ZONGULDAK

SİZLER NE DERSİNİZ ?

Abone Ol

Mirasyediler gibi dedik......
Vatandaşımızdan çok ama çok olumlu dönüşler aldık ama, 
Aman Allah’ım AK PARTİ teşkilatının bünyesinden ne kadarda alınan oldu.
 
Halbuki isim yazmadık, 
Kimseyi hedef yapmadık, 
Belden aşağı vurmadık, 
Şu koltuk sevdalısı demedik,
Şu rüşvetçi demedik,
Şu miras yedi, 
Şu yemedi demedik.
 
Sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN her zaman haykırdığı kriterleri seslendirdik ve buna uyanla uymayanı, 
kendi kendini beğenmesi ile değil, şak şakcıların pof pofu ile değil, sahada ki vatandaşın kabulü veya dışlaması gösterir dedik.
 
Siz artık ERDOĞAN’IN mirasını yemeyi bırakınız.Lütfen ihlasla bölgelerimizde  REİS’İNİZİN mirasına, garip gurabanın derdine sahip çıkanlardan olunuz dedik.
 
Allah aşkına bu kadar alınacak ne var bu istekte,
 
RECEP TAYYİP ERDOĞAN her fırsatda böyle teşkilatlar görmek istediğini açıklamıyor mu?
 
Son toplantıda kurmaylarına,
arkadaşlar nefsani davranmamalı,
Milletvekilleri,İl başkanları, Belediye başkanları ve teşkilat mensupları arasında öne çıkma çekişmesinin olmamasının sağlanmasını istemedimi?
 
RECEP TAYYİP ERDOĞAN sürekli vicdanlarında hak ve adalet anlayışı olan vatandaşların teşkilatlarına sahip çıkmasını (yani teşkilatlarında aktif olarak yer almasını )istemiyor mu ?
 
Bizi hakkı ve adaleti savunduğumuz bu yürüyüşümüzde yalnız bırakmayın demiyor mu ?
 
Bizi kimsesizlerin kimsesi olma gayretinde yalnız bırakmayın demiyor mu ?
 
Birbirinizin ayağını kaydırmayı, şahsi ikbaliniz için teşkilatlarda hizipçilik yapmayı bırakın  garip gurabanın duasını almaya bakın demiyor mu ?
 
Belediye başkanı bir vekile yaslanıp, diğerlerine ve teşkilatına savaş açıp enerjisini buralarda harcarsa,
Elbette okullar açılmış, Öğrenciler tablet bulamamış ama bunları tesbit edip ilaç olayım ve dualarını alayı mı nasıl ve niçin hatırlasın?
 
Yani kısaca kavgalar,
mirasçılar arasında pay kapma telaşı için olur.Öyle ise mirasyedi görünmemek değil, mirasyedi olmamak peşinde olunuz.
 
Zaten AK PARTİ teşkilat başkanıda kongreler bitince böyle teşkilatların 65 değişmiş olacağını açıklamıyor mu ?
 
Erdoğan ”Asırlık uyanışımızı önlemeye çalışıyorlar ama pusuda bekleyenler üzülecek” demedi mi ?
 
Cumhurbaşkanımız RECEP TAYYİP ERDOĞAN, 
İl başkanlarına hitap ettiği toplantıdaki konuşmasında şöyle seslenmedi mi;
“İstanbul, 600 000’i geçen yeni üye yazarak başardı.Hedefleri 1 milyon yeni üyeyi geçmek.” Yani hızla vatandaşla bütünleşmek.
 
Koronavirüs salgınındaki vaka artışlarınada dikkat çeken Erdoğan, Teşkilatlarına; “Vatandaşlarla bu süreçte bir arada olmaya devam edin.
Ayağınıza gelmesini beklemeyin.
Kapı kapı dolaşıp ihtiyaç sahiplerinin dertlerine çare olun.
Ancak pandemi nedeniyle maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymayı ihmal etmeyin.” diye konuştu.
 
Peki niye her konuşmasında vatandaşlara ve özellikle teşkilatlarına yalvarırcasına konuşan ve her konuşmasında;
“Kimsesizlerin kimsesi olun.Garip gurabayı kapı kapı dolaşıp siz arayıp (partinin ilk yıllarında teşkilat bunu iyi yapıyordu) bulun” diyor ?
 
Yani Ak Parti Teşkilatları eskiden kimsesizi ,garip gurabayı kıyı köşe arar, bulur ve duasını alırdı.
 
Şimdi ise maalesef ayağına, ihtiyacım var diye gelene “İSPATLA“ diyen teşkilatlar var.
 
İşte bunun için değişimi yani öze dönüşü gerçekleştirmek istiyor.
 
Garip gurabayı kıyıda köşede bulup derdine derman olacak anlayışta teşkilatlar arayışına ihtiyaç duyulmuş.
 
Böyle olmasını isteyenlerinde kıyıda kenarda kalmayıp teşkilatlarda aktif olması gerekmiyor mu ?
 
Ülkemizin çıkarlarını kendi çıkarlarının önünde tutan,
 
Bürokraside ve teşkilatlarda yakınım, çıkarım kriteri ile değil, 
 
Hakkı, helali, haramı bilmeyi dava edinen, 
Uygunluk ve liyakat kriteri ile hareket edenleri yalnız bırakmamak gerekmiyor mu ?
 
Torpil ve rüşvet çarkına çomak sokan, 
Hakkaniyet ve adalet ilkesine sahiplenen,
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyan,
Liyakat ve hakkaniyete sahip çıkan teşkilat olunuz demiyor mu?
 
Şimdi elinizi vicdanınıza koyup,öyle sakin sakin düşünün.
Kendinize dışarıdan düşmanlar bulmak en kolayı ama,
Siz zor olanı yani kendi nefsinizi kendinize düşman olarak görüyormusunuz?
Alkışlayanı değil, size acıda olsa doğruyu konuşanı dost ediniyormusunuz?
 
Size yanlışınız,eksiğiniz var diyenin tehlike değil, gerçek dost olabileceğini düşünüyormusunuz?
 
Ben gereğini yapıyorum,
herkes benim kadar yapsa diye kendini kandıran değil,
Daha neler yapabilirim,
Ne eksik yapmışım diye kendi kendini sorgulayabilen doğruya kavuşabilir,kibirden kurtulabilir.
 
Başı göklerde,burnu havada  olanlardan ve kendisine yaklaşılamıyanlardan olmayınız.
 
Bakın biz kimsenin şahsına değil, ama hepimizin kibrine karşıyız.
 
Bir islam alimi kendisi hakkında kötü şeyler söyleyen birine talebesi ile hediye göndermiş,talebelerinden bazıları merak ederek sormuşlar; “Efendim o sizin için kötü şeyler söyledi.Ama siz hediye yolladınız, hikmeti nedir acaba? “
Alim zat;
“Eğer o söyledikleri doğru değil ise, bize ahiret için epey hediye gönderene biz az bile vermiş oluruz.
Eğer o söylediklerinde haklılık payı var ise, bize halimizle ilgili güzel hatırlatma yapmış oluyor.Bunun içinde bu hediyeler az bile değil mi?“ diye sormuş talebelerine.
 
Bize hatır gönül koyanlar, ne dersiniz?
 
https://www.imzagazetesi.com.tr/yazar-sizler-ne-dersiniz-334.html