Acılarla tatlılarla geride bıraktığımız 2025 yılında maalesef toplum olarak hiç mutlu olamadık.
Dünya bambaşka bir yerlere doğru gitmeye başladı. Olumsuzluklar hiç bitmek bilmedi. Güçlünün güçsüzü ezdiği, altta kalanın canı çıksın misali hiçbir şey doğru dürüst yolunda gitmedi. Koskoca bir yılı geride bıraktığımız için sevinir hale geldik. Umutlar beslediğimiz 2025 yılı umutsuz bir yıl olarak hafızalarda kaldı.
3. dünya savaşı her an çıkacak gibi tüm devletler adeta pozisyon alma derdinde. Nereden patlak vereceği tahmin edilse de bir kıvılcım ateşi, atılacak tek bir mermi dünyayı cehenneme çevirecek gibi herkes diken üstünde bekliyor.
Hal böyle olunca da Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz de özellikle savunma sanayiinde yaptığı çalışmalarla çok daha güçlü hale gelerek “Bize dokunursanız yanarsınız” mesajı veriyor. En azından güçlü ve caydırıcı bir ülke olduğumuz için ekonomik bunalımları bir kenara bırakarak gurur duyuyoruz.
2025 yılı benim açımdan da çok üzücü geçti. Nisan ayının ortalarında eşimde nükseden akciğer kanseri hastalığı tüm uğraşlarımıza ve yapılan yoğun tedavilere rağmen maalesef 29 Kasım günü ailemizi acılara boğdu. Bu sebeple 2025 yılını kara ve acı bir yıl olarak hiç unutmayacağım.
Bu sadece benim açımdan değil elbette nice aileler benim gibi acılar yaşadı. Kimi hastalıktan, kimi kazalardan, kimi eşleri tarafından acımadan öldürülen canilerden, kimileri çeşitli sebeplerden bu dünyadan koptu gitti. Binlerce vatandaşımız vefat etti Allah hepsine rahmet eylesin, mekanları cennet olsun.
Yeni bir yıla yani yine umutlar beslenen 2026 yılına girmiş bulunuyoruz. Herkesin bambaşka bir beklentileri vardır elbette ancak ben bu yeni yılın da iyi geçeceğine inananlardan değilim. Görüldüğü üzere ekonomik kriz içinden çıkmak için çırpınan ülkemizde özellikle dar gelirli vatandaşlarımız boğaz tokluğuna hayatta kalma savaşı veriyor.
Merakla beklenen asgari ücret 28 bin 75 lira olarak açıklandı. Günümüz şartlarında bu artış çalışanlara ne kadar yeter? Yetmesi de mümkün değil. Aynı şekilde emeklilerin de hali perişan. Şunun şurası bir gerçek ki en azından emeklilere verilen komik zamlar kabul edilir gibi değildir.
Yaşanan bu gerçeklerle ilgili olarak CHP Kilimli İlçe Başkanı iş insanı Erdinç Kargidan’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamasını gördüm ve inanın içim burkuldu ve bu güzel açıklamayı sizlerin de okumasını istedim.
ERDİNÇ KARGİDAN’DAN;
YÜREK BURKAN AÇIKLAMALAR!
İNSAN OLDUĞUMA UTANIRIM!
“Ne söylesem eksik kalıyor. Emekli mağdur, çalışan mağdur, esnaf mağdur, sanayici mağdur, çiftçi mağdur, öğrenci mağdur, kadınlar mağdur, çocuklar mağdur, gençler mağdur, işsiz mağdur, hasta mağdur.
Toplum bu noktaya gelmişse ben utanırım. Siyaset yaptığıma utanırım. Abi olduğuma utanırım. Baba olduğuma utanırım. Ve insan olduğum için utanırım.
Utanmadan yaşayabileceğimiz, adaletin yeniden güçlendiği, emeğin karşılık bulduğu, gençlerin hayal kurabildiği, kadınların güvende olduğu, çocukların korkmadan büyüdüğü, emeklinin çalışanın, çiftçinin yarınından korkmadığı bir yıl.
İnandığım tek şey var.
Umut vazgeçmeyenlerin yüküdür. Bu ülke karanlıktan çok kez geçti, yine geçecek ve yarınlar umutlarını kaybetmeyenlerin olacak.”
Erdinç Kargidan çok güzel özetlemiş ve gerçekten yürekleri sızlatan bir açıklamaydı ağzına ve yüreğine sağlık diyorum. Toplumun beklediği, arzu ettiği olması gereken duygulardı. Bu dileklere bende Erdinç başkana yürekten katılıyor teşekkür ediyorum. 2026 hoş geldin diyoruz bakalım neler bizleri bekliyor. Kalın sağlıcakla.