GÜNDEM

Milletler Cemiyeti neden kuruldu? Ne zaman kuruldu?

Milletler Cemiyeti neden kuruldu? ne zaman kuruldu? başlığı altında ele alınan süreç, 1919 yılına uzanmaktadır. Milletler Cemiyeti neden kuruldu? ne zaman kuruldu? sorusu, uluslararası ilişkiler tarihine dair merak edilen başlıklar arasında yer almaktadır.

Abone Ol

Milletler Cemiyeti neden kuruldu? ne zaman kuruldu? sorusu, uluslararası ilişkiler tarihine dair merak edilen başlıklar arasında yer almaktadır. Kurum, I. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan yıkım ortamı sonrasında gündeme gelmiştir. Devletler arası çatışmaların tekrar yaşanmaması hedefi ön plana çıkmıştır. Yapı, kalıcı barış arayışının kurumsal karşılığı şeklinde değerlendirilmiştir.

Milletler Cemiyeti neden kuruldu? Ne zaman kuruldu?

Milletler Cemiyeti neden kuruldu? ne zaman kuruldu? başlığı altında ele alınan süreç, 1919 yılına uzanmaktadır. I. Dünya Savaşı sona erdikten sonra barış düzeninin kalıcı hale getirilmesi gerekliliği uluslararası gündemde ağırlık kazanmıştır. Savaş sürecinde yaşanan can kayıpları, ekonomik yıkım, siyasal istikrarsızlık dünya kamuoyunda derin etki bırakmıştır. Yeni çatışmaların önüne geçecek ortak yapı ihtiyacı bu ortamda şekillenmiştir.

Kuruluş fikri, savaş sonrası barış görüşmeleri sırasında ortaya çıkmıştır. Paris Barış Konferansı çerçevesinde devletler arası sorunların barışçıl yollarla çözülmesi düşüncesi benimsenmiştir. Uluslararası anlaşmazlıkların askeri yöntemlere başvurulmadan ele alınması hedeflenmiştir. Toprak bütünlüğüne saygı, siyasal bağımsızlığın korunması, silahlanmanın sınırlandırılması temel ilkeler arasında yer almıştır.

Milletler Cemiyeti, 10 Ocak 1920 tarihinde resmen faaliyete geçmiştir. Kuruluş belgesi, Versailles Antlaşması kapsamında kabul edilmiştir. Merkez, İsviçre’nin Cenevre kentinde konumlandırılmıştır. Üye devletler, ortak karar alma mekanizması aracılığıyla sorunların müzakere edilmesini amaçlamıştır. Yapı, düzenli toplantılar, komisyonlar, genel kurul çalışmaları üzerinden işletilmiştir.

Kurumun gündeme gelmesinde savaşın yarattığı travmanın etkisi büyüktür. Avrupa başta olmak üzere geniş coğrafyada yaşanan yıkım, uluslararası iş birliğine yönelik beklentiyi artırmıştır. Diplomasi kanallarının güçlendirilmesi, savaşın önleyici aracı şeklinde görülmüştür. Bu çerçevede Milletler Cemiyeti, barışın korunmasına yönelik merkezi platform olarak konumlandırılmıştır.

yapının etkisi sınırlı kalmıştır. Üye devletler arasında tam uyum sağlanamamıştır. Bazı büyük güçlerin katılım göstermemesi, kararların bağlayıcılığını zayıflatmıştır. Yaptırım mekanizmalarının yetersizliği, uluslararası krizlerin önlenmesini güçleştirmiştir. 1930’lu yıllarda artan gerilimler, kurumun etkisini daha da azaltmıştır.

İkinci Dünya Savaşı sürecinde yaşanan gelişmeler, Milletler Cemiyeti’nin işlevsiz kaldığını ortaya koymuştur. Savaş sonrasında yeni uluslararası yapı arayışı hız kazanmıştır. Bu tablo, Birleşmiş Milletler sisteminin kurulmasına zemin hazırlamıştır. Milletler Cemiyeti, tarihsel süreçte barış arayışının kurumsal denemesi olarak değerlendirilmiştir. Kurum, eksikliklerine rağmen uluslararası örgütlenme anlayışının gelişimine önemli katkı sunmuştur.