Baro tarafından yapılan açıklamada, verilen kararın Anayasa’ya ve uluslararası sözleşmelere açıkça aykırı olduğu vurgulandı.
Gazetecilik faaliyeti suç değildir
Açıklamada, Altaylı’nın YouTube yayınında kullandığı ifadeler gerekçe gösterilerek hazırlanan iddianame sonrası verilen mahkûmiyet ve tutukluluk kararının, ifade özgürlüğüne ağır bir darbe vurduğu belirtildi. Gazetecilerin özellikle siyasal içerikli eleştirilerinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay içtihatları ışığında genişletilmiş koruma alanına sahip olduğu hatırlatıldı.
Tutuklama istisnai bir tedbirdir
Zonguldak Barosu, tutuklamanın zorunlu hallerde başvurulabilecek geçici bir koruma tedbiri olduğuna dikkat çekerek, gazetecinin kaçma şüphesinin bulunmaması ve adli kontrolün yetersiz kalacağına dair somut gerekçe ortaya konulmamasına rağmen tutukluluğun sürdürülmesini ölçülülük ve istisnailik ilkesinin ihlali olarak değerlendirdi.
Cezalandırma aracına dönüşen tutuklamalar
Açıklamada, verilen kararın tutuklama tedbirinin amacını aşarak adeta bir cezalandırma aracına dönüştüğü izlenimi yarattığı vurgulandı. Bu durumun hukuk güvenliğini zedelediği ve yargıya olan toplumsal güveni derinden sarstığı ifade edildi.
Kanunilik ve adil yargılanma ilkesi zedeleniyor
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükmün, başta “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi olmak üzere, adil yargılanma hakkını ve hukuk güvenliğini zedelediği belirtildi.
Muhalif kesimlere yönelik yargı baskısı endişe veriyor
Son dönemde muhalif gazeteciler, siyasetçiler, belediye başkanları ve sanatçılar hakkında art arda açılan soruşturma ve davalara da dikkat çekilen açıklamada, bu süreçlerin yargının araçsallaştırıldığı yönündeki endişeleri artırdığı ifade edildi.
Demokratik hukuk devleti vurgusu
Zonguldak Barosu, demokratik bir hukuk devletinde yargı kararlarının hukuki dayanaktan yoksun olamayacağını, temel hak ve özgürlüklerin keyfi şekilde sınırlandırılamayacağını güçlü ifadelerle dile getirdi.
Barolardan ortak mesaj: hukukun üstünlüğünü savunmaya devam edeceğiz
Açıklamanın sonunda, imzası bulunan barolar adına şu mesaj verildi:
“Gazetecilik faaliyetinin suç olmadığını, yargının araçsallaştırılmasına ve keyfi kısıtlamalara karşı olduğumuzu, hukukun üstünlüğünü ve demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkelerini savunmaya kararlılıkla devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”