K-ÖMÜR Belgesel Film…!
Gazeteci Orhan Akyüz’ün haberine göre, 4 Aralık Dünya Madenciler Günü dolayısıyla 4 Aralık Perşembe günü Çaycuma Belediyesi Çarşamba Salonu’nda saat 18.30’da K-ÖMÜR Belgesel Film gösterime sunulacak.
Deprem Kahramanlarının Anlattıkları Belgeselde!
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Merkezi, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli iki ayrı depremin ardından görev yapan 3 bin 850 maden işçisinin gösterdiği kahramanlıkları konu alan belgesel hazırladı. GMİS Basın ve Halkla İlişkiler Görevlisi Gürkay Gündoğan’ın yönetmenliğini üstlendiği ‘K-ÖMÜR’ belgeselinde, maden işçileri deprem bölgesinde yaşadıkları zorlukları, nasıl kurtarma çalışmaları yaptıklarını, oluşan dostlukları ve unutulmaz insan hikayelerini paylaşıyor. Ayrıca, kurtarılan depremzedeler de kendi kurtuluş hikayelerini anlatarak, maden işçilerinin yaptığı çalışmaların neden kahramanlık olarak anılması gerektiğini dile getiriyorlar.
Soruları Yanıtlayacaklar!
Bu arada gösterimin ardından Yönetmen Gürkay Gündoğan ile GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, belgeseli izleyenlerin sorularını yanıtlayacak.
Söyleşi ve İmza Günü!
Etkinlikler kapsamında 5 Aralık Cuma günü saat 16.00’da Çaycuma Belediyesi Çarşamba Salonu’nda yazarlar Zonguldak Endüstri Tarihi Araştırmacısı ve Maden Mühendisi Ekrem Murat Zaman ile Avukat Ufuk Çeyrek Ural’ın ortak çalışması “Üç Nesil Mükellef” isimli kitabın imza günü düzenlenecek, öncesinde de katılımcılarla soru ve cevaplı söyleşi de bulunulacak.
Mükellefiyet Yıllarını Anlatacaklar!
Yazarlar, Zonguldak tarihinin çok özel bir dilimini oluşturan mükellefiyet yıllarıyla ilgili bilgiler verdikten sonra birlikte yazdıkları “Üç Nesil Mükellef” adlı kitabı imzalayacaklar.
Ayrıca yazar Ural, dileyen okurlarına “Göç Ailesiz Bırakınca” adlı son çıkan kitabını da imzalayacak.
“Üç Nesil Mükellef” Kitabı Madencilik Tarihine Damga Vuruyor!
Kitapta, İkinci Dünya Savaşı döneminde getirilen Zonguldak kömür havzasına özgü mükellefiyet (zorunlu çalışma) konusu kaynağından başlayarak ele alınıyor. Zonguldak madencilik tarihine damga vuran ve dönemler halinde dededen toruna uygulanarak geleneğe dönüşen mükellefiyet, yazarların madenci ve hukukçu kimlikleriyle irdeleniyor, ocaklar söndürecek kadar dramatik olaylar bu kitapta anlatılıyor. “Üç Nesil Mükellef”i okurken dünyadaki değişimlerin bir domino etkisiyle ülkemizi de nasıl içine aldığını, taş kömürü havzasına Osmanlı’nın yaklaşımı ile Cumhuriyet döneminin yaklaşımı arasındaki farkı görüyorsunuz.
“Göç Ailesiz Bırakınca” Kitabında Gerçek Yaşam Öyküsü Anlatılıyor!
Bu arada “Göç Ailesiz Bırakınca” isimli romanın da yazarı Ufuk Çeyrek Ural, kitabında Gürcistan’ın Acara bölgesinden Anadolu’ya göç etmek zorunda kalan yakından tanıdığı bir ailenin gerçek yaşam öyküsünü anlatıyor. Ailenin göçü, 93 Harbi olarak da anılan 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında, Rusya’nın Kuzeydoğu Anadolu’da doğrudan doğruya toprak kazancıyla başlıyor. Kitapta, Rusya’ya bırakılan bu topraklardaki Türklerin yıllar boyu çektikleri acılara, hayata tutunmaya çalışırken süregelen savaşların aileyi nasıl darmadağın ettiğine ve küçücük bir çocuğun kendi yaşam savaşını verirken ailesiz büyümesinin ilerideki yaşamını nasıl etkilediğine tanık oluyoruz. Ailenin, Acara’dan Zonguldak’a dek uzanan ve yüzyıllık bir zaman dilimi içinde yaşadıklarını okudukça kimi zaman hüzünleniyor, kimi zaman seviniyor, kimi zaman hayrete düşüyoruz. Savaşın acımasızlığını, barışın ve aile birliğinin önemini “Göç Ailesiz Bırakınca” romanında daha iyi anlıyoruz.