Kastamonu Valisi Avni Çakır’ın eşi Bahar Çakır öncülüğünde ve protokol üyelerinin eşlerinin katkılarıyla oluşturulan “Kastamonu Suyunu Koru” platformu tarafından hayata geçirilen “Suyuna Sahip Çık Kastamonu Projesi” kapsamında, Azdavay ve Pınarbaşı ilçelerinde bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Bahar Çakır, aşı olunsa dahi maske, mesafe ve temizlik kurallarının ihlal edilmesi durumunda virüse karşı savunmasız kalınacağını söyledi. Vali Avni Çakır’ın eşi Bahar Çakır öncülüğünde Kastamonu Belediye Başkanının eşi İlknur Vidinlioğlu, Kastamonu Emniyet Müdürünün eşi Aliye Denizci, Kastamonu İl Jandarma Alay Komutanının eşi Nazan Avkıran, Kastamonu Polis Okulu Müdürünün eşi Lütfiye Sülün ve 5. Er Eğitim Alay Komutanının eşi Züleyha Çelik, “Kastamonu Suyunu Koru” platformunu oluşturdu. Platformun çalışmaları ve projeleri hakkında merkez ve ilçelerinde bilgilendirme toplantısı düzenleyen platform, son alarak Azdavay ve Pınarbaşı ilçelerinde “Suyuna Sahip Çık Kastamonu Projesi”ni anlattı. Azdavay ve Pınarbaşı’ndan gelen kadınlara yönelik düzenlenen toplantıda konuşan Bahar Çakır, su kaynaklarının korunmasının ülkenin vazgeçilmez bir gerçeği olduğunu belirterek, vatandaşın katkısı olmadan alınacak tüm tedbirlerin eksik kalacağını kaydetti. “Aşılanmak, maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymamamız halinde bizi korumaya yetmeyecek” Kastamonu’da başlattıkları suyun korunmasıyla ilgili farkındalık çalışmalarına Azdavay ve Pınarbaşı’nda sürdürdüklerini belirten Bahar Çakır, “1 yıl öncesine kadar bugün yaşadığımız pandemiyi hayal dahi etmemiştik. Bugünlerde en sık dinlediğimiz konu dünyadaki vaka sayıları, virüsün nasıl şekil değiştirip her gün mutasyonu uğradığı, sürekli maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymamız gerektiğine ilişkin uyarıları dinliyoruz. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına lütfen çok dikkat edelim. Aksi taktirde salgından zarar görmekten kurtulamayacağız. Hatta aşılanmak bile maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymamamız halinde bizi korumaya yetmeyecek” dedi. “Azalan su kaynaklarımıza yönelik farkındalık oluşturmak için bu projeyi başlattık” Son yıllarda su üzerine yapılan araştırmalara değinen Bahar Çakır, “O da yeterli ve temiz su kaynaklarımızın azlığıdır. Su paha biçilemeyen, yerine bir şeyi koyamayacağımız hayatımızın en önemli unsurudur. Bu yüzden temiz ve yeterli su kaynaklarına ihtiyacımız var. Susuzluk daha büyük salgın hastalıkların sebebi olur. Susuzluk kıtlık sebebi olur. Susuzluk savaş sebebi olur. Susuz yaşam susar. Bu yüzden bizlerde azalan su kaynaklarımızın korunmasına yönelik bir çalışma başlatmak istedik. Özellikle toplumumuz yeniden imar edebileceğine inandığımız kadınlarımıza yönelik bir çalışma olsun istedik. Onun için başta merkez olmak üzere ilçelerimizle birlikte bu toplantıları düzenleyerek duyuruda bulunuyoruz. Kadınlarımızla suyumuzu nasıl tasarruflu kullanabileceğini paylaşıyoruz. İnanıyoruz ki kadınlarımızda bunları eşlerine ve çocuklarına aktararak bunun bir silsile halinde bütün topluma yayılacağını düşünüyoruz. Hatta bütün ülkeye, oranda da bütün Dünya’ya yayılacağına inanıyoruz. Çünkü bunun olması gerektiğine inanıyoruz. Su olarak dünyamızda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ne yazık ki bizim ülkemizde bu şekilde. Bunun için başlattığımız bu çalışma sayesinde biraz olsun bizde faydalı işler yapmaya gayret ediyoruz” diye konuştu. “Bu yılki yağışların ancak topraktaki nemi telefi ettiğini öğrendik” Çakır, şunları kaydetti: “Yapılan araştırmalara göre bu yıl ki yağışların sadece topraktaki nemi karşılayarak geçen yılı ancak telafi edebildiğini öğrendik. Bu da değişen iklim koşullarına çok önemli bir örnektir diye düşünüyorum. İklim koşullarının oluşturduğu sonuçlarını değiştirmek çok mümkün değil ama mevcut kaynaklarımızı tasarruflu kullanırsak bir parça olsun katkıda bulunabiliriz. Bu eşsiz doğanın risk altında olmadığını düşünebilir, risk altında olmadığından emin olabiliriz.” “Evlerimizdeki atık pilleri çöpe atmayalım, bir kutuda biriktirelim” “Çevreyi korumak ya da suyumuzu korumak sadece suyu tasarruflu kullanmak ve suyumuzu temiz tutmakla alakalı değil. Çevremizi de temiz tutmak zorundayız. Dolayısıyla çöp diye attığımız her şey bize olumsuz bir şekilde dönüşü olabiliyor. Mesela bir pil, çöpe attığınızda toprak ile temas halinde ancak 300 yılda yok oluyor. Ama atık pillerimizi, pil toplama kutularında biriktirirsek eğer bunların hem güvenli bir şekilde geri dönüşümleri sağlanıyor hem de çevremizi korumuş oluyoruz. Bu yüzden evimizdeki atık pilleri lütfen çöpe ya da çevremize atmayalım, evimizde biriktirip geri dönüşüm merkezlerine bırakalım.” Programda Çevre Mühendisi Dr. Gökçe Didar Değirmenci, “Suyuna Sahip Çık Kastamonu”, Hemşire Züleyha Çelik de “Pandemide Hijyen ve Su Tasarrufu” konulu sunum yaptı. Ayrıca programın devamında Azdavay Atlı Turizm Tesisinde, suyun tasarruflu kullanılmasını hatırlatıcı stickerlar yapıştırılarak, tesise gelen ziyaretçilerin suyu israf etmeden tasarruflu kullanmaları sağlanacak.