Bugün 1 eylül. Çınar ağaçları el büyüklüğündeki sararan yapraklarını dökmeye başladı.
Aklıma bu fani dünyadan dökülüp giden dostlar geldi.Hüzünlü duygularım yaprakların gevrek kokularıyla karıştı.Sonra aklıma çocuklarımı okula gönderdiğim eylül dönemi geldi.Defter,kitap,kalem,silgi,çanta önlük,gelir, gider masraf.Roman çocuklarını yakından tanırım.Büyük çocuk küçük çocuğu iteleyip duruyor.Beni tanırlar müdahele ettim.Büyüğü abi kardeşim bu dedi.İyi de niye vuruyorsun kardeşine dedim.Beni kızdırdı dedi.Küçüğü yok abi dedi benim okula gideceğimi kıskanıyor dedi.Büyüğe döndüm sen okula gitmeyecekmisin dedim.Abi ilköğretimi bitirdim liseye gitmem gerekiyor okumak ıstiyorum ailem liseye yazdırmadı dedi.Kardeşim altıncı sınıfa gidecek ona sinir oldum dedi.
Suspus oldum.Bugüne kadar okumak isteyen ancak okuyamayan bir roman çocuğunu ilk kez görüyorum.
Çok üzüldüm.Lanet olsun bugünkü 1 eylüle.Görmeyeyim sararmış çınar yapraklarını,duymayayım gevrek kokularını hatırlamayayım çocukları okula gönderdiğimde o telaşlı eylülün yorgun mutluluklarını.Yansın bütün yaşlı çınar ağaçları.Liseye gitmek isteyipte gidemeyen bir gencin ülkesinin bugünlerinin hatıralarını geleceğe taşımasınlar.Anlatmasınlar kardeşinin okula gidişini kıskanıp onu pataklayan ağabeyinin kaybedeceği gelecek yılları.
Çınar yaprakları dökülmeye başladı.Eve dönerken yerdeki yapraklara bir tekme savurdum.Eve gelip makalemi yazdım.Sakinleştim.Çınar yapraklarından özür diliyorum.