Tam Gemiler Kalktı, Derken ...

Her geçen gün aşka dair umudum azalıyordu. Haykırırcasına, bağırmak geçiyor içimden.

Abone Ol

Nasıl bir isyan ateşiydi? Nasıl geçmez bir sancıydı yüreğim yakan, beni benden eden?...
Zühre yıldızı ile birlikte geleceğini Umut ediyordum bir gece vakti.
Tam gemiler kalktı derken; şair son şiirini yazmışken, yani vuslata beş kala, sevda yağmurlarının içimdeki Bahar'ı terk ettiğini biliyordum.
Bakabilseydim keşke son kez gözlerinin aydınlığına.
Sarılsaydım dolu dizgin, acılarına ve gözyaşlarına.
Dünyada kirli bir yerdi.
Zaman öylesine kötüydü.
Paranın, her şeyi satın aldığına inandırılmıştık.
Her birimiz ayrı ayrı cahildik ve dünyanın rengine kandık.
Aramızda birkaç kişi vardı, hüzünle bakabilen, aşka ve sevdaya dair şiirler yazabilen, türküler söyleyen, hala masallar dinleyen ve ahde vefa bilen.
Kibirli, inatçı, bencil hatta biraz da iki yüzlü insanların yalancı mutluluklarıyla, çevreliydi etrafım.
Sanki dört bir yanım kuşatılmış gibiydi.
Herkesin birbirine benzediği, ilginç bir dünyaydı burası.

Denizin mavisinde arıyordum aşkı.
Gökyüzü bir yorgan gibi, sarıyordu ruhumu.
Yağmur damlaları ile gelecekti aşk...
Belki bir Eylül sabahı...
Belki tam da gemiler kalktı derken...