Çok kültürlü kimlik karmaşasının tam ortasında kalan bir kadının, Almanya’daki göçmenliği ve Türkiye’deki “geriye göç” deneyimini sahneye taşıyan performans, izleyicilerden büyük beğeni topladı.
KİMLİK VE VATAN SORGULAMASI ÜZERİNE DERİN BİR YOLCULUK
“Türkland”, yazarın kendi düğün günü üzerinden şekillenen, hem komik hem de düşündürücü anlatımıyla dikkat çekiyor. Dilşad Budak Sarıoğlu, sahnede hayatının doruk noktalarını anarken, “aralarda” kalmanın verdiği karmaşık varoluş sorularıyla yüzleşiyor. Performans, köklerinden koparılmış bir çocuğun zor geçen gençlik yıllarından, yetişkinlikte kendi kimliğini bulma çabasına uzanan etkileyici bir hikaye sunuyor.
Ana karakter, “işçi çocuğu”, “mülteci çocuğu”, “yabancı kökenli Alman” ve “Alman Türkü” gibi farklı kimlik tanımları arasında gidip gelirken, duygusal bir kaosun içinde kendisini nereye ait hissettiğini anlamaya çalışıyor. Geleneksel bakış açılarını sorgulayan metin, kimlik ve vatan kavramlarının anlamını yeniden ele alıyor.
BİREBİR TÜRKÇE VE ALMANCA PERFORMANS: DİL VE KÜLTÜRÜN HARMANI
Dilşad Budak Sarıoğlu’na sahnede Ilgıt Uçum eşlik etti. Performans, hem Türkçe hem Almanca dillerinde sergilenerek çok kültürlü yapısını güçlü biçimde yansıtmayı başardı. Bu özgün okuma, iki farklı dilin ve kültürün iç içe geçtiği performansıyla izleyenleri derinden etkiledi.
ZONGULDAK’TA YOĞUN İLGİ: SALON TIKLIM TIKLIM DOLDU
Zonguldaklı sanatseverler “Türkland” performansına büyük ilgi gösterdi. Belediye Sineması, izleyicilerle dolup taştı. Her yaştan ve farklı kimliklerden insan, bu çok katmanlı kimlik arayışı hikayesini soluksuz izledi.
Bu özel performans, kimlik karmaşasının sanatla buluştuğu, sınırların ötesinde derin duygulara dokunan bir deneyim olarak hafızalara kazındı. “Türkland”, yalnızca bir okuma değil, aynı zamanda çok kültürlü toplumların kimlik mücadelelerini sahneye taşıyan güçlü bir anlatı oldu.
