O koridorlarda yürüyen hasta kadar yorgun, o odalarda bekleyen personel kadar çaresiz insanlar var. Neden mi? Çünkü liyakat yerini akrabalığa bıraktı. İşe gelen belli değil, giden belli değil. Kim nerede, kim kiminle, niye orada? Koca bir muamma!
Şimdi müdür sözleşmeleri yenileniyor ya, bana soruyorlar: “Yeni müdür kim olur?”
Cevap kısa. Vekilin akrabası kimse, müdür o olur.
Kusura baksanız da doğru bu karde.
Ama bu devran böyle sürmez. Mevsimler geçiyor, aylar değişiyor. Unutmayın, her lalenin bir devri vardır. O devir de biter. Bu halk unutur sananlar çok yanılır.
Ama adaleti, hakkaniyeti konuşuyorsak; bir hakkı da teslim edelim.
Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Bey, bölgede gönüllere taht kurmuş. Sağcısı, solcusu, ortacısı; herkes aynı fikirde. Çalışıyor, koşturuyor, yorulmuyor, yılmıyor. Kapısından dönen yok. Personeline güven vermiş. Gönüllerde yeri ayrı.
Ama bu arada geçenlerdeki organizasyon sonrası alınmayan tedbirlerin acısını hep birlikte gördük. Standların sorumluluğu da ciddi iştir. Misafiri rahatsız edersen, bu hatır kolay unutulmaz.
Şimdi burda anlatmak istediğim şu:
Bir yerin başında kim varsa; hakkıyla orada olsun.
Bir koltuğa oturan, gölge yapmasın; ışık tutsun.
Ve unutmayın, her devrin bir sonu vardır.
Lale devri dahil… …………………………………………………………..."Yola Çıkmak ve Yolun Sonunu Görmek"
Bakın, siyaset dediğiniz şey öyle “canım istedi geldim, canım sıkıldı gittim”le olmaz. Yol dediğin şey önce nereye çıktığını bilmekle başlar, sonra da gözünü kapatsan bile yönünü kaybetmemekle…
Şimdi şöyle diyeyim:
Kimle yola çıktıysan, varacağın yer de orası olur. Kılavuzun karga olmuşsa senin yüksekten uçma ihtimalin kalmaz. O yüzden önce pusulan sağlam olacak, sonra istikamet. Çünkü Zonguldak’ta kartlar yeniden karılıyor. Ama bu sefer kimsenin beklemediği ellerle… Herkesin şaşıracağı gelişmelerin eşiğindeyiz.
Bu işler öyle “siyasette vardım, yokum, sonra yine geldim”le itibar kazanmaz. Tam tersine itibarsızlık, güvensizlik ve hafiflik doğurur. Lider dediğin, halk için çalışan, hedefe kilitlenen ve rüzgâra göre yön değiştirmeyen kişidir.
Şimdi burda anlatmak istediğim şu:
Siyaset, gözü ufukta olanların işidir.
Ve anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.