Dünya Mart başından beri ölümcül Korana Covit-19 virüsüyle baş etmeye çalışıyor. Yapılan tüm müdahalelere ve girişimlere rağmen çok hızlı bir şekilde yayılma sürecine giren Korana Virüsü Çin’de başlayıp tüm dünyaya yayılarak binlerce can aldı ve ekonomileri de felç etti.
Tüm dünya büyük bir çırpınış içinde bu illetten nasıl kurtulacağını düşünürken ve plan ve hesaplarını yaparken olayı çok erkenden fak ederek gerekli tüm tedbirleri alarak uygulamaya sokan Türkiye Cumhuriyeti Devleti de gelinen noktada en az etkilenen ve kayıp veren ülkelerin başında geldi. Bu elbette hepimizi sevindirse de ölen 3 binden fazla vatandaşlarımızın acısı hepimizin yüreğini yaktı.
Gerek maddi ve gerekse manevi anlamda büyük zarar veren bu ölümcül virüsün sarsıntıları henüz geçmiş değil ve kurallara uyulmadığı takdirde de geçeceğe benzemiyor. PİK denen 2. Dalganın gelmemesi için asıl bundan sonra azalma görülmüşken çok daha sıkı tedbirler almazsak eğer (Allah korusun) çabuk yayılan bu virüs karşısında canımız yanmaya devam eder. Hiçbir şekilde dikkati ve tedbiri elden bırakmamalıyız.
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu üyelerimiz hep birlikte titizlikle planlı ve programlı şekilde hareket etmeye devam ediyorlar. Çalışmalar doğru ve planlı bir şekilde uygulanıyor.
“Tedbir, Tespit ve Hızlı tedavi” başlıkları adı altında yapılan uygulamalar sayesinde kayıplarımız az olmakla birlikte iyileşen hastalarımızın sayısı da yüzümüzü güldürüyor. Bu gidişatın hepimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Ülke genelinde sürekli olarak Zonguldak’ın da içinde olduğu 31 ilde hafta sonları sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. En son olarak da 30 Nisan gece saat 12 ‘de başlayan sokağa çıkma yasağı 3 Mayıs Pazar akşamı saat gece saat 12’de sona erdi. Bu da gösteriyor ki Korana Virüs tedbirleri alınmaya devam ediliyor, edilmesi de lazım. Bu görünmeyen, elde tutulamayan düşman virüs insana bulaştığında avını kolayca yatağa düşürüyor.
Şayet insan vücudunun bağışıklık sistemi kuvvetliyse virüs duvara toslarcasına yok oluyor ancak vücut direnci zayıfsa hayattan koparıyor. Demek oluyor ki maden şehri Zonguldak’ta meslek hastalıklarının çok olması bu virüse adeta bayram yaptırıyor. İşte bu sebepledir ki Devlet yetkililerimiz burada sokağa çıkma yasağı uygulamasında vatandaşlarının sağlığını düşünerek uygulamayı devam ettiriyor. Doğru da yapıyor. Geçtiğimiz günlerde de gördüğümüz üzere 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı yokken emeklilerin çok olduğu Zonguldak caddelerinde insan seli bitmek bilmedi ve yaşlı vatandaşlarımız ölüme meydan okurcasına sokakta kalmayı tercih etti.
Zonguldak’ta vakalar kontrol altına alındı. Vaka sayıları azalıyor ancak tedbiri yine elden bırakmamalıyız. Uygulanan o kadar tedbir boşuna gitmemeli, emeklerimiz boşuna gitmemeli, insanlar nasıl olsa “vaka sayılarında iyileşme varmış” diyerek gevşememelidir. Bu iş daha bitmedi, eğer izolasyon ve sosyal mesafeye dikkat etmezsek vakalar iki katı olarak geri dönüş yapar.
Uzmanlar böyle diyor. Konunun özü bellidir daha fazla da uzatmak istemiyoruz hemen herkes bu virüsün nasıl bir canavar olduğuna kanaat getirmiş olacak ki artık çok daha dikkatli ve temkinli davranıyor.
Yüce Allah (Evvela tedbir, sonra Tevekkül.) demiş.
Yani tedbiri alalım. Tevekkülü Allah’a bırakalım…
