Burada verilen cevaplar elbette klasik olarak “Hizmet etmek” Olacaktır.
Peki söylem ile uygulama da aynı şey mi gerçekleşiyor? Yani sadece hizmet mi ediliyor?
Siyaseti kimler hangi amaç için yapıyor?
Bir arkadaşımla sohbet ediyoruz. Küçük bir siyasi parti de İl başkanı olan bir isim için “o arkadaşın siyaset ile işi yokmuş. O siyaseti kendi işleri için kullanıyormuş!”
Hangi siyasi partide olduğu önemli değil. İster iktidar partisi ister meclisin en küçük partisi. Siyasetçinin nerede olduğu değil ne için orada olduğu önemli.
Benim gözlemlediğim Siyasetin içinde olan üç gurup siyasetçi var.
Birinci gurupta: siyaseti kendi çıkarları için yapan,
İkinci gurupta: siyaseti, ülkesi, bölgesi, beldesi için yapan,
Üçüncü gurupta: siyaseti hem kendi hem de temsil ini üstlendiği beldesi için yapan.
Bunların her birinde de araç olarak bir siyasi parti kullanılır.
Ucunda memleket çıkarı toplum yararı varsa bir işin aynı yolda yürüyenlerin daha iyisi olsun diye birbirleriyle asla kavga etmezler.
Kavgalarının tamamı kişisel beklentiler, kişisel çıkarlar, kişisel hedeflerinin çakışması sonucu ortaya çıkar.
Hiç bir siyasetçi neden sandıktan çıkamadı ya da neden beklenilen oyu alamadı diye bir üst yöneticisi tarafından hesaba çekilmemiştir. Ben duymadım Duyan var ise yorumlarda yazsın lütfen.
Ancak aynı yolda birbirlerine rakip olanların farklı siyasi partilerdeymiş gibi birbirlerini nasıl eleştirdiğine, nasıl ayak oyunları yaptıklarını az çok bilen vardır.
Genelde muhalefette bu kavgaların dışa vurmuş halini görünür ama iktidar kanadında bu kavga psikolojik bir kavgadır. Dışarıya kolay kolay olay olarak yansımaz!
İktidar ya da muhalefet araç hangisi olursa olsun siyaseti yapmakta ki ana hedef bireysel çıkarlar çoğunluktadır.
Sanatçı ayırımı yapınız!
Epey bir zamandır adına sanat ve icra edene de sanatçı dedikleri bazı projeler sahnelerde cirit atıyor. Bunlardan biri Melek Mosso.
Sanatçı örnek olur, örnek alınacak davranışlar sergiler. Sahneye çıkar, sanatını icra eder ve vedalaşıp iner sahneden.
Peki bu proje bazlı sanatçılar ne yapıyor dersiniz?
Hayranı olduğu sanatçıyı sahnede izlemek, keyif almak isterken bu gencecik insanların aldığı mesaj ne oluyor sizce?
“Kızlar! özgürsünüz, istediğinizi yaparsınız, açınız, soyununuz, elletiniz” diyerek onları bel altı ortamlara sürüklüyor?
Sahnede genç kızlara nasıl bir yol gösteriyor? “Açın kızlar, size kim ne derse tepkinizi verin, onlara orta parmağı gösterin diyor..
Böyle bir ahlaksızlığa karşı tepkiyi kimleri vermesi gerekiyor?
Her şeyi devletten beklemeyin anne babalar. Size evlatlarınızı leylekler getirmedi. Dokuz ay karnınızda siz taşıdınız onu.
Ona kavuşacak olmanın hayalini kurdunuz,
Siz bir doğurdunuz babası dokuz doğurdu..
Gözünüzden sakındığınız evladınızı böyle sanatçıyım diyerek her sahneye çıkana, sahnede ağzından çıkanı kulağı duymayanlara teslim etmeyiniz..
Sesinizi yükseltmek, tepkinizi vermek, evlatlarınıza sahip çıkmak istiyorsanız bu tür seviyesiz ortamlardan uzak tutunuz.
Çocuklarınızı yoldan çıkarmaya meyleden kenef ağızlı sözde sanatçılara tepkinizi koyunuz!
Birkaç kendini bilmez din istismarcısı sözde hocalar için “beni dinden soğuttu!” demeyi bilenler, bu tip sahne soytarılarını duyduktan sonra “beni sanattan soğuttular” demenizi bekliyoruz!
Siyasete girmekte ki amacın ne? / Sanatçı ayırımı yapınız
Siyasete gireceklere ilk bu soru sorulmalı. Siyasete girmekte ki amacın ne?
Burada verilen cevaplar elbette klasik olarak “Hizmet etmek” Olacaktır.
Peki söylem ile uygulama da aynı şey mi gerçekleşiyor? Yani sadece hizmet mi ediliyor?
Siyaseti kimler hangi amaç için yapıyor?
Bir arkadaşımla sohbet ediyoruz. Küçük bir siyasi parti de İl başkanı olan bir isim için “o arkadaşın siyaset ile işi yokmuş. O siyaseti kendi işleri için kullanıyormuş!”
Hangi siyasi partide olduğu önemli değil. İster iktidar partisi ister meclisin en küçük partisi. Siyasetçinin nerede olduğu değil ne için orada olduğu önemli.
Benim gözlemlediğim Siyasetin içinde olan üç gurup siyasetçi var.
Birinci gurupta: siyaseti kendi çıkarları için yapan,
İkinci gurupta: siyaseti, ülkesi, bölgesi, beldesi için yapan,
Üçüncü gurupta: siyaseti hem kendi hem de temsil ini üstlendiği beldesi için yapan.
Bunların her birinde de araç olarak bir siyasi parti kullanılır.
Ucunda memleket çıkarı toplum yararı varsa bir işin aynı yolda yürüyenlerin daha iyisi olsun diye birbirleriyle asla kavga etmezler.
Kavgalarının tamamı kişisel beklentiler, kişisel çıkarlar, kişisel hedeflerinin çakışması sonucu ortaya çıkar.
Hiç bir siyasetçi neden sandıktan çıkamadı ya da neden beklenilen oyu alamadı diye bir üst yöneticisi tarafından hesaba çekilmemiştir. Ben duymadım Duyan var ise yorumlarda yazsın lütfen.
Ancak aynı yolda birbirlerine rakip olanların farklı siyasi partilerdeymiş gibi birbirlerini nasıl eleştirdiğine, nasıl ayak oyunları yaptıklarını az çok bilen vardır.
Genelde muhalefette bu kavgaların dışa vurmuş halini görünür ama iktidar kanadında bu kavga psikolojik bir kavgadır. Dışarıya kolay kolay olay olarak yansımaz!
İktidar ya da muhalefet araç hangisi olursa olsun siyaseti yapmakta ki ana hedef bireysel çıkarlar çoğunluktadır.
Sanatçı ayırımı yapınız!
Epey bir zamandır adına sanat ve icra edene de sanatçı dedikleri bazı projeler sahnelerde cirit atıyor. Bunlardan biri Melek Mosso.
Sanatçı örnek olur, örnek alınacak davranışlar sergiler. Sahneye çıkar, sanatını icra eder ve vedalaşıp iner sahneden.
Peki bu proje bazlı sanatçılar ne yapıyor dersiniz?
Hayranı olduğu sanatçıyı sahnede izlemek, keyif almak isterken bu gencecik insanların aldığı mesaj ne oluyor sizce?
“Kızlar! özgürsünüz, istediğinizi yaparsınız, açınız, soyununuz, elletiniz” diyerek onları bel altı ortamlara sürüklüyor?
Sahnede genç kızlara nasıl bir yol gösteriyor? “Açın kızlar, size kim ne derse tepkinizi verin, onlara orta parmağı gösterin diyor..
Böyle bir ahlaksızlığa karşı tepkiyi kimleri vermesi gerekiyor?
Her şeyi devletten beklemeyin anne babalar. Size evlatlarınızı leylekler getirmedi. Dokuz ay karnınızda siz taşıdınız onu.
Ona kavuşacak olmanın hayalini kurdunuz,
Siz bir doğurdunuz babası dokuz doğurdu..
Gözünüzden sakındığınız evladınızı böyle sanatçıyım diyerek her sahneye çıkana, sahnede ağzından çıkanı kulağı duymayanlara teslim etmeyiniz..
Sesinizi yükseltmek, tepkinizi vermek, evlatlarınıza sahip çıkmak istiyorsanız bu tür seviyesiz ortamlardan uzak tutunuz.
Çocuklarınızı yoldan çıkarmaya meyleden kenef ağızlı sözde sanatçılara tepkinizi koyunuz!
Birkaç kendini bilmez din istismarcısı sözde hocalar için “beni dinden soğuttu!” demeyi bilenler, bu tip sahne soytarılarını duyduktan sonra “beni sanattan soğuttular” demenizi bekliyoruz!