Yüreğin sızlar,bir boşluğun içinde bulursun kendini.
Gönlünde kalan, bir kaç güzel hatıraya sığınırsın o an.
İstesen de, atamazsın özlemini benliğinden.
Dedim ya, sol yanın özlemini kabullenir ama aklının bir yanı da "unut onu deli gönlüm" der.
Bu savaşı kim kazanır?...
Aklın esir düşer, sol yanına.
Gönül kazanır, akıl kaybeder.
Çünkü yürek hüzünlüdür.
Yüzün güler ama, için kan ağlar.
Etrafını, bu yalana inandırman belki mümkündür ama, kendini kandıramazsın.
İşte,bu ayrılığın, bu hasretin,bu acının dahası içine akıttığın göz yaşların onun eseridir.
Dün ellerinde hayat bulduğun, yoldaşım sırdaşım ve her şeyim dediğin, artık sana o kadar uzaktır ki, bundan sonra özlemin olmuştur.
Ama sen, sırf ona söz edilmesin diye, susmayı tercih edersin.
Yeter ki, ona kötü söz etmesinler.
Çünkü sen, onu hala deliler gibi seviyorsundur, kimse bunun farkında değildir.
Bu yüzden, göğsün daralır, adeta nefes alamazsın.
İnsan neden çok sever ve niye çok sever?
Sevdiğin,aşık olduğun kişi, her şeyindir senin.
Ömrünü feda edebileceğin o insana, gerçek bir güven duygusu ve sadakat ile bağlanırsın.
Çünkü sevmek güvenmektir aynı zamanda.
Bir zaman sonra, uçurumun kenarında, tutanacak bir dal ararsın.
İçindeki ateş de, yanar kavurur yüreğini.
Yaşamın dayanılmaz bir hale geldiğinde,Rabbi aleme sığınırsın.
Bilirsin ki, karşılıksız bir tek o sevmiştir seni.
Özlemin, yerini sabır alır nihayet.
Sabır acıysa da, sonu zaten selamettir.