Şehirlerin en büyük sorunu trafik ve otopark / Sağlıkta ne durumdayız?

Şehirler her geçen gün daha da kalabalıklaşıyor. Şehirden göçler olduğu kadar tersine göçler de yaşanıyor bölgemizde. Yurt dışında ve özellikle Almanya da çalışan gurbetçilerimiz de memleketlerine izine geldiklerinde şehir içlerinde trafik yoğunluğu daha fazla olabiliyor.

Abone Ol

Şehirde ki aşırı trafik yoğunluğu demek çok alışveriş anlamına gelmiyor. Çünkü araç yoğunluğuna göre park yeri problemleri de ortaya çıkıyor. Aracını park edecek yer bulamayan ziyaretçiler ya durmadan geçip gidiyor ya da otopark sorunu yaşanmayan büyük kapasiteli AVM lere ya da daha sote yerlere kaçabiliyorlar. Bu durumlar şehir içi esnafının da kazancına artı değer maalesef katamıyor.

Bir şehri planlarken ilmek ilmek dokumak gerekir. İğneden ipliğe bütün detaylar düşünülmeli, şehrin, şehirde yaşayanların ve şehre ziyarete gelenlerin nefesleri kesilmemelidir.

Burada şehir plancıları kadar yerel yöneticilere büyük görevler düşüyor. İmar uygulamaları yaparken bu güne göre değil, kişiye göre değil değişen ve gelişen durumlar da öngörülerek şehirlerini planlamaları gerekiyor.

Kamu binaları şehrin dışına planlanmalı, hastane, AVM, stadyum gibi insan ve taşıt sirkülasyonu çok fazla olan merkezler şehir içine sokulmamalıdır.

Geçen hafta sonu ilimizde Dedeman otel de bir ticaret fuarı geçirdik ve bu fuar bize gösterdi ki Zonguldak’ın bir fuar alanına ihtiyaç var.

Şimdi bu ihtiyacı biri tutar şehrin en kalabalık yerine projelendirir!

Sağlıkta ne durumdayız?

İki binli yıllara kadar yaşanan sağlık ve hastane sorunlarıyla yoğrulduk. Ancak artık eskiden şöyleydi böyleydi sürecini geçeli çok oldu. Günümüzde sağlıkta, eğitimde, teknolojide, savunma sanayinde, petrol arama, doğalgaz üretme gibi çok sayıda büyük işler başarılmışsa da bunlardan birinde aksaklıklar ortaya çıktığında hemen “geçmişte şöyleydi” diye savunma gereği duyuyoruz.

Bıçak parası hastaların ve hasta yakınlarının en çok muzdarip olduğu durumlardan biriydi. Geçen hafta İMZA gazetemizde bıçak parası alındığıyla ilgili haberler okuduk.

Günümüzde yaşanan sorunlarla alakalı konu açıldığında geçmişte yaşanan o olumsuz durumlarla hemen defansa geçiliyor, perdeleme yapılmaya başlanıyor. Bir sorunu ört bas etmek o sorunu çözmeye değil tam tersi sorunun büyümesine sebep olur. Yetkili merciler hemen uyarılmalı, CİMER’e yazılmalı ve sessiz kalınmamalıdır.

Ak Parti iktidarı çok kıza zamanda çok büyük işler başardı. Sağlık sistemi bir çatı altında birleştirildi. İşçi memur ayrımı ortadan kalktı. Zenginler bile özel hastaneler yerine yeni sistemle ortaya çıkan sağlık sisteminden faydalanmaya başladı. Özel hastaneler sadece zenginlere, parası olanlara değil her kesimden herkese hizmet vermeye başladı.

Ama sağlıkta yeni bazı gelişmeler olmuşta biz mi bunun farkında değiliz?

Özel hastanelerde ki katkı payı bildiğin özel hekimin aldığı muayene parasına dönmüş. Tahliller, filmler, röntgenler derken maaşınızı bırakıp çıkıyorsunuz. Sevk ile değil de kapıdan giriyorsanız yandınız..

Sadece özel hastaneler değil tabi. Bunların içinde üniversite hastaneleri de var. Profesörden muayene talep ediyorsanız önce belirlenen parayı vezneye yatıracaksınız. Paranız mı yok? Asistan hekimlerinde tecrübe kazanması lazım, değil mi?

O zaman niye üniversite hastanesi tercih edilsin. Aile sağlığı hekimi de aynı işlemi yapıyor nasılsa!

Siyasetçiler bunları göremez. Çünkü onların bu tarz sorunlar ile karşılaşma olasılıkları çok düşük. Ya kendini tanıtmadan muayene olmaya gidecek ya da denetlemek için kimliğini gizleyecek.

Sağlıkta yakalanan kalite ve eşit hizmet modeli suistimallerin önü kesilmezse bu kadar büyük yatırımlara rağmen vatandaş için eziyete dönüşecek...

Cumhurbaşkanımız sn Recep Tayyip Erdoğan her defasında yüksek sesle dile getiriyor ve “Bıçak parası!” konusunda uyarıyor.

Bununla ilgili sağlık bakanını aramaya gerek var mı? Teşkilatlar ne güne duruyor. Milletvekilleri, belediye başkanları yaşanan tüm olumsuzluklar kendilerine ulaştığında konunun çözümü için zaman kaybetmeden müdahale etmeliler, ettirmeliler. Yoksa her sorunu Erdoğan çözecek ise bu kadar kalabalığa gerek var mı?