“Yürütmeyen merdiven” konu başlığını seçtim. Gelecek zamanlarda benzeri hataların olmaması için sağır sultanın dahi bu merdiveni duyması gerektiğini düşünüyorum!
Burada ki asıl sorumluluk Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’e ait. Bunun başka bir izahatı yok! Olamaz da zaten.
Şehri yöneten bir kişi için “Köprüyü biz yapmadık!” demesi bir kurtuluş değil,
Aynı cenahın yönetimini de üst geçitte avazı çıktığı kadar bağırması da, yavuz hırsızın ev sahibini bastırması misalinden ibarettir.
Şehri yönetimine talip olacaksın lakin şehre hizmet konusunda geri duracaksın.
Başkan sen olacaksın ancak hizmeti başkaları getirecek.
Aile reisi sensin ancak çocuklarına komşu sahip çıkacak...
Zonguldak ta belediyenin çözüm üretip projelendirmesi ve hayata geçirmesi gerekilen yaya üst geçidini Ak Parti il başkanı sn Mustafa Çağlayan’ın, Zonguldak Valisi sn Osman Hacıbektaşoğlu’nun üstlenmesi bu milletin sahipsiz olmadığını gösteriyor.
Burada asıl sorumluluğu olan belediye başkanı bu sorumluluğundan kaçmak için her türlü oyunu oynadı. Bu mudur milletin hizmetine amade olmak, bu mudur Zonguldak’ın sorunlarını çözüme kavuşturacak yönetim biçimi?
Zonguldak sahipsiz değildir denilerek elini taşın altına koyan sn Valimize teşekkür edecektik ki oda kursağımızda kaldı!.
DDY nin yaya üst geçitlerini yazmıştık daha önce. Hem de bir kaç defa yazdık.
Zonguldak Uğur Mumcu kavşağı üzerinde DDY üst geçidi gibi, Karayollarının da aynı sistem ile uyguladığı ucube, kullanışsız, insan hayatını zorlaştıran bir yaya üst geçidi çıktı ortaya.
Bu görevden mevcut belediye başkanı kaçmış olabilir.
Sorumluluklarını yerine getirmemiş olabilir,
proje üretememiş,
çözüm bulamamış,
vizyonu bir üst geçit kadar olmayabilir,
hatta vizyonsuz olabilir. Ve hatta “zikimdenden aşşa kasımpaşa” demiş de olabilir.
Peki DDY ve şimdi de Karayolları bu üst geçitler ile ilgili neden kendilerini aşacak projeler geliştirmezler?
Onların üst geçit projelerinde basamak genişliği 36 numara ayakkabıya göre olacak diye bir standart mı var?
Devletin malı neden deniz oluyor?
Zonguldak yerel basınının tüm gazeteleri, tüm köşe yazarları üst geçit yapılmadan çok daha önce onlarca haber yaptılar, onlarca köşe yazısı yazdılar.
Zonguldaklı vatandaşlar oraya müthiş projeler ürettiler.
Bu sayfada ki köşemizde yakın zamanda DDY nin yaptığı yaya üst geçitlerini eleştirdik.
Okuma alışkanlığınız yok mu?
Bu arkadaş ne demiş, köşe yazarları ne yazmış, ne önermiş, hangi şikayetleri dile getirmiş, neleri eleştirmiş, neleri önermiş sizi enteresan etmiyor mu?
Aynı şehirde yaşıyor aynı hizmeti kullanıyoruz.
Yazdıklarımızı işkembeden sallamıyoruz. Sırf laf olsun diye yazmıyoruz. Attığımız taşın kurbağayı ürküttüğüne değdiğine inanıyoruz.
Sırf ben bu köşem de 100 makale içinde iki kez DDY üst geçidinin uygunsuzluğunu yazdım. Diğer köşe yazarlarımızdan da benzeri konuları dile getirenler oldu.
Siz Zonguldak ta CHP li belediye başkanının kaçtığı sorumluluğa elinizi taşın altına koyarak sahiplenmeye çalıştınız.
Keşke hiç yapmasaydınız!
Hayatınız da hiç mi bir AVM ye girip yürüyen merdivene binmediniz.
Hayatınızda Zonguldak da hiç mi merdiven çıkmadınız?
Okulda teknik dersleriniz de hiç mi merdiven çizmediniz?
Yahu ilkokul mezunu Adil ustanın yaptığı yüzlerce binadaki merdivenlere hiç mi denk gelmediniz?
Ofisinize giderken hiç mi merdiven den çıkmadınız?
Oturduğunuz apartmanda da mı merdiven yok Allah aşkına?
Sanırsınız dünyada daha önce merdiven diye bir şey yoktu karayolları mühendisleri bunu bulup ilk defa buraya yaptı!
Belediye başkanını geçtim. O ev sahibi olmasına rağmen el gibi davranıyor. Kendi eşeğini ıslak çalarak arıyor.
Burada sn. il başkanının da sn. Vali beyinde ihmalkârlığı yok değil!
Ya elinizi taşın altına hiç koymayacaktınız, ya da bu geçit yapılırken denetleyecektiniz!
Madem ki burada kendinizi sorumlu hissettiniz o halde buraya en kullanışlı, şehre yakışır bir yaya üst geçidinin olmasını sağlayacaktınız.?
Vatandaşın CHP li başkandan zaten bir umudu yok.
Onlar, buraya Vali el attı güzel bir hizmet olur diye beklediler.
Lakin, yürüyen merdiven beklerken yürütmeyen merdiven ile karşılaştılar!
Düzelir mi?
Düzelü bee!
Mehmet Çelebi