Bilindiği üzere  bu aralar herkesin morali bozuk, sırf şirretlik olsun diye  bazılarının yaptığı gibi internetten belden aşağı fıkralar bulup paylaşabilirdim, iyi de prim yapıyor, bunu yapanların okunma oranlarına baktıkça kıskanıyorum, millet olarak bu tip basit, anlaşılır ve argolar hoşumuza gidiyor.

Kelime hazinem fena sayılmaz, oturup valiyi yerden yere vuracak ve kamuoyundan beğeni alacak bir mektupta yazabilirdim, çünkü şu anda valinin yapmış olduğu bu açıklama hem hoş değil, hem de bunun üzerinden vurucu bir yazı yazmak hiç zor değil.

Vali 1960 doğumlu, aynı yaştayız. Yılmaz Özdil hangi yaşta bilmem ama şunu iyi bilirim; bizim dönemlerimizde her  öğrencinin hayalinde bir tıp vardı ve herkes ilk olarak bir veya birden çok tıp tercihinde bulunurdu, Yılmaz Özdil’e bakılırsa vali eski kıskançlığını ve doktorlara olan kompleksini  dışa vurmuş. Sevip zevkle okuduğum bir yazarın hamasetine bakar mısınız.

Bir başka ünlü yönetmen uzun ve vurucu bir mektup yazmış.

Bir başka doktor işi gücü bırakmış mesleki terimlerden oluşan güya valiye hürmet ederek kulak çeker gibi tıbbi terimlerle vurmaya çalışmış.

Sana alem yıkılıyor, Vali resmen TT olmuş-Anlamını ben de yeni öğrendim-

Bu gazete sahibinden özgürce,  her konuyu istediğim şekilde ve hiçbir kısıtlama olmadan yazma yetkim  de var, ama elimizi vicdanımıza koyalım, her zamankinden daha çok akli selime  ihtiyacımız varken lütfen biraz sağduyu. Sağlık çalışanlarımız bizim her zaman olduğu gibi yine  kahramanlarımız ve sayın vali bunu en iyi bilenlerden, yapılan bunca mücadeleyi  spontane bir konuşmaya kurban etmeyelim. Tekrar ediyorum: Onaylamıyorum.

Bu kentin zaten lanet olası bu corornavirüs yüzünden sinirleri tepesinde, canı sıkkın, ne zaman bu durumdan kurtulacağını beklerken, kulakları yetkililerden gelecek hayırlı bir açıklamaya kilitlenmiş, yetkililerde sağ olsun hiçbir konuda bizi zaten önemsemediler, derdimizi dinlemediler, siyasetçilerimiz dersen gerçeklerimizden uzak, başka dünyalarda yaşıyorlar, bu kentin idarecileri de 30+1 den önce ve sonrasında bir şeyler yapmaya çalışırken kenti deneme tahtasına çevirdiler vs. Çok şey yazılır belki, ama hafta sonu sayın Valinin yaptığı açıklama yerelde ve ulusalda zirveye oturdu diye neredeyse zil takıp oynayacağız, yazılarını ilgiyle okuduğum ünlü gazeteciler bile  b.kunda boncuk bulmuş gibi espri döşendiler, yerelde de öyle bir hava var ki sayın vali görevden alındığında yerine gelecek valiye parmak sallamak için sabırsızca beklentiye girdiler.

 Valiyle hiçbir bağım yok, emekliyim bu nedenle bir beklentim  de yok, akrabalık hiç yok, genellikle iktidarların atadığı bu tip makamlara gelenler sanki iktidarın adamıymış gibi yanlış  bir algı da var ve ben de iktidar  yanlısı birisi değilim, kesinlikle medyaya yansıdığı şekliyle de söylenenleri onaylamıyorum, ama eğri oturup doğru konuşalım, tam olarak ne oldu?

Sayın vali yapmış olduğu konuşma sonrası -ki lütfen bulun ve tam metini bir okuyun-sağlıkçılarımızdan özür diledi, yanlış anlaşıldığını ve amacının kimseyi üzmek olmadığını da söyledi. Bazı, benimde sevdiğim gazeteciler bu olaydan sonra manşet attılar:” Vali Trend Topic “ oldu- ne demekse- bazıları ise  istediğini elde edememenin hırsıyla zaten pusuda bekliyordu ki bu tip insanlar;” düğün olsun da anamın düğünü olsun”  yaklaşımlarını her konuda belli edeler, bir sürü yazacak şeyler var, ama şunu belirtmekte yarar görüyorum; Mevki ve makam ne olursa olsun memur memurdur, sayın valinin bir öğretmenden hiçbir farkı yoktur, sadece görevi farklıdır ve her memur gibi görevi bitince bu kentten

ayrılacak ,yerine bir başkası gelecek ve her şey kaldığı yerden devam edecek. Sayın valinin ne dediğini Allah’ını seven sağduyu sahibi sevgili okurlarım lütfen bir okuyun, ama tamamını okuyun. Şimdi değil, her zaman sağlıkçılarımız başımızın tacıdır ve benim gelinim ve yeğenim de bunlardan biridir, valiye tepki verilecekse en önce ben veririm,

Zonguldak’ta şok olay! Yağmur altında çaresizce bulundular Zonguldak’ta şok olay! Yağmur altında çaresizce bulundular

 Vali bu  kente geldiği günden beri bir ön yargı hep öne çıktı ve bu her zaman diri tutuldu, manidar bir şekilde nereli ve kimlerden olduğu yazıldı, kısacası önyargılar aklın önüne geçince ve sayın valide konuşmasında cümleleri uygun yerinde kullanmak yerine aklına ilk geleni söyleyince sonuç bu oldu. Ulusal haberleri izlerken Zonguldak Valisinin sürmanşetten verilmesi belki bazılarının hoşuna gidebilir, ama beni  fazlasıyla üzdü, ulusal basında zaten yerlerde sürünen bir imajımız vardı, iyice dibe vurdu. Şimdi tam olarak ne oldu biliyor musunuz? Düne kadar Türkiye'nin her hangi bir şehrinde Zonguldaklı olmak bir ayrıcalıktı ve gıpta ile bakılırdı, övünç kaynağıydı, şimdi bir yere gittiğimizde utanır olduk, işte tam olarak bu oldu, bu imajımız valinin gitmesiyle de silinmeyecek ve daha da acıtan yanı; bu kentin en entelektüelinden , sokaktaki vatandaşına kadar bir çok insanımız, bulunduğu pozisyonlardaki etkilerini, yetkilerini ve imkanlarını kullanarak uğrun uğrun  şovenizmin havuzuna su taşıyorlar, bunu söylediğim için belki de  bana şiddetle karşı çıkacaklar,” Yok öyle bir şey, saçma” diyecekler ama gizli döllenen aşikar doğuruyor,  gerçek bu ve dost acı söyler. Vali nereye giderse gitsin, yine vali olacak ama biz bu zebani zihniyetimizle  yavaş yavaş kaybetmeye devam edeceğiz.

 

Son bir not: Herkesi bağrına basması gerekenler, hala gerginlikten medet umup, bir kısım vatandaşını ötekileştirme siyasetine devam ederse birlik ve beraberlik nasıl sağlanacak ? Asıl buna bir cevap bulmamız gerekecek, nasıl ki corona virüs bize  başka dünya olmadığını hatırlattı, birilerine de ;” Başka Türkiye yok” u hatırlatmamız mı gerekiyor?