Kilimli Halkevi öncülüğünde düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasında vatandaşlar, “Başka Kilimli yok” diyerek sağlıklı yaşam haklarının hiçe sayılmasına karşı ses yükseltti.
TOZ, ÇAMUR, GÜRÜLTÜ VE KİRLİ DENİZ: YAŞAM KALİTESİ DÜŞTÜ
İnşaat faaliyetlerinin başladığı yaklaşık iki yıllık süreçte Kilimli’de toprak yığınları, kontrolsüz hafriyat dökümleri ve artan trafik nedeniyle ilçe adeta toz bulutuna gömüldü. Denize karışan atıklar sahili kirletirken, gürültü kirliliği de yaşamı çekilmez hale getirdi. Solunum yolu hastalıklarından çevre tahribatına kadar birçok sorunun yaşandığını belirten vatandaşlar, bu durumun artık kabul edilemez olduğunu vurguladı.
HALK YÜRÜDÜ, “BAŞKA KİLİMLİ YOK” DEDİ
Kilimli Halkevi önünden başlayan yürüyüş, şantiye alanına kadar sürdü. Yürüyen vatandaşlar, çevreye duyarsız kalınmasına sert tepki gösterdi. Eylemin sonunda basın açıklaması yapıldı.
SİYASİLER VE STK'LAR HALKIN YANINDA
Eyleme, Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak İl Başkan Vekili Selim Cansızoğlu, İl Başkan Yardımcıları Metin Bank, Selviye Özdemir ve Onur Altıntaş, CHP Kilimli İlçe Başkanı Şükrü Velioğlu ile yönetim kurulu üyeleri, Sol Parti İl Başkanı İsmail Yıldız ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi de destek verdi. Katılımcılar, çevre duyarlılığı konusunda ortak mücadele çağrısı yaptı.
KİLİMLİ HALKEVİ BAŞKANI BAYRAKTAR: “TEMİZ VE ONURLU BİR YAŞAM HAKKIMIZ!”
Kilimli Halkevi Başkanı Halit Bayraktar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün burada ‘Başka Kilimli yok’ diyerek bir araya geldik. Sağlığımıza, yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz. Bizleri boğan toz bulutlarının, gömdükleri çamurların, dinmeyen gürültünün içinde yaşamak istemiyoruz. Geleceğimiz, sağlığımız için kaygılanmak istemiyoruz.”
Bayraktar, yaklaşık iki yıldır Kilimli’nin bu olumsuzluklarla boğuştuğunu hatırlatarak, toprak yığınlarının yüksekliğinin arttığını ve ne kadar süreyle bu çevresel kirliliğe maruz kalacaklarını bilmediklerini söyledi.
“BU KADER DEĞİL, GEREKEN TEDBİRLER NEDEN ALINMIYOR?”
Açıklamada dikkat çeken sorular da yer aldı:
Hafriyat çalışmaları sırasında neden toz ve gürültüyü önleyecek tedbirler alınmıyor?
Anayasa ile güvence altına alınan sağlıklı çevrede yaşama hakkı neden hiçe sayılıyor?
Hafriyat Yönetmeliği açıkça tedbir alma yükümlülüğü getirirken, ÖDF firması neden gerekli önlemleri almadan çalışıyor?
Belediye ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı neden denetim yapmıyor?
Bayraktar, “Toza, çamura, gürültüye boğulmak zorunda değiliz. Bu bizim kaderimiz olamaz,” diyerek hem yerel yönetimlere hem de ilgili bakanlığa görevlerini yapma çağrısında bulundu.
Bayraktar, "Başka Kilimli yok! Geleceğimiz için, doğamız için, çocuklarımız için ses ver Kilimli!” ifadeleriyle halkı eyleme destek olmaya davet etti.
“YAŞAMLARIMIZIN VE DOĞAMIZIN YOK SAYILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Basın açıklamasının sonunda, “Yetkililer sesimizi duyana kadar susmayacağız. Sağlığımıza, yaşamımıza, doğamıza ve Kilimli’ye sahip çıkmaya devam edeceğiz,” denildi. Açıklamanın ardından topluluk olaysız şekilde dağıldı.
Geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleşen eylem, Kilimli halkının çevre mücadelesinde kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.