Gülüşünden Güç Doğan Kadınlar...

Hayatta bazı insanlar vardır, gülmeyi bilerek hayatta kalırlar. Gülüşleri bir hafiflik değil,ağır bir bilgeliktir.İçlerinden geçen fırtınaları susturmazlar,onlara yön verirler.

Abone Ol

Acıyı inkâr etmeden, onu başka bir şeye dönüştürmeyi başarırlar.
Balın çiçekten gelmesi gibi,onların gülüşü de yaşanmışlıktan süzülür.
Bu yüzden o gülüş basit değildir, emeklidir.
Güç denilen şey çoğu zaman yanlış anlaşılır.
Yüksek sesle konuşmak,yumruğu masaya vurmak sanılır.
Oysa gerçek güç, incinmişken incitmemeyi seçebilmektir.
Güçlü kadınlar sevgiyi talep etmez, pazarlık konusu yapmaz.
Onlar için sevgi, kazanılması gereken bir üstünlük değil, paylaşılması gereken bir hâlidir. Sahip olmakla yetinmezler,var olmayı önemserler.
Karakter,insanın kimse bakmıyorken verdiği kararlarda saklıdır.
Karakterli kadınlar sözden çok duruşla konuşur.
Sadakat onlar için bir bağlılık cümlesi değil, kişiliğin doğal sonucudur.
Bu yüzden sevgide net,hayatta yalındırlar. İkirciklenmezler (Abdal kültürümüzde, üzülmezler anlamında kullanılır.) eğilip bükülmezler. Güven arayanın sığınabileceği en sağlam yer,böyle bir duruştur.
Gözü tok olmak yoksunlukla değil, doygunlukla ilgilidir. Hayata karşı doymuş bir kalp, fazlasını istemez. Gözü tok kadınlar sevgiyi tüketmez, çoğaltır.
Merhameti zayıflık sananlara inat, şefkati bir direniş biçimi gibi taşırlar. Kimseyi küçültmeden güçlü kalmanın mümkün olduğunu gösterirler.
Edebiyatın satır aralarında,hayatın en ağır yüklerini sessizce taşıyan kadınlar vardır.
Onlar ne alkış bekler ne de acınmayı kabul eder. Yaşadıklarını süsleyerek anlatmazlar,olduğu gibi taşırlar.
Bu yüzden yanlarında durmak cesaret ister.
Çünkü böyle kadınları sevmek, yüzleşmeyi de göze almaktır.
Gülüşünden güç doğan kadınları sevin.
Onlar dünyayı kurtarmaz belki ama insanın içindeki karanlığı aydınlatmayı iyi bilir. Bu da çoğu zaman yeterlidir.

Murat İLERİ