VEKİL,BAŞHEKİM UYUMA, HASTANEDE DRAM VAR! ÇAKMA DOKTORLAR RUHİ DÜNYALARI.

Sitem vatandaştan bize bizden size. Devrek Devlet Hastanesi’ne yolunuz düştü mü bilmem ama düşecekse de yanınıza sabır, metanet, bir de kulak tıkacı almayı unutmayın.

Abone Ol

Zira içeride ne bir “geçmiş olsun” duyarsınız ne de bir “buyurun nasıl yardımcı olabilirim?” repliği. Orası artık “Devlet Hastanesi” değil, “Devlet Tershanesi”… Terslenmeden çıkmanız mucize.

Konu ciddi. Mizahıyla anlatalım ki biraz da dikkat çeksin. Malum, bizde sorun bağırmazsan duyulmaz. Şimdi size bir değil, iki değil, birçok vatandaşın aynı şikayetini aktarıyorum: Hastane çalışanları vatandaşa karşı öyle bir özgüven patlaması yaşıyor ki sanırsınız dizide doktor oynuyorlar, yönetmen ‘kestik’ dememiş.

Bir vatandaşımız öyle dolmuş ki, sesi buralara kadar geldi:

“Bardak doldu taştı, taşacak! Bizim vergimizle bize artistlik yapmasınlar. Özellikle kadın personeller yaşlı kişilere bağırıp duruyor. Sen kimsin de vatandaşa bağırıyorsun? Bu hastanenin başhekimi ne iş yapar, personelle biraz ilgilensin!”

Ee haklı mı? Evet.
Abartıyor mu? Hayır.
Sadece o mu şikayetçi? Asla.

Bir başka mağdurun sesi ise şöyle yankılanıyor:

“Zaten hepsi torpille girmiş. Ne iş umrunda ne vatandaş. Soru soruyoruz, sanki küfür etmişiz gibi tepki. Odaya giriyoruz, memur ayağını uzatmış, video izliyor. Bize de diyor ki ‘kapıda bekleyin!’ İyi de kardeşim, hasta olan biziz, hatalı olan nasıl yine biz oluyoruz?”

Bir ara düşündüm, “acaba vatandaş muayeneye değil de ‘moral bozmaya’ mı geliyor bu hastaneye?”
Sistemin adı: Ağzının payını alan gider.
Yeni uygulama: Randevusuz terbiyesizlik.

Şimdi soralım:

Bu personel neden bu kadar sinirli?

Her hasta potansiyel düşman mı?

“İnsanlara nazik davran” diye eğitilen hiç mi olmadı?

Ve en önemlisi: Bu başhekim nerde?

Yoksa başhekim de başka bir odada YouTube shorts’a mı daldı?
Yani sayın yönetim, bari “bekleme salonu”na bir psiko-sosyal destek odası koyun da orada sakinleşelim.

Biliyoruz, sağlık çalışanlarının işi zor. Gün içinde yüzlerce hasta, binlerce talep… Fakat vatandaş da düşman değil. Hasta dediğin insan; morali bozuk, canı yanıyor, bir umutla gelmiş. Siz ona ilk önce ilgi, sonra iğne yapmalısınız.

Devlet hastanesinde memurluk değil, hizmet var. Şefkat var. Nezaket var. Ya da öyle olmalı.

İstiyoruz ki, Devrek’teki Devlet Hastanesi yeniden “şifa kapısı” olsun. İnsanlar girerken endişeyle değil, güvenle girsin. Sırada beklerken “acaba azar yer miyim” değil, “birazdan ilgilenirler” desin. O kadar zor değil. Bir “günaydın” ile başlar her şey. Bir tebessümle biter.

Yoksa biz de hastaneye değil, terapiye gidelim.

🎓 AKADEMİSYENLİK Mİ? DERS ANLATICILIĞI MI?
ERKEK AKADEMİSYEN FERHAT,
Derse giriyorum.
45 dakika konuşuyorum.
Slayt akıyor, ben de akıyorum.
Öğrenci bakıyor ama… görmüyor.
Ben anlatıyorum ama… duymuyor.
Sonra çıkıyorum sınıftan.
Ve diyebilirim ki:
Bugün de "eğitim" verdim(!)
Rektörlük hiç sorgulamıyor sanrıım.
Bir akademisyen Dersleri anlatıyor ama ögrenciler anlamıyor.
Bu ögrenciler sınavla geldiler , halikopterle değil.
Adam Akademisyen olmuş zan edersin Fravun.
Eğitim bu tip insanlar ile yürümez.
B en akademisyenim demokrasi bilmezim.
"Akademisyenler eleştirilemez" gibi bir düşünce, sağlıklı bir akademik ve demokratik ortamla bağdaşmaz.
45 dakika boyunca konuşmak akademisyenlik değil.
Konu aktarıyorsan değil, ulaşabiliyorsan öğretmensin. Belki de akademik başarı, öğrencinin “Bu hoca benimle konuşuyor” dediği yerde başlıyordur.Yoksa slayt geçmekle eğitimin tek ortak noktası, ikisinin de "ileri" butonuyla devam etmesidir...
Ama sorular geliyor aklıma:
📌 Öğrenci ne aldı? Bilmiyorum.
📌 Başarı nedir? Makale sayısı mı, yoksa öğrencinin “anladım” demesi mi?
📌 Ben eğitimci miyim, yoksa slayt okuyucusu mu?
📌 Anlatımımı neden değiştirmiyorum? Çünkü sistem de değişmiyor.
📌 Eğitim, para karşılığı mı? Hayır. Ama bedavaya da yapılmıyor.
🎭 Eğitim sadece bilgi aktarmak değil.
Etkileşimdir, anlatmaktan çok ulaşmaktır.
Anlatmak kolay, aktarmak zordur.
Ve bazen öğrencinin “Hocam ben bunu ilk kez bu kadar net anladım” demesi,
10 yayından daha değerlidir.
👏 Hoca olmak kolay.
✨ Öğrenciye dokunan hoca olmak… işte o biraz emek iste yürek ister sevda ister