Sefertaş: “Kutlamalar yetmez, itfaiyecilerin hakları teslim edilmeli”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Zonguldak Şube Başkanı İsmail Sefertaş, İtfaiyecilik Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, itfaiyecilerin ağır çalışma koşullarına ve çözüm bekleyen sorunlarına dikkat çekti.
Sefertaş, yangınlardan depremlere kadar her afette hayat kurtaran itfaiyecilerin İtfaiyecilik Haftası’nı kutladı. Ancak kutlamaların yalnızca sembolik kalmaması gerektiğini vurguladı:
“Belirli gün ve haftalarda yapılan anmalar önemlidir. Ama asıl anlamlı olan, bu mesleğin zorluklarına çözüm üretmek ve itfaiyecilerin sorunlarını gidermektir.”
İtfaiyeciler Hak Ettiği Değeri Görmüyor
Sefertaş, gelişmiş toplumlarda itfaiyecilerin saygın bir yere sahip olduğunu ancak Türkiye’de hak ettikleri ilgiyi göremediklerini ifade ederek şunları söyledi;
TFAİYE HAFTASI KUTLU OLSUN
Kentlerde ve kırsal alanlarda yaşanan yangınlar başta olmak üzere, deprem, su baskınları ve diğer her türlü doğal afette yanı başımızda gördüğümüz; çoğu zaman kendi canları pahasına bizlerin canını ve malını kurtaran itfaiyecilerin haftası kutlu olsun.
İlk olarak 1714 yılında Tulumbacılar adıyla yeniçeri ocağına bağlı olarak kurulmuş olan ve o tarihten sonra yaklaşık iki yüzyıl askeri sisteme bağlı olarak hizmet veren ülkemiz itfaiyecilik teşkilatı, 25 Eylül 1923 yılında belediye hizmetleri kapsamına alınmıştır. Bu nedenle ülkemizde 25 Eylül- 1 Ekim tarihleri arasındaki hafta İTFAİYECİLİK HAFTASI olarak kutlanmaktadır.
Belirli gün ve haftalarda çeşitli meslek grupları adına kutlamalar yapılması, o meslek gruplarında çalışanların hatırlanması önemlidir; ancak asıl olarak bu mesleğin zorluklarının ve emekçilerin sorunlarına çözümler üretiliyorsa kutlamaların bir anlamı olur. Çalışma ve yaşam sorunlarına ilişkin sorunlarına daha yakından bakılarak çözüm üretildiği, itfaiyecilerin kendi beklenti ve şikâyetlerini dile getirmeleri için platformların yaratıldığı bir fırsat olarak değerlendirilmesi gereken bu hafta, ülkemizde maalesef ki sadece içi boş kutlama törenleri ile geçiştirilmektedir.
Gelişmiş toplumlar içinde saygın ve güvenilir bir yeri olan; en zor koşullarda bile her türlü zorluğa göğüs gererek tanımadıkları hayatları kurtaran itfaiyeciler, ülkemizde maalesef ki hak ettikleri ilgi ve değeri görememekte, çalışma ve yaşama koşulları her geçen gün daha da kötüleşmektedir.
Çalışma saatlerinin uzunluğu ve esnekliğinin yanında yeterli teknik olanak sağlanmamasından da kaynaklanan ağır ve riskli çalışma koşulları nedeniyle çoğu itfaiyeci 45 yaşından sonra akciğer, kalp ve bel rahatsızlıklarıyla yaşamlarını hastanelere ve ilaçlara bağımlı yaşamak zorunda kalmaktadır.
Nüfus artışı ve yerel yönetimlerin sorumluluk alanlarının kat be kat genişlemesine rağmen yeterli eğitimle donatılmış kadrolu itfaiyeci sayısını artırmak bir yana azaltıldığı; eksikliğin ise taşeron ve sözleşmeli personellerle doldurulduğu itfaiyecilik sendikamızın yıllardır her platformda dile getirdiği gibi, maalesef ki halen bir meslek grubu olarak sayılmamakta, yıpranma payı daha az riskli mesleklerin bile çok altında tutulmaktadır.
Sendikamız TÜM BEL-SEN itfaiyecilerin sorunlarını yalnızca bu haftada değil sürekli olarak gündemde tutmaktadır. Bu kapsamda son dönemde yasal olarak zorunlu olan itfaiye araçlarının belediyelerce kasko yapılması ve fiili hizmet zammı uygulamasının yerine getirilmemesi nedeniyle İçişleri Bakanlığı ve SGK Genel Müdürlüğü nezdinde çeşitli girişimlerde bulunarak, itfaiyecilerin bu haklarının takipçisi olduk.
Sendikamız, itfaiyecilerin çalışma ve yaşam koşullarının her geçen gün daha da kötüleşmesine sebep olan diğer sorunlarının da takipçisi olmaya devam etmektedir.
İTFAİYE EMEKÇİLERİNİN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNE İLİŞİKİN TALEPLERİMİZ
1- Yangın ve diğer afetler ile her türlü acil durumda canları pahasına arama ve kurtarma görevi yapan itfaiyecilerin yaptıkları iş bir meslek olarak yasal mevzuatta kabul edilmeli; bunun için itfaiyecilik mesleği çağın gereklerine uygun tanımı yapılarak itfaiye çalışanları yasal düzenlemelerde “itfaiye hizmetleri sınıfı” olarak ayrı bir hizmet sınıfı içinde değerlendirilmelidir.
2- İtfaiyecilerin 5510 sayılı yasayla hak ettiği fiili hizmet zammının bütün itfaiye teşkilatlarında düzenli uygulanması ve bu uygulamanın yıllık 90 gün biçiminde ayrımsız bir şekilde bütün itfaiye personeline matbu bir şekilde yansıtılması sağlanmalıdır.
3- Çalışma koşulları farklılıklarını, ücret ve mesai adaletsizliklerini gidermeye dönük olmak üzere ülkedeki bütün itfaiye teşkilatları için ortak standartlar belirlenmeli; belediye itfaiye yönetmeliği uluslararası standartlar çerçevesinde yeniden düzenlenmelidir.
4- İtfaiye çalışanlarının görevlerinden dolayı maruz kaldıkları yaralanma ve sakat kalma veya ölümleri halinde, 2330 sayılı Maddi Tazminat ve Aylık Bağlanması hakkındaki kanuna bir fıkra eklenerek itfaiye çalışanlarına da nakdi tazminat ödenmesi sağlanmalıdır.
5- Maktu mesai ücretleri başta olmak üzere toplu sözleşme tazminatları ve bütün diğer ek ödemler itfaiyecilerin maaşına ilave edilerek, emeklilik maaş ve ikramiyesi hesaplamasına dâhil edilmelidir.
6- İtfaiye hizmetinde personel sayısının belirlenmesinde nüfus oranı esas alınmalıdır. Personel sayısı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi her 1000 kişiye bir itfaiyecinin istihdam edilmesi yöntemiyle belirlenmeli ve kadrolu istihdam edilmelidir.
7- Yangın vb. durumlara müdahaleler sonrasındaki istirahatlerde geçen süreler, mesleğe bağlı hastalıklar olarak ve iş kazası kapsamında değerlendirilmeli ve mesai ödenmelidir.
8- İtfaiye çalışanları 24 saat aralıksız görev yapmalarından dolayı maktuen kadro karşılığı ücret almaktadırlar. Bu işçiler gibi saat üzerinden değil blok olarak her yıl belirlenen ve aylık olarak ödenen bir ücrettir. İtfaiye çalışanlarının fazla mesai ücretleri genel bütçe kanunu ile değil, belediye meclislerince belirlenmelidir.
9- Büyük yangınlarda, doğal afetlerde ya da ralli vb organizasyonlarda personel sayısının yeterli olmaması ya da işin gereği çalışma süreleri 24 saati aşmaktadır. 24 saati aşan çalışma süreleri gerektiği biçimde ücretlendirilmelidir.
10- Birçok belediye tarafından düzenli yatırılmayan itfaiye personelinin çalışma süresince hak ettiği ek yevmiye ve yemek ücretlerinin düzenli yatırılması sağlanmalıdır.
11- İtfaiyecilerin görevleri sırasında yaşadıkları zorluklar ve yaralanma, sakat kalma, hastalanma hatta ölüm gibi riskler dikkate alınarak, mevcut halde oldukça düşük olan iş riski ve güçlüğü tazminatı artırılmalı; birçok meslek için tanınan özel meslek tazminatı hakkı itfaiyeciler için tanınmalıdır.
12- Hizmet içi eğitim izinli günlerde değil, mesai günlerinde yapılmalıdır.
13- Üniversite mezunu olsa bile itfaiyecilerin hak ettikleri memuriyet derecesine gelmesini engelleyen belediye norm kadro yönetmeliği ve itfaiye yönetmeliğinde eşitsizliği giderecek düzenlemeler yapılmalıdır.
14- İtfaiye personeline yönelik görevde yükselme sınavları yıllardır yapılmamaktadır; hizmet üretiminin kalitesini düşüren ve iş barışını bozan bu uygulamaya son verilmeli ve merkezi olarak görevde yükselme sınavı yapılarak, görevlendirmeler buna göre asaleten yapılmalıdır.