2017 yılında kömürü ile bilinen ilimizin deniz kenarındaki küçük ilçesinde bulunan meslek lisesinde idareci olarak çalışıyordum.

Öğretmenlik mesleğinin yüz karası, bilgisiz, liyakatsiz, diploması farklı, becerisi olmayan bir öğretmen bir nebze zihinsel sorunları olan bir erkek öğrenciye diyor ki: “Okulun ana derslik binasının birinci katının penceresine oturup ayaklarını aşağı sarkıtırsan sana kantinden yemek ısmarlarım.”

Maddi durumu zayıf olan öğrenci denileni yapıyor. Mesleğin utançlarından olan öğretmen de bahçeden bu durumun resimlerini çekip yerel, mafyatik ve tetikçi gazeteciye veriyor.

Parayla haber yapan soytarı, kimsenin önemsemediği haftalık paçavrasında bu resmi manşetten verdi ve şahsımı rencide edici, karalayıcı haber yaptı.

FETÖ sevici ilçe eğitim müdürü, hiçbir şeyden haberi olmayan kaymakam tarafından azarlanıp hırpalandım. Bir iki gün sonra okula 2 müfettiş geldi. Konuyu tetkik ettiler. Hadisenin oluşumunu, planının sinsiliğini öğrendiler. Bu konuda bir ceza almadım.

Ardından pislik yayına tekzip metni yolladım ve mahkemede dava açtım. Hakim, sahte gazeteciye sordu: “Bir okul idarecisini iftira niteliğinde, aşağılayıcı biçimde haber yapmışsınız. Bu uydurma bilgileri kimden alıyorsunuz” dedi.

Eğitimsiz, diplomasız, maden işçiliğinden emekli vasat tip “Haberin kaynağını açıklayamam efendim” dedi.

Hakim, “İster açıkla ister açıklama, 5 yıl hapis istemiyle yargılanıyorsunuz” dedi. Bunun üzerine tetikçi aciz “Bu bilgileri ……… adlı öğretmen sendikasından alıyorum” dedi.

Tetikçinin sözleri duruşma tutanaklarına geçti. Katibe hanımdan sanığın sözlerinin bulunduğu sayfanın çıktısını istedim. Hemen verdi.

Bu belgeyi il, ilçe eğitim müdürlerine, çevredeki diğer okul müdürlerine ve okuldaki tüm öğretmenlere açıkça gösterdim.

CIA, kontrgerilla, süper NATO, Gladyo, derin devlet uzantısı pozlarını kesen, herkese kaba kuvvetle dayılanan sarı sendikanın il yöneticileri o gelişmeden sonra aleyhimde haberler yaptırmayı kestiler.

Bunları neden anlattım?

Tüm halkımız bilsin. 1 milyon civarında öğretmenin üye olduğu 60 kadar farklı eğitim iş kolu sendikasının üyelik aidatları hala devlet tarafından ödeniyor. Bu sendikalar halktan toplanan vergilerden her yıl 40 milyar TL kadar bir parayı ceplerine indiriyorlar. Hiçbir işlevleri yok. Hiçbir konuda projeleri, fikirleri yok. Eğitimde dünyanın üçüncü ligindeyiz. Sahte sarı sendikaların umrunda değil. Biri bölücülerle iş tutar, biri ırkçılarla iş tutar, biri tarikatlarla hemhal olur, biri sahte Atatürkçülük yapar...

Bu ülkede eğitim kaliteli, nitelikli olmadan hiçbir işimiz yolunda gitmeyecektir.

Ali Özdemir

Uzman Elektrik Öğretmeni (E) - Yazar - Yayıncı

0505 220 83 85

https://erdemyayinevi.github.io

“Sizin için 137 kitap yazdım”

27.11.2025

Ankara