ÜNİVERSİTELER RANT KAPISINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ, BİLİM SUSTURULDU
Üniversitelerin artık bilim değil, rant üreten kurumlara dönüştürüldüğünü ifade eden Çataklı, akademik liyakat yerine siyasi sadakatin esas alındığını belirtti. "Apartman dairelerine sıkıştırılmış vakıf üniversiteleri ticarethane gibi işletiliyor, nitelikli eğitim hakkı gençlerin elinden alınıyor" dedi.
RAKAMLAR GÖSTERİYOR: YÜKSEKÖĞRETİM SİSTEMİ ALARM VERİYOR
2024/2025 verilerine göre 208 üniversitede 6.8 milyon öğrenci bulunuyor. Ancak Çataklı’ya göre, sistem eğitim ve bilim üretme işlevini büyük oranda yitirmiş durumda. Rektör atamalarında liyakat yerine sadakat belirleyici olurken, ilerici akademisyenler soruşturma ve sürgünlerle susturuluyor.
DİPLOMA FABRİKALARI: VAKIF ÜNİVERSİTELERİ CİDDİYETTEN UZAK
Kampüsü dahi olmayan bazı vakıf üniversitelerinin, AR-GE yerine reklam bütçelerine öncelik verdiğini vurgulayan Çataklı, bu kurumların "diploma pazarlayan ticarethanelere" dönüştüğünü söyledi. 2015-2023 yılları arasında 2 milyonu aşkın genç, ekonomik nedenlerle üniversite eğitimini bırakmak zorunda kaldı.
YÖK 44 YILDIR BİLİMİN ÖNÜNDE ENGEL!
Çataklı, 12 Eylül ürünü olan YÖK’ün üniversiteleri baskı altına alan en büyük yapı olduğunu söyledi. Avrupa Üniversiteler Birliği’nin 2024 raporuna göre Türkiye, akademik özerklikte 35 ülke arasında son sırada yer alıyor. "Bu, tek adam rejiminin üniversiteler üzerindeki tahakkümünün açık göstergesidir" ifadelerini kullandı.
REKTÖR ATAMALARI: ANAYASAYA AYKIRI YASA İHLALİ SÜRÜYOR
Cumhurbaşkanı tarafından yapılan rektör atamalarının Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine rağmen kararların uygulanmadığını belirten Çataklı, 56 üniversiteye anayasa ihlaliyle rektör atandığını dile getirdi. "Bu sadece bir hukuk ihlali değil, üniversite özerkliğine açık saldırıdır" dedi.
AKADEMİK PERSONEL SAYISI DÜŞÜYOR, LİYAKAT GERİLİYOR
Araştırma görevlisi sayısının 2022'de 52 binden 2025’te 39 bine düşürüldüğünü belirten Çataklı, kadroların bilimsel başarıya göre değil, siyasi yakınlığa göre belirlendiğini söyledi. “Yandaşlara kişiye özel kadrolar açmak artık olağan hale geldi” dedi.
ÜNİVERSİTELERE BÜTÇE YOK, DİYANETE VAR!
2025 yılı için devlet üniverselerine 487 milyar TL, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ise 130 milyar TL bütçe ayrıldığını belirten Çataklı, "Üniversiteler donanımsız, araştırmalar yetersiz fonla yapılamıyor. Bu tablo, bilime değil itaate yatırım yapıldığının göstergesidir" dedi.
TÜRKİYE’NİN BİLİM KARNESİ ZAYIF: SIRALAMALARDA DÜŞÜŞ VAR
URAP verilerine göre 2016’da ilk 1000’de 18 üniversitesi bulunan Türkiye’nin bu sayısı 2023’te 9’a düştü. Akademik özerkliğin kaybolduğunu söyleyen Çataklı, yakında birçok ülkenin Türkiye’den alınan diplomaları tanımayabileceğini vurguladı.
BASINÇ ARTIYOR, DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ BOĞULUYOR
Söyleşi, konser, anma gibi etkinliklerin yasaklandığını belirten Çataklı, "Özgür düşünce yasaklanırken, çocuk evliliğini savunan gerici figürler üniversitelerde ağırlanıyor" dedi. Bu durumun eğitim sisteminin çöküşünü tescillediğini savundu.
ÖĞRENCİ HAKLARI YOK SAYILIYOR, BASKI ARTIYOR
Üniversite öğrencilerinin demokratik haklarını kullanmaları halinde disiplin cezalarıyla karşılaştığını, yurtlardan atıldığını ve haksız yere tutuklandığını ifade eden Çataklı, “AKP iktidarı öğrencileri düşman gibi görüyor” dedi.
İDARİ PERSONEL DE UNUTULDU: SINAVLAR, KADROLAR, HAKLAR
İdari ve teknik personelin maruz kaldığı ayrımcılığa dikkat çeken Çataklı, görevde yükselme sınavlarının merkezi ve adil biçimde yapılması gerektiğini söyledi. Ek gösterge düzenlemesinin de tüm teknik kadroları kapsaması gerektiğini vurguladı.
ÜNİVERSİTELERİ KURTARMAK BİLİMİN GELECEĞİ İÇİN ŞART
Kamuran Çataklı, yükseköğretimin demokratikleşmesi ve YÖK’ün kaldırılması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı:
“Üniversiteler; siyasi otoriteden bağımsız, katılımcı ve özgür kurumlar haline gelmelidir. Yeterli bütçe sağlanmalı, AR-GE desteklenmeli, akademik özgürlükler güvence altına alınmalıdır. Üniversiteleri kurtarmak için mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.”