ÇANAKKALE DESTANI

Çanakkale, Türk ulusunun bağımsızlık ve hürriyet söz konusu olduğunda ne denli kararlı ve kahraman olduğunu sonsuza dek anımsatacak bir tarihi olayıdır. Her yıl büyük bir coşkuyla kutlanan 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü yine çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Geçmişten günümüze aynı duygularla devam eden destanını anlatan Çanakkale Zaferinin yıldönümünde bugün tıpkı o günkü gibi onurlu ve gururluyuz. Bu zaferi Türk Milletine armağan eden ve destanlar yazan Atalarımızı minnetle, şükranla saygıyla anıyoruz. Atalarımızın, Şehitlerimizin mekânları cennet olsun. (Amin)

 

             ***

KORANA VİRÜSÜ KÂBUSU

Çin’de başlayan ve yüzlerce insanın canını aldıktan sonra tüm Avrupa’yı saran ölümcül Korana virüsü kâbusu döndü dolaştı ve en sonunda da Türkiye’ye sıçrayarak panik başlattı. Özellikle İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde marketlerde izdihamlar oluşarak raflarda ne varsa boşaltılarak stok edildi.

Günlerdir Sağlık Bakanlığı Virüs ile ilgili yayınlar yaparak ülkemizde söz konusu bir olumsuz durumun olmadığını tedbirlerle anlattı. Böyle bir korkunun yersiz olduğunu defalarca açıklamakla beraber yine de bilgi kirliliği yapan ve ortalığı tozu dumana katan bazı kendini bilmezlerin sosyal medya üzerinden yaydığı dedikodular yüzünden “Virüs Korkusu ve kâbusu” maalesef tüm Türkiye’de konuşulur oldu ve Devlet de ciddi tedbirler alarak halkı bilinçli açıklamalarla bilgilendirdi. Henüz ölümcül vakanın olmadığı ülkemizde vatandaşlar olarak çok daha dikkatli olmak ve belirlenen temizlik kurallarına uymak zorundayız.

Televizyonlarda uzman doktorları yayınlara çıkarak sürekli konuşturuluyor ve virüs hakkında bilgiler veriyor. İstanbul medyası da bunu manşetlere taşımak suretiyle “Korana Virüsü”nün tehlikesine vurgu yapıyor. Aslında bu Virüs Grip hastalığının değişik bir mikrobu. Her sene kılık değiştiren Grip bu sene de karşımıza “Korana Virüsü” olarak  çıkıverdi.

Geçmişte, Kuş Gribi, Domuz Gribi adı altında önümüze sürülen bu hastalık şimdi de Korana Virüsü ile insanlığın düşmanı haline geldi. Bu ölümcül virüs gözle görülmüş olsa topla iki günde canına okurlar ama maalesef çok sinsi olarak insanın can damarına kadar iç organlarına girerek büyük tahribatlar yapmak suretiyle öldürücü darbeyi vuruyor. İlacı ise bir AŞI ama bu aşı henüz bulunabilmiş değil. Sıcaklar başladığında bu virüs kendiliğinden ortadan kalkacak ve sıcağı sevmediğinden dolayı kaybolup gidecek. En büyük avantajı ise soğuk havalar. Şu aralar soğuk hava sirkülasyonları “Korana”dan yana ama 1-2 aya kadar sıcaklar başladığında bu beladan hep birlikte kurtulacağız inşallah diyelim… ALLAH tüm insanlığı bu tür öldürücü mikroplardan korusun ve muhafaza buyursun. (Amin.)

 

                                    ***

YALAN DÜNYA ŞEREFSİZ DOLU

Öyle bir yalan dünyada yaşıyor nefes alıyoruz ki bazen yaşadığımızdan da nefret ediyoruz. Nedeni belli…

Zonguldak'ta grizu patlamasında solup giden hayatlar... Zonguldak'ta grizu patlamasında solup giden hayatlar...

O kadar çok şerefsiz, ahlaksız, alçak, paragöz, acımasız, manyak ne derseniz deyin insanlar yüzünden güzelim dünyayı ne hale getirdiler. Çok eskilere gittiğimizde yani 30-40 senesine gençlik dönemine uzandığımızda ne kadar da huzurlu ve mutluyduk. Sevgi-saygı-hoşgörü içerisinde büyüdük.

Belki paramız yoktu, geçim sıkıntımız vardı, babamız bir aylıkla 6 çocuğa bakıyordu ama edebimizle-adabımızla büyütüldük. Büyüğü büyük bildik, saygıda kusur etmedik, küçüğümüzü sevdik, başını okşadık.

Türk ve Müslüman bir topraklarda doğup büyüdüm ve bu topraklarda zamanım geldiğinde Rabbimin huzuruna da adam gibi gitmek istiyorum. Şerefsizlerle hiç işim olmadı olmayacak da. Yani diyorum ki, hepimiz insan olarak aklımızı başımıza alalım, bu dünya gelip geçici bir oyun alanı ve biz bu kısa oyun alanının içinde boğulup gitmeyelim. Yiyelim, içelim, ama hep şükrederek adam gibi bir hayat sürerek çoluk çocuğumuzla birlikte örnek olalım, başkalarına da örnek olalım. Bu sebeple diyorum ki;

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE.

YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ…

Kalın sağlıcakla…