Şehirlerde çevresel faktörlerin önemli bir yer tuttuğunu belirten Hamçebi, vatandaşlara yaşanabilir bir çevre sunulması halinde, göçün engellenebileceğini ifade etti. Zonguldak’ın, iş gücü nedeniyle göç edenlerin emekli olduktan sonra geri döneceği, dışarıdan gelenlerin ise emeklilik sonrası kenti terk etmeyeceği vurgulandı.
ZONGULDAK, GEÇMİŞİNE DAYALI ÖZEL BİR KÜLTÜRE SAHİPTİR
Cumhuriyetimizin ilk metropol kenti Zonguldak’ın geçmişten gelen özel bir kültüre sahip olduğunu belirten Hamçebi, bu kültürün yeniden canlandırılması gerektiğini söyledi. Zonguldak’ın bu kültürü yaşatmayı başarırsa, 81 il arasında yaşanabilir şehirlerin başında yer alabileceğine inandığını belirtti.
ZONGULDAK’IN ZORLUKLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Zonguldak’ın jeopolitik yapı açısından zor bir şehir olduğunu ancak şehrin bu zorlukları aşabilecek bilgi, beceri ve tecrübeye sahip kadrolara sahip olduğunu ifade etti. Şehrin siyaseten birleştirici bir vizyonla hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Hamçebi, Zonguldaklılık ruhunun bu süreçte en önemli unsurlardan biri olduğunu söyledi. Siyasi çekişmelerin bir kenara bırakılması gerektiğinin altını çizen Hamçebi, kentimizin ayağa kalkmasının yalnızca Zonguldaklılık bilinciyle mümkün olduğunu belirtti.
ZONGULDAK’TAN YETİŞEN GENÇLERİN GÜCÜ
Zonguldak’tan çıkan gençlerin ülkemizin çeşitli alanlarında önemli kariyerlere imza attığını belirten Hamçebi, mühendis, doktor, eğitimci, sanayici ve iş adamı yetiştiren kentte, bu kadroların doğru şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Zonguldak’tan yetişen nitelikli insan gücünün, şehre hizmet etmesi için doğru bir şekilde yönlendirilmesi gerektiğini belirtti.
ZONGULDAK’IN MEVCUT POTANSİYELİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Zonguldak’ın bugüne kadar potansiyelini yeterince iyi bir şekilde yönetemediğini belirten Hamçebi, şehrin resmi ve sivil kesimlerinin ortak bir hedef etrafında birleşemediğini ifade etti. Ancak kentimizin siyasal, akademik, bürokratik ve sivil toplum kanadında önemli bir birikime sahip olduğunun altını çizdi.
Geleceğe yönelik olarak, Zonguldak’ın hem mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanması hem de geleceğe yönelik planlamalar yapması gerektiğini söyleyen Hamçebi, artık kaybedilecek bir zaman olmadığını ve telafisinin de mümkün olmayacağını belirtti.