Gezer, çıkması beklenen yeni torba yasadan polis teşkilatının büyük beklentiler içinde olduğunu belirterek, “1960, 70 ve 80’lerde görev yapan polislerin maaşları hâlâ 23 bin lira seviyesinde. Bu insanlar ağır şartlarda çalıştı, hâlâ çalışıyorlar. Polis mutluluğu hak etmiyor mu?” diye sordu.

-Polisin maaş adaletsizliği derinleşiyor

Gezer, geçmiş yıllarda göreve başlayan polislerin 1. dereceye düşme hakkı bulunmadığını ve bu nedenle maaşlarının düşük kaldığını vurguladı.
“1960, 1970, 1980 yıllarında mesleğe başlayan polisler ağır koşullar altında görev yaptı. 20 yıl üzerinden emekli olmak zorunda kaldılar. Bugün bu kişilerin maaşları 23 bin lira civarında. Mesleğe sağlam raporla girip, yılların yorgunluğu ve zorlukları nedeniyle malulen emekli olanların durumu da aynı” dedi.

Gezer, 2003 yılında sınavsız üniversite kaydı imkânı tanındığını hatırlatarak, o dönemde imkânı olan lise mezunu polislerin büyük kısmının üniversiteyi bitirdiğini söyledi. Ancak 2003 öncesinde emekli olan polislerin büyük bölümünün lise mezunu olduğunu ve maaş farkının yalnızca hizmet süresine göre belirlendiğini dile getirdi:
“2003 yılı öncesinde emekli olan polislerin maaşı 23 bin ile 26 bin lira arasında değişiyor. Bu fark, sadece hizmet yılı farkıdır.”

-3600 ek gösterge beklentisi büyüyor

Polis emeklileri arasında uzun süredir tartışılan 3600 ek gösterge konusuna da değinen Gezer, mevcut sistemin adaletsiz olduğunu ifade etti:
“3600 ek gösterge alamayanlara sadece 1200 lira fark verildi ama bu fark katsayıya eklenmedi. 3600 ek gösterge alanlarla almayanlar arasındaki maaş farkı 3 bin 400 liradan 8 bin 600 liraya kadar çıktı. Ancak 3600 alamayanlara verilen 1200 lira yerinde saymaya devam ediyor. Bu gidişle 1993’te verilen 100 liralık tayin bedeli hâlâ değişmediği gibi, bu 1200 lira da ömür boyu aynı mı kalacak?”

Zonguldak’taki sapıklığın yayılmasının asıl nedeni?
Zonguldak’taki sapıklığın yayılmasının asıl nedeni?
İçeriği Görüntüle

“Polis teşkilatı meslek grubuna alınmalı” çağrısı

Polis teşkilatının köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Gezer, 10 Nisan 1845’te kurulan teşkilatın artık resmi bir “meslek grubu” olarak tanımlanması gerektiğini belirtti.
“1845 yılında kurulan polis teşkilatı bir kurum olarak değil, bir meslek grubu olarak kabul edilmelidir. O dönemde alınan polislerin eğitim düzeyleri dönemin şartlarına göre belirlenmişti. 1960, 70 ve 80’lerde alınan polisler ortaokul veya lise mezunuydu. Bu kişiler 12/2 ya da 11/1 derecesinden başladı. Dolayısıyla 1. dereceye düşme ihtimalleri hiç olmadı” dedi.

“Ek gösterge eğitime mi, rütbeye mi verildi?”

Gezer, ek gösterge uygulamasının adaletli biçimde düzenlenmediğini ifade ederek şu soruları yöneltti:
“3600 ek gösterge eğitime mi verildi, rütbeye mi? Eğer eğitime verildiyse, ortaokul veya lise mezunu komiser ve başkomiserlere neden 3600 ve 4200 ek gösterge verildi? Bu konuda ciddi bir çelişki var.”

Ayrıca, diğer kamu görevlileriyle kıyaslama yapmak istemediğini belirten Gezer, “Biz öğretmenle, kaymakamla, imamla veya yargı mensuplarıyla kıyas yapmak istemiyoruz. Çünkü herkesin görevi farklı. Ancak polislerin can güvenliği yok. Bu bile başlı başına özel bir durumdur” ifadelerini kullandı.

“Tek çözüm: eğitim şartı aranmadan 3600 ek gösterge verilmesi”

-Gezer, tüm tartışmalara rağmen çözümün net olduğunu belirtti:

“Eğitim veya tahsil durumu gözetmeksizin, bir defaya mahsus olmak üzere tüm polis emeklilerine 3600 ek gösterge verilmelidir. Bu, yıllardır süregelen adaletsizliğin giderilmesi için atılacak en doğru adımdır.”

Zonguldak Polis Emeklileri Derneği Başkanı Hayrettin Gezer’in çağrısı, binlerce polis emeklisinin ortak sesi olarak yankı buldu. Emekliler, torba yasada yer alacak düzenlemeyle maaş adaletsizliğinin sona ermesini bekliyor.

Kaynak: Bülten