Bu özel gün, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 28 Kasım 2013 tarihli kararı ile her yıl 21 Mart'ta kutlanmak üzere ajandamıza eklenmiştir. Dünya genelinde ormanların önemini vurgulamak, insanların ormanları koruması ve sürdürülebilir kullanımı konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla her yıl bugün çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ağaç dikme kampanyaları, fidan bağışları, söyleşiler, çalıştaylar en sıklıkla karşılaştığımız farkındalık oluşturma organizasyonlarındandır. Ancak bu yıl özellikle Birleşmiş Milletler ’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında sektörel olarak yeni bir döneme adım atmaktayız.

Ekosistemlerin iklim değişikliği ile mücadeledeki önemini vurgulamak ve ormansızlaşma tehlikesine karşı global bir girişim çağrısı olarak 21 Mart 2024 yılının orman günü teması "Orman ve Teknoloji" olarak belirlenmiştir. Tema geleneksel ormancılık yöntemlerinin çok ötesinde ağaç servetinin artmasına yönelik ormanlaştırma, restore etme, konusunda sektörel ve dijital dönüşüme entegre olmayı öngörmektedir. İleri teknolojiler vasıtasıyla ormancılık sektörün bugünü ve yarını için umut vadeden bir yol haritası oluşturulmuştur. Sektöre ilişkin büyük ölçekli verileri akıllı algoritmalar ve yinelemeli işlemlere ile birleştirerek çalışma yönteminin teknolojik boyutu geliştirilmiştir. Uydu izleme sistem desteği ile raporlamalar, blok zincir teknolojisi ile nesnelerin interneti (IoT Teknolojisi) ve yapay zekâ eklentisi ile güçlendirilmiş dronlar, coğrafi bilgi sistemleri, ışık algılama ve aralık belirleme uzaktan algılama teknolojileri (LİDAR), küresel konumlandırma sistemleri (GPS), radyo frekansı tanımlamaları (RFID) ve mobil uygulama etkileşimlerinden oluşan  teknolojik yöntem ve araçlardan bazılarıdır. Özellikle ormanların havadan incelenmesi, ağaç yoğunluğu ve sağlık durumu, topografya, yangın izleme ve hızlı müdahale,  biyoçeşitliliğin korunması, tohum ekimi, haşere istilası ile mücadele vb. uygulamalarda destekleyici olacağı düşünülmektedir. Ancak beklentiler bununla sınırlı değildir. Orman ürünleri teknolojileri ile sürdürülebilir alternatif ürünlerin geliştirimesi konusunda devrim nitelinde destekler sağlanabilir. Orman ürünleri teknolojisinde kaynak odaklı bir yaklaşım benimseyen yapay zeka modelleri, her katman boyunca tedarik zincirindeki verileri nasıl kullandığı ve bu verilerle nasıl etkileşimde bulunduğunu veri yönetişim sistemleri aracılığıyla yönetilebilir. Böylelikle, kıt kaynakların daha sürdürülebilir daha etkin ve verimli kullanımına olanak tanınabilir. Orman ürünleri teknolojisi sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik birçok potansiyel sağlar. Döngüsel ekonomi ile de orman ürünleri teknolojisi yakinen ilişkilidir. Orman kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde kullanılması atık ve yan ürünlerin geri dönüşümünü içerir. Bu, kaynakları optimize etmek ve atıkları minimuma indirerek ekonomik ve çevresel faydalar sağlayacaktır. Doğal kaynak olarak ormanların üzerindeki stresi azaltacak orman ürünlerin de de döngüsel ekonomi modelleri ile teknoloji harmanlanacaktır. Biyoyakıt, kâğıt, ahşap, mobilya, kimya ve ilaç sanayide dahil olmak üzere ormancılık endüstrisi ürünlerinin üretiminde kullanılan teknoloji artık beşikten mezara üretimin her aşamasında yenilenebilir ürünlerinin kullanılmasına yönelik önemli fırsatlar sunacaktır. Bu üst teknolojiler öncelikle orman ve orman endüstri mühendislerinin, akademisyenlerin ve iş insanlarının ormanların sağlığını, mevcut durumunu daha hızlı ve hassas bir şekilde değerlendirilmesine imkân sağlayacaktır.

 Diğer yandan, ormanlık alanları sürdürülebilir biçimde artırmak için yenilikçi araçlar geliştirilmektedir. Bu araçlardan biri, Genişletilmiş Emisyon Ticareti Programlarıdır. İngiltere’nin Emisyon Ticareti Programı (UK ETS) olan, Woodland Karbon Kodu'nun (WCC) gönüllü karbon kredilerine entegre etmesi, ağaçlandırmaya uygun arazilerin "kilidini açması" ve Birleşik Krallık'ı bu hususta lider konuma getirmesi beklenmektedir. Hükümet, orman endüstrisi ve karbon piyasası uzmanları tarafından desteklenen kod, Birleşik Krallık'ta ormanlaşmayı arttıracaktır. WCC, aynı zamanda Birleşik Krallık'taki ormanlık alan yaratma projeleri için kalite güvence standardını temsil etmektedir. Bu politika belgesinin, ağaçlandırmayı ekonomik olarak uygulanabilir hale getirmesi ve net sıfır çabalarını arttırması açısından da büyük bir teknolojik girişim  olduğu görülmektedir.

Özetle, yaşamın devamlılığı ve  korunması için ormanlarımıza çok büyük görevler düşmektedir. Bilindiği üzere, ormanlarımız karbon döngüsünde sera gazlarını absorbe ederek havayı arındırır, iklimi düzenlemeye yardımcı olmaktadır. Bu yönü ile ormanlarımız yaşamın temel kaynağı, ekosistemin hayati bir parçasıdır. Birçok canlının evi ve hayatta kalmamızında garantörüdür. Orman  varlığı erozyon , çığ, heyelan ve doğal afet riskinin azaltılmasında önemli  katkıda bulunmaktadır. Aynı zamanda ormanlar, hava sıcaklıklarını iki ile sekiz derece düşüren doğal bir klima görevi görmektedir. Buna ek olarak ormanlarımız; şehir, trafik ve endüstrilerin oluşturduğu ses dalgalarına karşı gürültü bariyeridir. İnsanların ruh sağlığını iyileştirir ve korur. Yeşilin bin bir tonu doğal güzellikleri ile motive eder. Estetik değeri oldukça ilham vericidir. Bu nedenle; rekreasyon ve eko turizm için popüler yerler genellikle ormanlarımızdır.

Bugün ve her gün küresel olarak ormanın, ormancılığın önemi vurgulamalıdır. Ormanlarımızı korumak için hep birlikte hareket etmeliyiz. Unutmayalım ki, her bir ağaç, bir umut, bir yaşam kaynağıdır. Dünya hala nefes alabiliyorken  hiçbir şey için geç değildir. İçinde bulunduğumuz ramazan ayı münasebeti ile, kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinizdeki fidanı dikiniz hadis-i şerifinden aldığımız güç ve hareketle bu günlerin yeşil mirası korumak için çok daha birlik olma zamanı olduğunu düşünüyorum. 21 Mart orman günümüz kutlu olsun. Saygı ve sevgilerimle…