vardır.İlişkiler ağında bir değer taşır. Siyaset,işte o noktada “katılım göstermeyi” bir görev değil, bir çıkarın gereği olarak görür.
Garibanın düğününde boş kalan koltuklar, aslında siyasetin kimden yana olduğunu gösteren en acı manzaradır. Fakat,gecekondu kültüründe yoğrulmuş birisi olarak, şu gerçeği rahatlıkla ifade edebilirim ki, garibanların düğününe,önce Allah’ın rahmeti gelir.
Üstelik,garibanın duası, protokol masasından daha gür ses çıkarır.
Murat İLERİ