"KAMU MALINA DOKUNANLARI KOR ATEŞ BEKLİYOR!
“KAMU MALINA EL UZATAN, KOR ATEŞLE CEZALANDIRILIR”
Diyanet’in yayımladığı hutbede, kamu hakkına uzanan ellerin ahirette ağır bir azapla karşılaşacağı açıkça ifade edildi. Hutbede yer alan şu cümle dikkat çekti:
“Hayır! Ben onu kamu malından çaldığı bir hırka ile cehennemde gördüm.”
Bu sözlerle kamu malına el uzatmanın, şehitlik gibi kutsal bir mertebeyi dahi engelleyecek kadar büyük bir günah olduğu vurgulandı.
“KAMU HAKKI HUKUKULLAH’TIR, YANİ ALLAH’IN HAKKIDIR”
Hutbede kamu hakkının önemine geniş yer verildi. Kamu hakkının yalnızca devlete değil, tüm ümmete ve gelecek nesillere ait olduğu ifade edilerek, şu şekilde tanımlandı:
“Kamu hakkı; Allah’ın hakkıdır, Rabbimizin bizlere emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak, Müslüman olmanın gereğidir.”
Kamu malına yapılan ihanetin, sadece dünyevi bir suç değil, aynı zamanda ilahi adaleti çiğnemek anlamına geldiği dile getirildi.
“KURUMLARA AİT MAL VARLIKLARINI ZİMMETE GEÇİRMEK, ATEŞ YUTMAKTIR”
Diyanet’in hutbesinde dikkat çeken bir diğer bölümde, belediyeler, vakıflar ve kamu kurumlarının mallarına el uzatmanın ahlaki ve dini bir felaket olduğu şu ifadelerle anlatıldı:
“Hazineye, vakıflara, kamu kurumlarına ait malları zimmete geçirmek, işgal etmek veya vasfını değiştirerek gayrimeşru kazanç sağlamak; ateşten bir korla karnını doldurmaktır.”
RÜŞVET, TORPİL VE KAMU İMKÂNLARINI İSTİSMAR: “GENÇLERİN HAYALİNİ ÇALMAKTIR”
Hutbe, sadece kamu malı hırsızlığına değil; rüşvet, torpil, adam kayırma, işe alımda liyakatsizlik gibi konulara da değinerek sert uyarılarda bulundu. Bu tür uygulamaların kamu kaynaklarını israf etmekten öte; gençlerin umudunu çalmak olduğu ifade edildi:
“Torpil yapmak ve yaptırmak, adam kayırmak ve kollamak, gençlerimizin hayallerini çalmaktır.”
HEDİYELER VE ÇIKAR İLİŞKİLERİ DE HARAMDIR
Hutbe, hediye adı altında sürdürülen çıkar ilişkilerine de değinerek bu tür alışverişlerin cehennem ateşinden bir parça olduğu hatırlatıldı. Aynı şekilde medyada yalan ve yanıltıcı haberlerle kamuoyunun kandırılmasının da büyük bir günah olduğuna dikkat çekildi.
SOSYAL YARDIMLARI KÖTÜYE KULLANMAK “ATEŞTEN GÖMLEK”TİR
İhtiyacı olmadığı halde sosyal yardım almak, boşanmış gibi görünüp birlikte yaşamaya devam ederek devleti kandırmak gibi örneklerle kamu hakkını ihlal eden bireylerin, ahirette bu yaptıklarının ağır bedelini ödeyeceği vurgulandı:
“İhtiyacı olmadığı hâlde sosyal yardım almak, ailesinden kalan maaşı alabilmek için resmiyette boşanıp gerçekte birlikte yaşamaya devam etmek, ateşten gömlek giymektir.”
VERGİ KAÇIRMAK, SAHTE BEYANLARLA KAZANÇ SAĞLAMAK BÜYÜK VEBALDİR
Vergi kaçırmak, naylon fatura düzenlemek, sahte belgeyle mal beyanında bulunmak gibi eylemlerin, dinen de büyük bir suç olduğu ifade edilen hutbede, kamuya ait tüm gelirlerin hak sahiplerine ulaşması için şeffaflık ve dürüstlük vurgusu yapıldı.
“RÜŞVET VEREN DE ALAN DA LANETLENMİŞTİR”
Cuma hutbesinin en sert ifadelerinden biri de rüşvet üzerineydi. Peygamber Efendimiz’in şu sözü hatırlatıldı:
“Allah’ın laneti, rüşvet verenin de alanın da üzerine olsun.”
Bu sözle birlikte, kamu görevlilerinin rüşvet karşılığı iş yapmasının, yalnızca hukuki değil, ilahi bir laneti de beraberinde getireceği açıklandı.
HUTBE, TOPLUM VİCDANINA AYNADIR
Diyanet’in Cuma hutbesi, yalnızca siyasi kurumlara değil; her bireye, her yöneticiye, her çalışan ve vatandaş için net bir ahlaki çağrı niteliği taşıyor. Kamunun hakkına el uzatan, ister bir belediye başkanı, ister bir memur, isterse sıradan bir vatandaş olsun; cehennemle tehdit ediliyor.
Toplumun tüm kesimleri bu hutbeyi bir hesaplaşma değil, bir uyarı ve ahlaki muhasebe olarak okumalıdır.