CHP Zonguldak’ta 6 Ocak’ta ön seçime giderken baktığımızda Tahsin Erdem ismi bir tık önde duruyor. 

Ön seçim öncesi parti tabandan almış olduğu güçle en güçlü aday olarak gösterilen Tahsin Erdem bir takım medya kuruluşlarını adeta deliye çevirdi.
Rahatsız ettikleri bu insanların en büyük özellikleri ise şantajcı ve çıkar odaklı olmalarıdır.
Tahsin Erdem hakkında küçücük bir şaibe bulamayan bu insanlar bazen dürüstlük ayıpmış gibi “Tahsin Erdem’de çok dürüst. Bu kadar dürüstlükle belediye başkanlığı yapamaz” demeye bile başladılar.
Bunlar istiyor ki belediye başkanı çalsın ama bizimle de paylaşsın.
Bu Tahsin Erdem’i istemeyiz diyenlerin başında öyle biri var ki zamanında; “Benim için iyi ve kötü hırsız olmak üzere iki türlü hırsız vardır. İyi hırsız çaldıklarını benimle paylaşandır. Kötü hırsız ise çaldıklarını benimle paylaşmayandır” derdi.
Yani bunlar için belediye başkanı dürüst olmuş, olmamış hiç fark etmiyor.
Bunlar için önemli olan belediye başkanı çalıyorsa bunlarla paylaşmalıdır.  
Başka bir konu ise Tahsin Erdem, CHP Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu’nun katıldıkları bir cenaze programında elini sıkmamış. 
Şimdi siz kendinizi Tahsin Erdem’in yerine koyun.
Adaysınız ve adaylık için müracaat ettiğiniz CHP Merkez İlçe Başkanı herkese eşit mesafede olması gerekirken başka bir aday için alttan alta çalışsın.
Burada siz olsanız ne yapardınız?
Yapmasa daha iyiydi ama yapana da bu durumda bir şey diyemezsiniz.
En çok güldüğüm ise bu davranışından dolayı Tahsin Erdem’i Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’a benzetmeleri oldu.
Ömer Selim Alan hiç bu kadar net olmadı ki?
Baldızını yazan, ailesini ağzına dolayan gazeteciyi bile okey oynarken yanında yancı yapan bir Ömer Selim Alan’dan bahsediyoruz. 
Keşke zamanında böyle bir duruşu Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan gerçekleştirseydi bugün belki de net bir şekilde yeniden belediye başkanı olurdu.

BİR BELEDİYE BAŞKANINDAN MİLLET NE İSTER?
Halk, başkan adayında karakter görmek istiyor. 
İlk önce güvenilir olsun. Namuslu, Allah’tan utanan, samimi, mütevazi olsun istiyor.
Eliyle, diliyle kimseyi incitmeyen, yüreği şehri kuşatan bir öncü, halkın gönlüne girmesini istiyor.
Yine halk, başkanda cesaret görmek istiyor. Kötü olan her şeye karşı cesurca salvolar atan... Akrabanın kötüsüne, müteahhidin kötüsüne, gazetecinin kötüsüne karşı duruş sergileyen bir liderlik istiyor.
Şehir estetiği ve kentleşme felsefesine hâkim, din tarih edebiyat şuuru ile donanmış bir liderlik bekliyor.
Garipler, yoksullar, çocuklar, gençler, yaşlılar ve engelliler için projeler üreten, mutlu insanların hayat sürdüğü şehirler imar eden bir vizyon görmek istiyor.
Millet, halkın arasında hak ile, makam odasında değil sahada olan bir derviş bekliyor.