Yeliz Ketenci’nin boşanma sürecine dair ortaya çıkan bilgiler son dönemde kamuoyunda daha fazla merak edilmeye başladı. Sosyal medyada ve yerel haber kaynaklarında kendisi hakkında paylaşılan iddialar, hem evlilik dönemine hem de boşanmayı tetikleyen koşullara dair birçok soruyu gündeme taşıyor. Ketenci’nin evliliğinin hangi nedenle sona erdiği, aile içi problemlerinin ne kadar süredir devam ettiği, çocuklarıyla olan ilişkisinin süreçten nasıl etkilendiği ve boşanmanın ardından hayatını yeniden nasıl şekillendirdiği en sık araştırılan başlıklar arasında yer alıyor. Ayrıca boşanma sonrası ortadan kaybolması ve kayboluşun gizemli adli dosyaya dönüşmesi de olayın dikkat çekici yönünü oluşturuyor.
Yeliz Ketenci’nin Boşanma Süreci Ve Ortaya Çıkan Çarpıcı İddialar
Yerel kaynaklarda yer alan haberlere göre Yeliz Ketenci, 2011 yılında E.Y. isimli kişiyle evlenerek Ardahan’ın Övündü Köyü’ne yerleşti. İki çocuk annesi olan Ketenci’nin evlilik yılları boyunca sürekli şiddet gördüğü iddia edildi. Bu iddiaların Ketenci’nin yakın çevresi tarafından da dile getirildiği, aile içi baskı ve şiddet nedeniyle evliliğinin uzun süre sağlıklı şekilde sürdürülemediği öne sürüldü. Söz konusu sorunların derinleşmesi, boşanma kararının temel gerekçesi olarak değerlendiriliyor.
Boşanmanın ardından Ketenci’nin İstanbul’a taşındığı, ailesinin yanında yaşamaya başladığı ve çocuklarını görebilmek için zaman zaman Ardahan’a gittiği belirtiliyor. Ancak ziyaretlerden birinde, Ketenci’nin ortadan kaybolması süreci bambaşka boyuta taşımış durumda. Haberde, 2025 yılında yürütülen soruşturma sırasında Kura Nehri kıyısında kemik parçalarının bulunduğu ve Ketenci’nin eski eşinin cinayeti itiraf ettiğinin ileri sürüldüğü aktarılıyor. İddialara göre eski eş, Ketenci’nin kayboluşunda doğrudan sorumlu tutuluyor.
Bilgiler yerel kaynakta detaylı şekilde aktarılmış olsa da, söz konusu iddiaların ulusal basında geniş yer bulmadığı ve resmi adli kurumlar tarafından yayımlanmış doğrulanmış karar metninin henüz kamuoyuna ulaşmadığı görülüyor. Haberlerde yer alan iddiaların hukuken kesinleşmiş bilgiler olup olmadığı netlik kazanmış değil. Yine de ortaya konan anlatım, boşanma sürecinin yalnızca aile içi çatışmayı değil, aynı zamanda ağır suçlamaları da içeren ciddi boyut taşıdığını gösteriyor.