Siyasetin Değişen Konjonktürü ve Yeni Yüzlere Duyulan Özlem

Bakın, bu satırları yazarken ne duyguyla yazdım anlatamam. Oturdum, kahvemi koydum, düşündüm de yazdım…

Abone Ol

İçinden geçtiğimiz süreç, sadece siyasetin değil, toplumsal beklentilerin de baştan aşağıya değiştiği bir dönemin habercisi adeta. Bir yanda ekonomik çalkantılar, diğer yanda yaşam kalitesinde hissedilen düşüş… Artık insanlar siyasi figürleri görmek istemiyor; samimiyet arıyor, içtenlik bekliyor.

Dikkat edin, son dönemlerde yapılan birçok tören ve etkinlik yalnızca protokol için düzenleniyor. Hal böyle olunca vatandaş da kendini dışlanmış hissediyor ve katılım her geçen gün azalıyor. Çünkü insanlar “yalnızca seçilmiş bir grubun” varlığı için düzenlenen programlara ilgi göstermiyor. Bu da toplumsal bağların gevşediğini ve siyasetle halk arasındaki mesafenin açıldığını gösteriyor.

Ama ne yalan söyleyeyim, bu durağan ve yorgun tablonun içinde bazı umut ışıkları da yok değil. Bölgemizde yıllardır siyasi ömrünü tamamlamış isimlerin yerine artık yeni yüzlerin konuşulmaya başlanması umut verici. Hele ki bu isimlerden biri Devrek’ten çıkarsa, gururumuz da, umudumuz da artıyor.

İşte tam bu noktada Mesut Özil ismi gündeme geliyor. Gençlerin hayranı, annelerin, babaların sevgilisi; sahada yıllarca ülkemizi temsil etmiş ve şimdi AK Parti Genel Merkezi'nde aktif görev almış bir isim… Siyasi kulislerde, önümüzdeki dönemde milletvekili adayı olabileceği konuşuluyor. Ve açıkça söylemek gerekirse, Devrek adına bu gelişme bizleri hem onurlandırıyor hem de heyecanlandırıyor.

Yıllardır bölgemize yerleşmiş olan “bizden bir şey olmaz” ezikliğinin artık sona ermesi gerekiyor. Mesut Özil gibi uluslararası bir figürün, Ankarada Devrek’in geleceği adına söz sahibi olması; inanın birçok hemşehrimize moral ve umut aşılayacaktır.

Şimdi şöyle diyeyim: Mevcut siyasilerden bugüne kadar büyük bir gelişme, halkta hissedilen bir değişim görmedik. Ancak Mesut, sadece futbol üzerinden bile bölgeye destek sözü verirse; Zonguldak bu rüzgâra kendini kaptırır. Üstelik listenin 1. sırasına yazılması da çok büyük bir ihtimal… Çünkü Mesut Özil sadece bir isim değil, bir heyecan, bir beklenti, bir gelecek vaat ediyor.

Bir başka sevindirici nokta da şu: Mesut’un Türkçesi oldukça gelişmiş, siyaseten kendini yetiştirmiş, ciddi bir eğitim sürecinden geçmiş gibi görünüyor. Bu da halkla iletişimde etkili olacağının sinyallerini veriyor.

Toplum olarak taze kana, yeni yüzlere ve samimi duruşlara ihtiyacımız var. Belki de Mesut Özil bu arayışın simgesi olur. Kim bilir, yarınlarımızda devrim gibi bir değişim başlatacak isimlerin ilk adımı Devrek’ten atılır.