Seçimlere sayılı günler kaldı. Adaylar resmileşti ve sahaya çıktılar.

Sosyal medya kanalları ile Canlı yayınlarla ve mahalli gazetelerle seçmene kendilerini tanıtmaya, seçilirlerse yapacakları işleri ve projelerini anlatmaya çalışıyorlar. Anlattıklarına ve vaatlere bakılınca ki bu vaatler gerçekleşirse Kastamonu adeta uçuyor çağ atlıyor.

  Bazılarını dinleyince bir türkü geliyor aklıma ‘’ Aslı yok yaylasında bin beş yüz koyunum var benim ‘’ diyor.

  Bazılarına bakınca Türk sinemasının güçlü mizah ve komedi oyuncusu Kemal Sunal ve meşhur Zübük filmi canlanıyor gözlerimde.

 Bazıları sopa gösteriyor aba altından, bak konuşturmayın beni dercesine.

  Bazıları Belediyeciliğin asli işlerinin üzerine çıkmış Hükümetin başı gibi Devletin yapacağı işleri sıralıyor seçmene.

  Bazıları, bazılarını defolu adaylar olarak nitelendiriyor.

  İthamların,laf sokmaların,fütursuz sallamaların arasında yüzlerce proje, yüzlerce vaat  havalarda uçuşuyor.

  Onlar özel poz resimleri ve reklamlarla donatılmış seçim otolarını şehirde dolaştırıp, hoparlörden müzikli proje tanıtım yaparken, şehrin merkezindeki bir ilköğretim okulunun bahçesinde çocuklar ‘’Yağ satarım bal satarım ustam ölmüş ben satarım ’’ oynuyorlar.

  Kim bilir bu sahneleri ve filimler kaçıncı kere izliyor Kastamonu seçmeni.

  Dövizdeki yükselişin durdurulamadığı, Merkez Bankası politika faizinin % 45 e, özel bankaların mevduat faizlerini % 49 a çıkardığı, 17 milyon olduğu söylenen emekli kesimim büyük çoğunluğunun asgari ücretin ve açlık sınırının altında bir maaşla geçinmeye çalıştığı, artan kiralar sebebiyle kiracı mülk sahibi kavgaların çoğaldığı hatta cinayetlere sebep olduğu, yüksek enflasyon sebebiyle tüketim malaları ve emtia fiyatlarının artmasıyla ortaya çıkan, büyük çoğunluğun etkilendiği geçim sıkıntısı ortamında seçimlere gidiyoruz.

  Durum böyle iken Belediye Başkan adaylarının milyonları hatta milyar TL leri  bulan seçim vaatleri ve projelerine seçmen acaba ne kadar inanır bilmiyorum.

  Gördüğüm, görüştüğüm, konuştuğum kimseler kadarıyla Türkiye geneleninde ve şehrimiz Kastamonu’da seçmenlerin büyük çoğunluğu halk tabiri ile ‘’iki ara da bir dere de’’.Genel tabloya bakıp iktidara kızıyor, muhalefete bakıp ümit göremiyor.

 Seçmen son senelerde yaşanan bu durum sebebiyle, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kararını ancak ikinci turda verebildi.

     Yerel seçimler tabii olarak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimlerine göre farklılıklar gösterecektir.

Adayların öz geçmişi, sosyal ve siyasi geçmişi, duruşu, inandırıcılığı, konuşması, seçmenler üzerinde haliyle etkili olacaktır.     

  Siyasette hiç kimse yoğurdum kara demiyor. Hepsi sütten çıkmış ak kaşıktır.

 Kimisi milletin ferasetine güvenir, kimisi bizim Milletimiz‘’balık hafızalıdır ’’ geçmişi çabuk unutur diyerek gönlüne teselli verir.

  Blöf müdür gerçek midir bilemiyorum, etrafta seçime son on gün kala birileri tarafından, birilerinin kirli çamaşırlarının ortaya döküleceği konuşuluyor.

  Seçimlere 25 gün kaldı. Makas berberin elinde 31 Mart ta herkes önüne dökülen saçlarını görecek.

   Kim ak kaşık, kim balık hafızalı, kim aba altından sopa gösterdi, kim blöf yaptı

 hep birlikte göreceğiz.

  Temennim odur ki seçimlerin neticesinde, yapacağı hizmetler ile vaatlerini yerine getirecek, makama geçince uçup kaçmayacak, samimi, mütevazi, alçak gönüllü, makam havasına girip de millete tepeden bakmayacak, hava atmayacak, adil, dürüst, şaibelere bulaşmayacak, özü, sözü bir olan,Milletin parasını çar çur etmeyecek, Kastamonu insanının ve seçmeninin teveccühünü kazanacak biri Belediye Başkanı olsun da kim olursa olsun.

  Hizmete ve gelişmeye açık bu kadim şehrimizi müspet olan her yönden layık olduğu yere getirsin teşbihen Kastamonu’yu uçursun.