"
Zonguldak günleri ve yalandan Zonguldaklılar!
Zonguldak Dernekler Federasyonu tarafından bu yıl İstanbul’da 2. si düzenlenen Zonguldak Günleri’ne bu sene de ailecek gitmek nasip oldu…
ZONDEF Başkanı Sayın Ziya Öncan ve ekibinin yaşanan sıkıntılara rağmen geçen seneki heyecanından bir şey kaybedilmemesi takdire şayandı…
KARAKDER Başkanı Metin Karar’yı da ayrıca tebrik etmek gerekir… Hem ZONDEF organizasyonunda hem de bu organizasyon içinde Karaelmas Kalkınma Derneği olarak iş dünyasıyla buluşmayı sağladığı için teşekkür ve tebrikler…
Lakin güzellikleri ve emek verenleri dile getirmekle kalmayıp organizasyona destek vermeyenleri de hatırlatmak ve yüzlerine vurmak gerekir…
Zonguldak Valiliği ve Zonguldak Belediyesi dahil bir çok kurum ve kuruluşun
“Dostlar alış verişte görsün” mantığıyla hareket etmesi en masum tabirle samimiyetsizliğin göstergesi oldu…
Yıllardır özlemini çektiğimiz Zonguldak’ımızın tanıtımını yine özlemini çektiğimiz federasyon hüviyetine kavuşmuş bir kurum 2 yıldır yapmaya çalışıyor…
Ne geçen sene ne de bu sene maddi ve manevi destekten çok trip var, naz var, kibir var, ego var!
Ne valilik ne Zonguldak Belediyesi ne de milletvekilleri bin lira dahi destekte bulunmamış…
Geçen seneki etkinlikte ve sonrasında bu seneki etkinlik hazırlığı için gezildiği bir ay önce sözler verilmesine rağmen… Destek yok!
Ne Valilik,
“Tanıtım fonu” üzerinden Zonguldak’ın İstanbul’daki yegane tanıtım gününe destek vermeyi,
Ne Zonguldak Belediye Başkanlığı, “Şehir tanıtımına destek veriyor” düşüncesiyle maddi destek vermeyi,
Ne de Fetullah hoca efendilerine yaltaklanmak için sponsor bulmakta yarışan milletvekilleri, sponsor bulmak için uğraşmış…
Sözün özü; Yalandan yere
“Zonguldaklıyım” diyenler Zonguldak gününde ortaya çıktı…
Bunu İstanbul’daki Zonguldaklılar gördü, darısı Zonguldak’taki Zonguldaklıların başına…
***
İhanet değil de nedir?
Türkiye’nin otomobili TOGG’un fabrikasında ilk otomobilin banttan inişiyle üretimin resmen başlaması gerçekleşti…
Özellikle ailecek bu tarihi ana şahitlik yapmak için törene gittik…
Lakin törenin halka açık olmadığını davetlilerin katılabileceğini öğrenince büyük bir hayal kırıklığıyla döndük…
Türkiye’nin otomobili Türkiye’den ve hatta yurt dışından gelenlerin giremediği bir tören ile değil isteyen herkesin girebileceği bir tören ile kullanmalıydı…
Binlerce aracın ve vatandaşımızın fabrika önünde bekletilmesi hoş olmadı…
İnşallah satışının başladığında yapılacak törende bu heyecanı halkın yaşamasına de izin verilir…
Buradaki eksiklik ve hatayı not düşüp asıl meseleye geçelim…
Sevinmeyi beceremediğimizin bir göstergesi oldu yine TOGG…
Bakın eksiklik, hataların söylenmesi ve gelecek için uyarılması ilk girişte yaptığım gibi normaldir, lakin yatırımı görmezden gelmek, karalamak ve yok saymak ne insanlığa ne de vatan sevgisiyle bağdaşır…
Yaklaşık 60 yıl önce yaşanan Devrim otomobili mücadelesini bilip de gururlanmamak ve gerçekleşemediği için hayıflanmamak neyse TOGG otomobilinin banttan iniş töreninde heyecanlanmamak, sevinmemek,
“Yerli değil… Parçaları başka ülkeden” diyerek kulp takmak da odur…
Türkiye’de üretilen Alman, İtalyan, Fransız gibi araçlara Türk otomobili nasıl denmiyorsa bir takım parçaları başka ülkelerde üretiliyor diye de TOGG’a milli olmadığı, Türk otomobili olmadığı söylenemez…
TOOG yerli değilmiş!
Peugeot,Renault, Citroën parçaları 6 ayrı ülkede üretiliyor “milli değil”diyen Fransız var mı?
Yok!
Çünkü orda ihanet yok!
Mercedes,Ford,audi,volkswagen,BMW
9 ülkede üretiliyor “yerli değil”diyen
Alman var mı?
Yok!
Çünkü orda ihanet yok!
AMA BİZDE ÇOKKK!
Siyaset bir tarafa Gürcan Karakaş ve ekibinin emeğinden, gözyaşlarından utanın!
Hiç bir şeye saygınız yoksa bile yılların emeği ve hayallerin gerçekleştirmenin gururuyla akan gözyaşlarına saygınız olsun... Allahü teala, vatanımız için böylesi heyecanla çalışan TOGG CEO'su Mehmet Gürcan Karakaş gibilerin sayılarını artırsın... İYİ Kİ VARSIN Mehmet Gürcan…
***
Gazetecilik bu değil!
Gazetecilik ve gerçek gazeteciler; Gazeteciliği yanlış anlayıp yanlış yorumlayanlardan ne çektiysek çekti, çekiyor da…
Zonguldak Valisi Sayın Mustafa Tutulmaz’ı ve niyetini anlatmama gerek yok, her şey ortada…
“Herkesin kendi evinin önünü temizlemesi gerektiği” üzerinden gidersek gazetecilik mesleğinin getirildiği durumu hatırlatmak kafi gelecektir…
Gazetecilik; Son zamanlarda zannedilenin aksine,
“Şantaj, algı, ahlaksız yazı yazmak” olmadığı gibi
“Her şeyi bilen” edasıyla kibirli hareketlerde bulunup muhatap aldığını aşağılamak da değildir…
Herkes gibi gazeteci de yanlış yapar! Lakin bizdeki gazetecilerin(Lafın gelişi) hatalarını kabul etmemek gibi bir ego takıntıları var!
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle Ereğli’de yapılacağı açıklanan Edip Akbayram konserini Bartın’da yaşanan ve 41 madencimizin acısının devam ettiği günlerde iptal edildi…
FOX Tv sunucusu Selçuk Tepeli, adeta tepindi!
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz’a haddini aşan konuşmalar yaparak, sesini yükselterek azarlayıcı ifadelerle üslubunda çirkinliğin zirvesine varan Selçuk Tepeli’ye gerekli tepkiler gösterildi…
“Zonguldak Valisi kim ya” diyecek kadar gazeteci kimliğinin dışına çıkan ve Devletin mülkü amirini hiçe sayan Fox TV sunucusu Tepeli, ego, kibir ve ukalalık içeren hareketiyle ne MAL(!) olduğunu bir kez daha gösterdi…
Böylesi üslup ne gazeteciye yakışır nede devletin valisine, milletvekiline, vatandaşına karşı gösterilir!
Böylesi üsluplulara da
“Sen kimsin” de denir, reytinglerde dibe de vurdurulur!
Fırsat buldukça hatırlatıyorum, yine hatırlatayım…
Zonguldak’ta maden ocağında çocukların çalıştırılma haberinin yapılmasının ardından ünlü, bir o kadar da çapsız
Mesut Yar, gazetecileri dinlemeden valiliğin düzenlediği düzmece rapor üzerinden yazdığı köşe ile gazetecileri hedef tahtası yapmış, çocukların geleceğiyle oynamıştı!
Sözün özü; Bunlar ve türevlerinin ünlü olmasına değil çapına ve söylemlerinin, yazılarının niteliğine bakın!
Ve lütfen bir kişinin yaptığı saçmalıkları tüm gazetecilik camiasına mal etmeyelim…
***
HAFTANIN SÖZÜ:
“İzmir, Antalya ve Trabzon hattı kurulursa Zonguldak’ta bir numara olur ve hiçbir boş koltuk kalmaz. Ne gidişte ne dönüştü… O zaman çevre illerdeki tüm vatandaşlar da buradaki havalimanına akın edecektir”
Akcansa Tur idarecisi Hakkı Koç ve Turizmci Ferhat Uzun
***
SÖZÜN ÖZÜ:
“Her şeyini kaybetsen de merhametini kaybetme… Merhamet; insanı insan yapan en önemli duygudur.”
ANLAMLI SÖZ
Yazan: Osman Sav