Yalnızlıkların Çağında....

Yalnızlıkların, çağında yaşıyoruz.

Abone Ol

Kalabalıkların içinde kayboluyoruz.Sol yanımız derin bir boşlukla ve öylece suskun.Ruhumuz ince ince haykırıyor, fakat biz çoğu zaman bunun farkına varmıyoruz.

Aslında her şey toplumsal ve ahlaki bir çöküşle başladı. İnsanoğlu önce paranın kölesi oldu, ardından da teknolojinin esiri... Çıkarların ağır bastığı bu dünyada ilişkilere,menfaat kadar ömür biçildi. İlk tartışmada,ilk kavgada eteğimizdeki taşlarımızı döktük ortaya.Sevgiye, dostluğa dair ne varsa hoyratça harcadık.

Belki de hata bizdeydi.
Üç kuruş etmez insanlara haddinden fazla değer verdik. Ama yine de bu yanılgıdan bir ders çıkardık.Gerçek dostla,menfaatçi olanı ayırmayı öğrendik.

Aşkı da tükettik.
Çok sevdik,çok değer verdik, sevgiliyi hayatımızın merkezine koyduk. Ama bu yük ağır geldi ona.Aşk da, sevgi de bu yükün altında ezildi. Sonunda elimizde kalan tek şey yalnızlık oldu.

Yine de bu yalnızlık, kalabalıkların sahte gülüşlerinden daha samimi.
Şiirlere,geceye, Türkülere sığınsak da umudumuzdan asla vazgeçmedik. Çünkü biliyoruz ki, zaman aynı zaman değil.
İnsanlar değişti, çıkarlar değişti, hayata bakış değişti.

Biz, işte bu yüzden yalnızlığımızla dost olmaya razı olduk.
Ama şunu da iyi biliyoruz.

Gün doğmadan neler doğar…