Balıkesir, Manisa, Uşak ve Kütahya risk altında
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede sarsıntılar sürerken, Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman Bektaş’tan dikkat çeken bir uyarı geldi. Bektaş, son depremin 10 Ağustos’tan bu yana devam eden mikro deprem kümesi içinde geliştiğini belirterek, Manisa, Balıkesir, Uşak ve Kütahya çevresinde 6 ila 7 büyüklüğünde yeni bir depremin tetiklenebileceğini söyledi.
“Uşak Fay Bloğu gerilmeyle yüklendi”
Sındırgı merkezli 6,1 büyüklüğündeki deprem, çevre illerde de hissedilirken bölgede artçı sarsıntılar devam ediyor. Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, depremin “Uşak Deprem Kümesi” olarak adlandırılan sismik alan içinde geliştiğini belirtti.
Bektaş, “Uşak Deprem Kümesi kanser gibi büyümeye devam ediyor. Bu deprem, 10 Ağustos’ta olan 6,1’lik depremin oluşturduğu artçı küme içinde gelişmiştir. Her ne kadar güneydoğuya ilerlese de Uşak Fay Bloğu bütünüyle gerilmeyle yüklenmiştir. Dikkat!” ifadelerini kullandı.
“Kümelenmeler büyük depremlerin habercisi olabilir”
Jeoloji uzmanı Bektaş, Batı Anadolu’daki sismik kümelenmelerin bölgedeki aktif fay hatlarının kırılma eşiğine yaklaştığını belirterek şu uyarıda bulundu:
“Uşak-Kütahya bloklarının batısında, 4 büyüklüğündeki sık aralıklı depremlerle oluşan kümelenme daha büyük bir deprem üretme potansiyeline sahip. Sındırgı’daki 6,1 büyüklüğündeki deprem de bu küme içinde gelişmiştir. Mart ayından bu yana büyüyen Naşa–Simav mikro deprem kümeleri de 6 ila 7 büyüklüğünde bir deprem üretebilir.”
“Manisa, Balıkesir, Uşak ve Kütahya dikkatli olmalı”
Bektaş, özellikle Manisa, Balıkesir, Uşak ve Kütahya çevresindeki fay hatlarının bu sismik kümelenmeler nedeniyle tetiklenebileceğini belirtti.
“4–4,9 büyüklüğündeki depremlerle şekillenen kümeler, bölgede kırılma eşiğine yaklaşmış fayların yerini gösteriyor. Bu nedenle dikkatli olunmalı,” dedi.
“Enerji boşalması yavaş ilerliyor”
Son olarak, 27 Ekim’de meydana gelen ana depremin beklenen düzeyde hasar yaratmamasını yer ivmesinin düşük olmasına bağlayan Bektaş, fay hatlarında sıcak su ve gaz gibi akışkanların enerji boşalmasını yavaşlattığını ifade etti. Bu nedenle bölgede artçı depremlerin uzun süre devam edebileceği uyarısında bulundu.
