Jeoloji Mühendisleri Odası Zonguldak İli Temsilcisi Jeoloji Yüksek Mühendisi Ali Baltaş, Zonguldak Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları (Amelebirliği) Hastanesi’ni mercek altına aldı.
Gazeteci Orhan Akyüz’ün haberine göre, Baltaş, “Taşınması Düşünülen Zonguldak Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları (Amelebirliği) Hastanesi’nin Binası Nasıl Değerlendirilmeli” başlıklı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Zonguldak basınında çıkan haberlere göre Zonguldak Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi (Amelebirliği) önceden depreme dayanıksız olduğu, şimdilerde ise ulaşım zorluğu gerekçesiyle Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi binasına taşınacakmış. Eğer bu haber doğruysa, yaklaşık 90 yıl önce kurulan ve Zonguldak’ın kent hafızasında önemli bir yeri olan Zonguldak Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi’de kapatılacak demektir.
“1936 Yılında Hizmete Girdi”
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk iş yasası niteliğindeki 151 sayılı yasa, aynı zamanda maden işletmecilerine, ‘Hastalanan ve kaza geçiren işçisini parasız tedavi etme ve bunu sağlamak için maden civarında hastane, eczane ve tıbbi görevli bulundurma zorunluluğu’ getirmiştir.
16 Kasım 1932 tarihinde merkezdeki dispanserde, ilk kez Amelebirliği Polikliniği açılmıştır. 1933 yılında Amelebirliği Kozlu, Kilimli, Kandilli ve merkez dispanserleri oluşturulmuştur. Amelebirliği ve Sandık, Havza’ya özgü tek sosyal güvenlik kuruluşu olarak görevlerini yürütürken, 1936 yılında ‘Havza Sağlık Teşkilatı’ kurulmuştur. Ardından 60 yataklı modern Amelebirliği Hastanesi hizmete açılmıştır. Amelebirliği Hastanesi 1936 yılında hizmete girdiğinde 87 yatak kapasitesine sahipken, 1939 yılında yatak kapasitesi 150'ye çıkarılmıştır. Bu dönemde göğüs ve meslek hastalıkları hastanesi olarak hizmet vermenin yanı sıra kendisine bağlı dispanserlerle salgın hastalıklara karşı da mücadele ederek olağan üstü çalışmalar yapmıştır. Hastane günümüzde hizmet vermeye devam ederken Zonguldak–Bartın–Karabük illeri sigortalılarının maden tozuna bağlı meslek hastalıkları yönünden değerlendirme yetkisini elinde bulundurmaktadır.
‘Kentin Belleğinde Oluşturduğu İmaj İnkar Edilemez Gerçektir, Hastane Ne Olacak?, Depreme Dayanıksız Olduğu Gerekçesiyle Yıkılacak mı?’
Yukarıda yapılan açıklamalara rağmen günün koşullarına göre yeterli sağlık hizmeti sunamadığı için veya haklı diğer gerekçelerle hastanenin taşınması gerekiyorsa itirazımız olamaz. Yanı sıra hastane binasının mimari açıdan değer taşıyıp taşımadığı da konun uzmanlarının değerlendireceği bir konudur.
Ancak, yeryüzü coğrafyasında her kentin doğası, tarihsel derinliği ve kültürel yapısı ile bir bütün olduğu değerlendirildiğinde, Zonguldak Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin kentin belleğinde oluşturduğu imaj inkâr edilemez bir gerçektir. Hastane Havza-i Fahmi’ye arazi üzerinde kurulmuş haliyle geçmiş, yaşadığımız çağ ve gelecek kuşaklar adına unutulmaması gereken bir mirastır ve kent kimliğinin bir parçasıdır. Yaptığım bu değerlendirmelerden sonra akla gelen soru şudur; hastane binası ne olacak? Depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılacak mı?
‘Daha Güvenli Hale Getirilebilir’
Bu güne kadar yakın çevremizde meydana gelen depremlerin, zeminin nispeten daha zayıf olduğu Zonguldak il merkezindeki dere kenarlarında ve Soğuksu semtinde günümüzdekilere göre daha ilkel koşullarda yapılan binaları yıktığına dair elimizde hiçbir kanıt yoktur. Buna rağmen ilimizde bugüne kadar depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle ortadan kaldırılan birçok yapı olmuştur (Fevkani Köprü, Zonguldak Lavuarı, İşçi Müdürlüğü binası ve daha onlarcası). Sonuçta; depreme dayanıksız olduğu savı, kentin simge yapılarından birisi olan ve yamaç olması nedeniyle sağlam bir zeminde kurulan Zonguldak Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi’ni (Amelebirliği) ortadan kaldırılmasına gerekçe olmamalıdır. Buna rağmen, yapı ilgili uzmanlar tarafından incelenerek eksiklikleri varsa güçlendirme ve iyileştirme çalışmalarıyla daha güvenli hale getirilebilir.
‘Önerim, Hastanenin Kamu Yararına Kullanılmasıdır’
Bu konuda benim önerim, Zonguldak Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin binasının yıkılması yerine gerekiyorsa daha güvenli bir hale getirilerek ve yeni bir işlev kazandırılarak kamu yararına kullanılmasıdır. Şehir merkezine çok yakın olan bu bina bahçesiyle birlikte örneğin kent müzesi, kütüphane, sanat galerisi vb. benzeri sosyal ve kültürel hizmetler için değerlendirilebilir. Böylece Atatürk’ün, ‘Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür’ sözüne uygun olarak ilimizin madencilik geçmişinin simge yapılarından olan Zonguldak Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesinin binasını kamu yararına değerlendirmiş olur.”