Şimdi,sen olsaydın yanımda, uzanıp tutardın ellerimden. Yüreğim buz tutsa da hazandan, yine de yarım kalmazdı hiçbir hikayem.
Şimdi, eski bir radyonun unutulmuş frekansında dinlediğin o şarkı var ya...
En son bıraktığın yerde arayacaksın anılarını. Kırık dökük hayallerin içerisinde, mişli geçmiş zamanlara sığınacaksın.
Bir kaç zamandır köşe yazısı yazmamanın derin pişmanlığı ve bir o kadar da şaşkınlığı içerisindeyim.
Sen,sen ol hiç kimseye söyleme derdini. Dağ başında bir taşa anlat kederini. Hüznün boğsa da, yüreğini bir kaç damla göz yaşına gömmelisin hederini.
Ne çok hatalar yaptın hayatın boyunca?..Ne çok yanlışların oldu, hem de göz göre göre...
Gecenin geç saatlerine kadar, uyuyamayan insanlar vardır, bilir misin? Ya yürek sancısıdır çektiği, yada gönül çıkmazıdır yaşadığı...
Bir gül dalıydın, hayatın baharında.Henüz sekiz yaşında. Oyun çağında, düşlerin gölgesinde. Her masum çocuk gibi, narin bir kelebektin.
Sosyal devlet anlayışının gereği olarak, devletin ilgili makam ve kurumları yaşlısına, engellesine, garibanına, düşkününe, yetimine vs.sahip çıkmak zorundadır.
Dün, Zonguldak yine tarihi bir ana tanıklık etti. İşçi dayanışması ve emeğin gücü, güne damgasını vurdu.
Bu bağlantı sizi https://www.imzagazetesi.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.