1972 yılından itibaren bu mesleğin içindeyim acı tatlı çok anılar yaşadım. Zonguldak’ın tüm caddelerini ve sokaklarını karış karış bilirim. Bu şehirde ne Valiler, bürokratlar, Belediye başkanları tanıdım. İyi görev yapanlar da oldu, olmayanlarda. Günümüze baktığımızda Zonguldak’ta çok büyük değişiklikler olduğunu ve şehrin modern ve yaşanabilir şekilde değiştirildiğini maalesef pek fazla göremedik.
Her sene baba toprağım Giresun Görele’ye fındık bahçelerimdeki ürünü toplamaya giderim ve bu sene de Ağustos ayının başlarında yine gittim ve 1 ay içerisinde fındık işlerimi hallederek yeniden İMZA gazetemizde kalan yerden devam ediyorum.
Fındık demişken bu sene Karadeniz bölgesinde fındık gerçekten çok azdı özellikle Ordu’da fındık rekoltesinin inanılmaz şekilde düşük olması sebebiyle fiyatlar bir anda uçuşa geçti. Devletin açıkladığı 200 liradan sonra beklenen fındık piyasaya çıkmadığında önce 230 ve ardından da 275 liraya kadar yükseldi. Bende 275 liradan kuru fındığımı satarak Zonguldak’a döndüm. Şimdi fiyatlarının 300 lirayı geçtiği ve hatta daha yüksek rakamlara fırlayacağı ifade ediliyor. Fındığı çok olanların gözü aydın olsun. Çok zor bir iş olduğundan fındık üreticileri bu rakamları hak ediyor. Neyse bu sene de böyle geçti Allah seneye de gidip toplamak nasip etsin diyelim herkese.
ÇİLELİ GEÇEN GÜNLERİN ARDINDAN
İnsan hayatında en mükemmel şeyin sağlık olduğunu ve sağlık olmadan hiçbir şeyin tadı tuzu olmadığının idrakindeyiz. Sağlıksız bir hayat tıpkı işkence gibidir. Şayet aile bireylerinden birinde bu durum söz konusu ise sıkıntı bitesiye kadar moral seviyeniz diplerdedir ama ayakta durmak için de mücadele etmek zorundasınız.
Aylardır aynı sıkıntıları yaşayan birisi olarak Nisan ayından itibaren eşimin nükseden hastalığının iyileşmesi için yoğun bir mücadele vermekteyim, büyük bir oranını halletsek de kanser türleri öyle kolay bitecek bir hastalık olmadığından süreci titizlikle takip eden doktorlarımız da elinden gelen en iyi hizmeti vermektedirler. Bu arada BEUN Üniversitesi Onkoloji bölümü sorumlusu Prof. Dr. Hakan Bakkal hocama ve yine BEUN Kulak Burun Boğaz Doktorumuz işinin uzmanı Deniz Baklacı hocama da gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı teşekkür ediyorum.
ZONGULDAK KORKMAZ ÇİFTİNE AĞLADI
Memleketten döneli daha 3 gün olmuştu ki içimizi acıtan ve bizleri derinden üzen çok acı bir trafik kazası haberiyle sarsıldık. Gençlik yıllarımdan itibaren tanıdığım dost ve arkadaşım olan ve İMZA gazetesinin çıkarmış olduğu ilk renkli ofset dergi sayımızda da kendisiyle geniş olarak röportaj yaparak konuğumuz olan değerli insan Murat Korkmaz ve oğlu İsmail Korkmaz’la Zonguldak’ın mobilya sektöründeki yerini geniş bir şekilde ele alarak kamuoyu ile paylaşmıştık.
Murat bey her konuda herkese yardımcı olan insanlara ve müşterilerine sevgiyle bakan ödeme güçlüğü çeken kim olursa olsun yardımcı olan bir insandı. Onu anlatmak inanın buradan kelimelerle ifade edilmez. Yılların verdiği yorgunluğun ardından tüm işlerini oğlu İsmail’e devrederek uzaktan takip ediyor ve rahatsızlığı ile ilgileniyordu.
Dünya ile olan tüm birikimlerini yapmış herkese destek ve yardım ediyordu. MÜSİAD’ın da kurucularındandı. Ailesiyle birlikte hac farizasını da yapmış kendine has güzel bir yaşantısı vardı.
Kim derdi ki ve kim kaderinin trafik kazasında öleceğini bilebilirdi. İşte hayat denen noktayı bizleri yaradan Yüce Allah onu ve eşini trafik kazasında hakka yürüterek dünya hayatı son buldu.
Onları dünyada birleştiren Rabbimiz ahirette de birlikte hakka yürüttü. Elbette üzgünüz. Zonguldak çok değerli bir ii insanını kaybetti Allah rahmet etsin mekânları cennet olsun. Cenaze namazında inanılmaz bir kalabalık vardı, burada hep bir ağızdan hakkımızı helal ettik buradan da hakkım helal olsun kardeşime. Tüm aile ve yakınlarının da başı sağ olsun. Oğlu İsmail’e de Allah yar ve yardımcısı olsun. Onun bıraktığı bu güzel mirası da hakkıyla devam ettireceğinden hiç kuşkumuz yoktur. Babasının yolundan da aynı şekilde devam ettirecektir. Bugünlük bu kadar kalın sağlıcakla…